İYİ Partili Aylin Cesur İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına tepki gösterdi. İktidar hangi maddesinden rahatsız oldu

İYİ Partili Aylin Cesur İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına tepki gösterdi. İktidar hangi maddesinden rahatsız oldu
İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasına sert tepki gösterdi. İktidarın ortaya attığı Ankara Sözleşmesi hazırlıklarına ilişkin de "Ankara Sözleşmesini kimler imzalayacak" diye sordu.

Halil YATAR-YENİÇAĞ İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasına sert tepki gösterdi. İktidarın ortaya attığı Ankara Sözleşmesi hazırlıklarını da değerlendiren Cesur, "Tüm kadınlarımız tarafından kabul edilemeyecek bir gece yarısı açıklamasıdır. Böyle bir adımın arkasından, iktidardan bir ''Ankara Sözleşmesi'' hazırlığı olduğuna dair ve bu sözleşmenin İstanbul Sözleşmesi''nden daha iyi olacağına dair de ilginç bir açıklama geldi. İyi derken ne kastediliyor? Ne açıdan daha iyi olacak? İstanbul Sözleşmesi''nde ne kötüydü? Net hiçbir açıklama yok. Şu madde kötüydü ve bunun şöyle değişmesi gerekir gibi hiçbir tez yok. İşin daha ironik kısmı, bu sözleşme kimlerle imzalanacak da ''sözleşme'' adını alacak, ortada yok. Tamamen tepkileri göğüslemek için alelacele ve talihsiz bir açıklama" diye konuştu. 

İstanbul Sözleşmesinin, kadınların yüzleştiği pek çok ayrımcılık ve şiddet olayına karşı atılmış önemli ve çağın ruhuna uygun bir adım olduğunu belirten Cesur, şunları söyledi:

"Ülkemizde kadınlara şiddet oranlarının, özellikle de aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin arttığı, kadın yoksulluğunun derinleştiği bir dönemde böyle bir adım, hem ülkemizin hükümetlerine rehber olma hedefindeydi hem de uluslararası camiada konu ile ilgili Türkiye''nin duruşunu net bir şekilde ortaya koyan bir adımdı. Türk demokrasisinin özellikle Partili Cumhurbaşkanı Sistemi ile krize sokulduğu bir dönemde, bu sözleşmenin doğru düzgün bir kamusal tartışma dahi yürütülmeden ve Meclis''e dahi sunulmadan bir gecede feshedildiğine tanık olduk. Kadın cinayetlerinin 2008''de 80 iken, 2020''de 471''e yükseldiği bir ülke ortamında kadının korunması ve şiddetin önlenmesine yönelik böyle önemli bir sözleşmeden çıkılması ciddi bir tezattır ve mantıklı açıklama bulmak imkansızdır. 

Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda atılmış adımların ve toplumun her kesiminin gayretleri ile elde edilen bu kazanımın bir gecede iktidar tarafından çöpe atılması Türk kadınları tarafından kabul edilmeyecektir. Böyle bir adımın arkasından, iktidardan bir ''Ankara Sözleşmesi'' hazırlığı olduğuna dair ve bu sözleşmenin İstanbul Sözleşmesi''nden daha iyi olacağına dair de ilginç bir açıklama geldi. İyi derken ne kastediliyor? Ne açıdan daha iyi olacak? İstanbul Sözleşmesi''nde ne kötüydü? Net hiçbir açıklama yok. Şu madde kötüydü ve bunun şöyle değişmesi gerekir gibi hiçbir tez yok. İşin daha ironik kısmı, bu sözleşme kimlerle imzalanacak da ''sözleşme'' adını alacak, ortada yok. Tamamen tepkileri göğüslemek için alelacele ve talihsiz bir açıklama.  Yapılan bir oldu bitti ile TBMM''de bütün partilerin desteği ile imzalanan bu sözleşmenin hukuka aykırı bir şekilde gece yarısı bir kararname ile feshedilmesi değildir sadece; bir kere daha TBMM''nin yok sayılması ve dolayısıyla Milli İradenin gasp edilmesidir . İstanbul Sözleşmesi''nde, bir sorun var idiyse, sorunun ne olduğu kamuoyuna sunulmalı ve bu konu TBMM''ye getirilmeliydi. Kararnameler, Meclis''in üstünde değildir! Bununla da kalmamış; kadınlarımızın can güvenliği gibi, hukuk ve demokrasi de iktidar tarafından ayaklar altına alınmıştır"

Sözleşme neden iptal edilmek isteniyor diye soran Cesur, sözleşmeyle devlete yüklenen kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi sorumluluğundan rahatsız olunduğunu iddia etti.

İYİ Parti olarak bütün kadınları şiddetin her türlüsünden koruyacak ve toplumda erkekle eşit fırsatlar, eşit muamele ve güvenliğinin sağlandığı bir devlet yönetimi istediklerini belirten Cesur, "Maalesef kadın cinayetlerini tanımayan, kadının adını bakanlıktan silen ve İstanbul Sözleşmesi''nden çıkmaya kararlı bir zihniyetteki bu iktidarla, bu hedefe ulaşılamayacağı da açıktır. Beceriksiz ve antidemokratik yönetim anlayışı ve dahi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi''nin getirdiği bir kara leke olarak tarihte yerini Alacaktır. Kadınlarınıza insanca ve erkeklerle eşit, huzur içinde olacakları yaşamı biz sunacağız" dedi.

İlgili Haberler