23 Mart'tan beri tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da arasında bulunduğu 105 tutuklu sanık hakkında İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi iddianamenin kabul edilmesinin ardından ilk tutukluluk değerlendirmesini yaptı.

KİMSEYE TAHLİYE ÇIKMADI

Yapılan değerlendirmede tahliye talebinde bulunan tüm sanıkların talepleri reddedildi.

İddianameyi kabul etmesinin ardından ilk tutukluluk değerlendirmesini yapan mahkeme, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu tüm sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi.

Öte yandan yeni tutuklananların ifadeleri de ortaya çıktı.

'SİYASET KURBANIYIM'

CHP PM üyesi Baki Aydöner’in kardeşi Bulut Aydöner, tahliye kararının ardından yaklaşık 24 saatlik belirsizlik ve yeniden gözaltı sürecine işaret ederek, neden böyle bir muameleye maruz kaldığını anlayamadığını ifade etti.

Aydöner ifadesinde “Ben neden 24 saattir bu işkenceye maruz kaldığımı öğrenmek istiyorum, neden tahliye edildim? Neden 24 saatlik gözaltında cezaevinden daha beter koşullardan tutuldum? Daha önce tutuklu olduğumuz dosyada gizlilikten dolayı neyle suçlandığımızı bilmiyoruz. Adımı geçiren kişinin tutarsızlığı ortada, satışı yapan eleman dinlenmiyor, sadece itirafçının beyanı esas alınarak tutuklu duruyorum. Rüşvet alan kişi harçları resmi banka hesaplarından öder mi? 72 yaşında babam ve annem var. Siyaset kurbanı olarak tutuklandım. 6-7 aydır haftanın her günü ağlıyorlar. Dün sevinçten ağlıyorlar, bugün üzüntüden ağlıyorlar, bu ahlardan nasıl arınılacak? Bir tane koltuğa aday kişiden korkularak bize eziyet ediliyor, cinayet koğuşunda cinayet işlemiş kişilerle beraber kalıyorum, aynı ortamda tekrar bulunmak istemiyorum” dedi.

Engin Gönül ise ifadesinde, "Biz dün neden tahliye verildiğini, neden yakalama çıktığını anlamadık. Ne yaşadık dünden beri anlamış değilim... Hayal edemeyeceğim 7 ayı yaşıyorum” derken, Onur Gülin, "Dün çıkmış olduğumuz duruşmada tahliye olmuştum, tekrar neden gözaltı kararı verildiğine anlam vermemekteyim” dedi.

Gülin'in avukatı ise yaşananları şöyle anlattı:

Biz bu kararı (tahliye) aldıktan sonra cezaevine gittik, gece saat bir buçuğa kadar müvekkilin tahliye edilmesini bekledik... Biz beklerken... bir yakalama kararı olduğu bildirilmiştir... Karar sabah çıktı, akşam tekrar yakalama çıktı, 8 saat içinde ne değişti anlayamadık.

'ÇOCUĞUM PSİKOLOJİK DESTEK ALIYOR'

Arzu Can ve Savaş Can çifti de yeniden tutuklananlar arasında yer aldı.

Arzu Can, "14 yaşında bir oğlum var. Eşim de tutuklu... Çocuğum psikolojik destek alıyor” dedi. Avukatı ise, "6 buçuk aydır anne baba aynı anda içeriye alındılar... Sokakta kalmış bir çocuktan bahsediyoruz... İntihara meyilli bir çocuktur. Çocuğun bir deprem korkusu var, annesiz ve babasız kalamıyor.” diye konuştu.

Doğukan Arıcı ise ifadesinde, "Yaklaşık 4 aydır uyuşturucu koğuşunda kalıyorum, psikolojik olarak çok kötüyüm” diyerek tutulduğu koğuşta yaşadıklarını anlattı.

Tahliye edilen ve yeniden gözaltına alınan 11 isim ifadelerinin ardından yeniden tutuklandı.

İDDİANAMEDEN

İBB iddianamesi 11 Kasım'da hazırlanmış, 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25 Kasım'da kabul edilmişti.

3739 sayfalık İBB iddianamesi, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi faaliyetlerini, bu kapsamda geliştirdiği ilişkileri ve bunlarla bağlantılı olduğu öne sürülen mali hareketleri konu alıyor. Dosya resmi olarak “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Soruşturması” şeklinde isimlendiriliyor.

İddianamede 23 Mart’tan bu yana tutuklu olan Ekrem İmamoğlu, “suç” olarak nitelendirilen 143 eylemden sorumlu tutuluyor. İmamoğlu hakkında 828 yıldan 2 bin 430 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

İmamoğlu’nun “kişisel verilerin kaydedilmesi”, “kişisel verileri ele geçirme ve yayma”, “suç delilerini gizleme”, “haberleşmenin engellenmesi”, “kamu malına zarar verme”, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”, “irtikap”, “ihaleye fesat karıştırma”, “çevrenin kasten kirletilmesi”, “Vergi Usul Kanunu, Orman Kanunu ve Maden Kanunu'na muhalefet” suçlarından cezalandırılması isteniyor.

İmamoğlu’nun doğrudan şahsına ise “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “rüşvet” (12 kez), “suç gelirlerinin aklanması” (7 kez) ve “kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık” (7 kez) suçlamaları yöneltiyor.