Dünya çapında yapılan kapsamlı bilimsel araştırmalar, CP'nin temelindeki hasarın doğuştan ya da erken çocukluk döneminde oluştuğunu ve sabit kaldığını ortaya koydu.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Ulusal Nörolojik Bozukluklar ve İnme Enstitüsü (NINDS)'nün yürüttüğü çalışmalar, CP'nin neden olduğu hareket ve duruş bozukluklarının, beynin motor kontrol merkezlerindeki gelişimsel bir kusur veya hasardan kaynaklandığını vurguladı.
Hastalığın kendisinin zamanla kötüleşmediği, ancak ilişkili semptomların ve ikincil problemlerin (kas-iskelet sistemi sorunları gibi) yaşla birlikte değişebileceği belirtildi.
ÖNDE GELEN NÖROLOGLAR GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞTI
Konuyla ilgili görüş bildiren Londra Kraliyet Pediatri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Elizabeth Rourke, "Serebral palsi, beynin gelişimindeki veya erken hasarındaki kalıcı bir değişikliktir. Bu, bir enfeksiyonun veya tümörün ilerlemesi gibi bir durum değildir. Hastanın semptomları yaşla birlikte farklılaşabilir; örneğin, eklem kontraktürleri veya skolyoz gelişebilir, ancak beyindeki temel hasar artmaz" dedi.
Öte yandan, Johns Hopkins Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. David Chen, CP'nin yönetimi konusunda ebeveynlere güven verdi.
Prof. Chen, "Ebeveynlerin en büyük endişelerinden biri hastalığın 'ilerleyip ilerlemeyeceği' yönündedir. Netleştirmek gerekir ki, CP ilerleyici bir nörodejeneratif durum değildir. Erken ve sürekli fiziksel terapi ile rehabilitasyonun amacı, çocuğun fonksiyonel kapasitesini en üst düzeye çıkarmak ve yaşla birlikte ortaya çıkabilecek ikincil kas-iskelet problemlerini önlemektir" şeklinde konuştu.
Bu uzman görüşleri ve bilimsel bulgular ışığında, Serebral Palsi tanısının hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, ancak doğası gereği ilerlemeyen bir durum olduğu bilimsel çevrelerce onaylandı.