Son yıllarda Çin’in yapay zekâ alanında önde gelen birçok bilim insanı, genç yaşta hayatını kaybetti. Bu trajediler sadece kişisel kayıplar olarak görülmüyor, aynı zamanda sektörün üzerindeki yoğun baskıların ve zorlu rekabet ortamının da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. South China Morning Post’un haberine göre, bu ölümler genellikle ani hastalıklar veya kazalarla ilişkilendirilse de, Çin kamuoyunda artan bir şekilde araştırmacıların fiziksel ve psikolojik sağlıklarının ihmal edildiği konuşuluyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2024 yılındaki Macau ziyareti sırasında vurguladığı gibi, yapay zekâ Çin için stratejik önemde bir alan. Ancak teknoloji alanındaki ilerlemeler, bu alanda çalışanların sağlığı pahasına gerçekleşiyor olabilir.

YOĞUN REKABET VE ETİK SORUMLULUK ZORLUYOR
Çinli bilgisayar bilimcisi Liu Shaoshan, sektörün aşırı hızla geliştiğini ve bilim insanlarının fikir üretme süreci tamamlanmadan başkalarının aynı konuda sonuçlar yayımladığını belirtiyor. Araştırmacıların, sadece teknolojik başarı değil, aynı zamanda bu teknolojilerin topluma etkileri konusunda da etik baskı altında olduklarını ifade ediyor.
Yapay zekânın sosyal yaşama, güvenliğe ve hatta bireysel özgürlüklere dair derin etkileri, araştırmacıları sürekli olarak ahlaki ikilemlerle yüz yüze bırakıyor. Liu, bu yükün uzun vadede hem ruhsal hem de bedensel sağlık üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu vurguluyor.
DeepSeek R1: Çin’den dünyayı şaşırtan yapay zeka hamlesi
TANINMIŞ İSİMLERİN PEŞ PEŞE VEFATLARI ŞÜPHE UYANDIRDI
South China Morning Post’un yayımladığı rapora göre, yapay zekâ alanında Çin’in önde gelen bazı bilim insanları genç yaşlarda hayatlarını kaybetti. Hepsi de kariyerlerinin verimli dönemindeydi ve kritik projelerde rol alıyorlardı.
- Sun Jian: Görsel tanıma ve makine görüşü alanında uzman olan Megvii Technology’nin baş araştırmacısı Sun, 2022’de 45 yaşında hayatını kaybetti. ABD'de Microsoft'ta çalıştıktan sonra Çin’e dönüp Megvii’de yapay zekâ tabanlı mobil çözümler geliştirmişti. MIT Technology Review tarafından 35 yaş altı en yenilikçi bilim insanları arasında gösterilmişti. 35 ABD patentine sahipti.
- Feng Yanghe: 2023 yılında Pekin'de 38 yaşında ölen Feng, Çin’in askeri yapay zekâ projelerinde görev alıyordu. Harvard Üniversitesi ve Iowa Üniversitesi’nde eğitim aldı. Çin Halk Kurtuluş Ordusu için savaş oyunları ve operasyon simülasyon yazılımları geliştirmişti.
- Tang Xiaoou: SenseTime’ın kurucusu ve Hong Kong Çin Üniversitesi profesörü olan Tang, 2023 yılında 55 yaşında hayatını kaybetti. MIT’den doktoralı olan Tang, Microsoft Research Asia’nın eski yöneticisiydi. Şirketinin yüz tanıma teknolojisi birçok şehirde güvenlik ve trafik uygulamalarında kullanılıyor. Finans, sağlık ve ofis teknolojilerinde üretken yapay zekâ alanında büyük yatırımlara öncülük etti.
- He Zhi: 2024’te 41 yaşında hayata veda eden He, sağlık sektörünü yapay zekâ ile dijitalleştirmeyi hedefleyen Yidu Tech’in kurucu ortaklarındandı. Qinghai’de yüksek irtifa nedeniyle solunum ve kalp durması geçirdi. Tsinghua Üniversitesi mezunu olan He, daha önce Alibaba’da çalışmış, daha sonra Yidu Tech’i kurarak büyük veri destekli tıbbi çözümler geliştirmişti.
- Quan Yuhui: Bilgisayarla görselleştirme ve görüntü işleme alanında çalışan Quan, 2024’ün başında 39 yaşında yaşamını yitirdi. Güney Çin Teknoloji Üniversitesi'nde doçent olan Quan, Singapur Ulusal Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yaptı. 80'den fazla bilimsel makale yayımlamış, Stanford Üniversitesi'nin oluşturduğu “Dünyanın En İyi %2 Bilim İnsanı” listesinde yer almıştı.

YAPAY ZEKÂ SEKTÖRÜNDE İNSAN FAKTÖRÜ
Çin’in yapay zekâya yaptığı yatırımlar, ülkeyi ABD ile küresel bir teknoloji rekabetine sokarken, bu alanda çalışan bireylerin psikolojik ve fiziksel refahı göz ardı ediliyor olabilir. Uzmanlara göre, sektörün gelişimi ile birlikte sağlıklı çalışma ortamlarının ve etik değerlendirme mekanizmalarının güçlendirilmesi elzem.
Araştırmacıların uzun saatler çalıştığı, yoğun akademik beklentilere maruz kaldığı ve aynı anda etik sorunlarla mücadele ettiği bir sistem, yeni kayıpların habercisi olabilir. Çin’in bu alandaki yükselişi, ancak insan kaynağının sürdürülebilirliği sağlandığında gerçek bir başarıya dönüşebilir.
