İş adamı bakanlar...

CNNTÜRK'te Ahmet Hakan'sız bir pazartesi gecesi yaşadık. Tarafsız Bölge'nin yerini Akıl Çemberi almıştı. Eski-yeni konukları hem de Başak Şengül'ün başarılı yönetimini izledik.

Coşkun teknede izin yapmayı sever. Bu kez uzun tutsun. Çünkü kendini çok fazla yıprattı.

Eski savcılardan Ruşen Gültekin için yine en başarılı isimdi diyeceğim. Başkanlık sisteminin revize edilmeyeceğini bilmesine rağmen değişiklik önerilerinde bulundu.

En önemli lafı "atamalarda yanlışlar var" demesiydi. Benim o günkü yazımda dillendirdiğim gibi "İş adamı bakanların tercihi yanlış yapıldı" diye konuştu. Sanırım, bunların şirketlerinin hissedarı politikacı yakınlarını söylemeye çekindi. Turizm Bakanı'ndan örneklerle yetindi. "Yunanistan'a vatandaşlarımızı taşıyor" demeyi kâfi buldu.

Kuzu Hoca

Nedim Şener'in FETÖ'ye yüklenmesi doğaldı. Başına gelenlerden sonra bunu normal karşıladık.

Prof. Dr. Burhan Kuzu'yu insan olarak sevenlerdenim. İyi yanları fazladır. Tek eksisi hemen sinirlenmesi. Hiç bitmeyen takıntısı ise Demirel fobisi. Baba çoktan rahmetli oldu. Kuzu hâlâ ona göndermeler yapıyor. "Eski cumhurbaşkanları sadece fötörlerini sallarlardı" demesini de beğenmedim. Katılımcılardan bazıları da nutuk atmaktan öteye gitmediler. Bunlar sıra hamasete geldi mi, iyi sallıyorlar. "Birinci yılını dolduran bu sistemi eleştir" dendi mi de korkudan topu taca atıyorlar. Böylesi tipleri gerçekten tutmuyorum.

Beştepe'nin adayı

Daha önce de yazdım, bu tartışmalardan hiçbir sonuç çıkmaz. Yapılan sadece vatandaşın gazını alma çabası. Şimdiden söyleyeyim dört yıl sonra Saray'da yeni bir yüz görürüz. Kim mi? Belli değil mi? Gümbür gümbür geliyor!

OKUYUN

"Emekli arkadaş biliyor musun?

Sana yüzde 5 zam yapan AKP, Cumhurbaşkanlığı bütçesini yüzde 233 artırarak 2 milyar 819 milyon liraya çıkardı.

Yani, Saray her gün 7 milyon 723 bin lira harcıyor.

Onlara afiyet olsun.

Sen yutkun dur kardeşim."

Rıza Zelyut

OLMAYANLAR

Bazı spiker ve sunucuları iflah olmaz kabul ediyorum. Kısa bir metni dahi hatasız okumaları mümkün değil.

Kusura bakmasınlar ama haber kanalları bu konuda en bol malzemeli olanlar. En basitinden örnekler versek, yine de temize çıkmıyorlar. Çünkü alt yapıları ve genel kültürleri çok zayıf.

Bu konuda rekortmen iki kişi var. NTV'de Burcu Kaya ve CNNTÜRK'te Semiha Şahin. Her ikisinin de vurgulama ve isimleri yanlış söyleme hastalıkları var.

Ne yangını?

Kütahya'daki azot fabrikasında gaz sıkışması sonucu baca patlaması oluyor. Semiha muhabire ısrarla soruyor; "Yangın neden çıktı?" Delikanlı "Yangın yok" diyor ama dinleyen kim? Semiha'dan ricam dün sabahki yayınını tekrar izlemesi. Sonucu şimdiden yazayım; "Bir çift güzel göz."

Bugün iki bayandan söz ettim. Aslında en fazla malzeme sporcularda. Onları da en kısa zamanda deşifre edeceğim.

***

Böyle kabul edin

Kimi okurlarım, ellerinde luplarla hatalarımı bulmaya bayılıyor. Mesela bir dizeyi yazmışsam, noktasına virgülüne kadar orijinalini istiyorlar. Kaç defa belirttim. Beni böyle kabul etsinler. Bu yaştan sonra Arapça veya Farsça öğrenmem zor. Boşuna uğraşmasınlar.

Eğer Av. Osman Uşşaklı'nın dediği gibi "Alparslan Arslan Danıştay'ı basmıştı" düzeltmesi yapacaklarsa, başımın üstünde yeri var.

Market meselesi

Hazım Özbek de fırçacılardan; "kendi tabirinizle yandaş marketlerden alış-veriş etmenizi anlamış değilim" diyor.

Aslında cevabım çok basit; "yeni zamları keşfe çıkıyorum."

Uğur Çoban'ın mesajını da buna ek yapacağım. Tüm saygılı eleştirmenlerim okumalı:

"Değerli Burhan Bey,

Ekrem İmamoğlu adını ilk defa sizin yazılarınızdan duydum. CHP'nin adayının kim olacağı tartışılırken yazdıklarınız bana umut verdi. Hiç tanımadığım İmamoğlu'nun aday gösterilmesini istedim. İsmi kesinleşince gerçekten sevindim. Hatırlayın 'İmamoğlu neden kazanmasın?' başlıklı yazınıza ben de Bedri Koraman'ın İhsan Alyanak'lı karikatürü ile katkı vermek istedim. Siz de eksik olmayın yazdıklarımdan söz ettiniz.

Yazılarınızı Akşam gazetesi yıllarınızdan beri ilgiyle okuyorum. Masa başı gazetecisi olmayıp, halkın içinde olmak başta,  gazeteciliğin gerektirdiği yığınla özelliğe sahip olmanız, isabetli ve saygı duyulacak öngörüleri doğuruyor.

Sağ olun, var olun."

...

GÜNÜN SÖZÜ

Güç olan, insanın haklı oldukları zaman değil, haksız olduklarında dostlarıyla birlikte hareket etmesidir. Andre Malraux

 

Yazarın Diğer Yazıları