Kahpe pusular ( 2 )

Kahpe pusular ( 2 )
Kahpe pusular ( 2 )

Sefir misin dediler tetiği cektiler

YÜKSEL MUTLU VE CEYHUN BOZKURT’UN DEV ARAŞTIRMASI

Sefir misin dediler tetiği cektiler
Ermeni teröristler, susturucu takılı silahlarını Viyana Büyükelçimiz Daniş Tunalıgil’e doğrulttuktan sonra acımasızca kurşun yağdırdı.

Taşnak - Hınçak’tan ASALA’ya
ABD’de yaşanan menfur saldırının izleri silinmeden, Türkiye yeni bir Ermeni terör dalgasıyla karşılaştı. Türkiye, Ermeni çetelerinin ardından ASALA adlı Ermeni terör örgütünün hedefi olmuştu.

Hedef Türk Büyükelçileri
Ermenİlerİn Türk diplomatlara yönelik saldırıları giderek yoğunlaştı. Artık onların hedefinde Türk  Büyükelçileri vardı. Paris Büyükelçimiz İsmail Erez de bu sürecin kurbanlarından birisiydi.


Taşnak çeteleri kahpece kan döktü

Katilleri bulunamadı
30 yaşında bir genç diplomattır Oktay Cirit. 1975 yılının Ekim ayında Türkiye’nin Beyrut Büyükelçiliği Başkatipliğine atanmıştı. O dönemde de Lübnan’da bir iç savaş vardı. Cirit,
16 Şubat 1976 tarihinde, Beyrut’un bir nebze olsun güvenli caddelerinden Hamra’da yürüyüşe çıktı. Ancak bu, onun son yürüyüşü oldu. Susturucu takılmış bir silahla çok kısa mesafeden edilen ateş nedeniyle Cirit’in gencecik bedeni orada düşüverdi. Şehit olmuştu. Ermeni terörü susmuyor, Türkiye ayağa kalkıyordu. Ancak katiller bir türlü bulunamıyordu. Cirit’in katili de bulunamadı. Menfur saldırıyı da ASALA üstlendi.

Vatikan’a da sıçradı
9 Haziran 1977’de Vatikan’dan Türkiye’ye hazin bir haber ulaşmıştı. Vatikan Büyükelçimiz Taha Carım, evine giderken uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanmıştı. Yüzünden ve sırtından aldığı kurşunlarla yaralanan Tahara Carım, hemen Policlinico Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Ancak Carım, 5.5 saat süren ameliyat masasından kalkamamış ve şehitlik mertebesine ulaşmıştı. Vatikan’daki kordiplomatik duayeni Senegal Büyükelçisi, Taha Carım’ın tabutu önünde yaptığı içten konuşmada, “Cesareti, dürüstlüğü ve samimiliği onun şahsiyetini oluşturan başlıca üç unsur” diyordu. Carım suikastı da “faili meçhuller” arasına katıldı.

Ermeniler, ASALA ile terörü  yeniden hortlattı
ABD’de yaşanan suikastin ardından Ermeni terörü, bu defa ‘ASALA’ adı altında büyükelçilerimizi hedef aldı

ABD’de yaşanan menfur saldırının izleri silinmeden, yeni bir Ermeni terör dalgasıyla karşılaştık. Türkiye, çetelerin  ardından yeni bir Ermeni terörünün hedefi olmuştu. Özellikle Türk diplomatlara yönelik saldırıları gerçekleştiren bu örgüt, ASALA idi. 1975-1985 yılları arasında faaliyet gösteren ASALA, İngilizce “Ermenistan’ın Özgürlüğü için Gizli Ermeni Ordusu” anlamına gelen “Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia” tamlamasının kısaltmasıydı. Lübnan’daki iç savaş esnasında, Beyrut şehrinde, Agop Agopyan ve Agop Tarakçıyan tarafından kurulmuştu. Fransa ve Yunanistan ASALA’nın üsleri olmuştur. ASALA’nın paçavrası, örgütün siyasi eğilimini ve ulaşmayı hedeflediği Ermenistan haritasını göstermektedir. ASALA ve PKK’nın paçavralarındaki benzerlik de dikkat çekicidir. İki örgüt arasındaki bir başka ilginç benzerlik, her ikisinin de ortak düşman olarak gördükleri Türkiye’ye karşı birlikte mücadele etmeleriydi.

Hedefleri Türk diplomatlar

ASALA 70’li ve 80’li yılların en çok tanınan ve en iyi organize olmuş Ermeni terörist grubudur. Ermeni teröründe, Türkiye’deki iç huzursuzluğun zirveye çıktığı 1979 yılından itibaren büyük bir artış gözlenmeye başlanmıştır. Ermeni teröristler, 21 ülkenin 38 kentinde, 39’u silahlı, 70’i bombalı, biri de işgal şeklinde olmak üzere toplam 110 terör olayı gerçekleştirmişlerdir. Bu saldırılarda 42 diplomatımız ile 4 yabancı hayatını kaybederken, 15 Türk ve 66 yabancı uyruklu kişi de yaralanmıştır. ASALA’ya mal edilen saldırılar farklı kaynaklarda değişiklikler arz etmektedir. Amerikan hükümet kaynaklarına göre, 1968’den günümüze ASALA, 84 olayda 299 kişiyi yaralamış 46 kişiyi öldürmüştür.

Orly katliamı unutulmadı

Paris’te Türk Hava Yollarını bombalayan örgüt üyelerine 30 ay ceza verilmiştir. 1983 Temmuz’unda gerçekleşen Orly Havaalanı katliamında 8 kişiyi öldürüp 52 kişiyi yaralamışlardır. ASALA, kendi milliyetçi hedeflerinin yanı sıra Marksizm-Leninizm’i de desteklemiş, benzer eğilimleri olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA), PKK/Kongra-Gel/KADEK ve Kızıl İtalyan Tugayları (Italian Red Brigades) gibi diğer uluslararası terörist örgütler ile işbirliği yapmıştır.

Ermenistan hayali gerçek oldu

ASALA’nın açıklanan kuruluşundan önce de bazı irili ufaklı Ermeni teröristler tarafından gerçekleştirildi. Mıgırdıç Yanıkyan’ın eyleminin ardından bir grup fanatik Ermeni “Esir Yanıkyan Komandoları” adlı bir örgüt kurdu. Bu örgüt tüm dünya Ermenilerine intikam almaları için çağrıda bulundu. Bu çağrılardan sonra ASALA’nın alt yapısı oluşturularak ilk bombalı eylemler başladı. Örgütün hedef seçimi de ilginçti. Diplomatik hedefler ve havaalanları gibi kamuoyunda büyük ses getirecek eylemlere yelteniyorlardı. 1991’de Ermenistan’ın kurulması ile ASALA en önemli hedefini gerçekleştirmişti. Eski ASALA teröristleri kendilerine Ermeni hükümeti ve ordusunda yer buldu. Hikmet Özdemir’in “Üç Jöntürk’ün Ölümü” kitabındaki istatistiklere göre, Türk diplomatlarına karşı en çok saldırı Fransa’da yaşandı.

Büyükelçimiz ve şoförü  şehit edildi
Tarihler 24 Ekim 1975’i gösteriyordu. Kötü haber Paris’tendi. Paris telsizcimiz arkadaşına telaşla sesleniyordu: “Nato de Paris: Hemen Ankara’ya haber veriniz. İsmail Erez Bey’i (Paris Büyükelçimiz) vurdular. Kendisi ağır yaralı. Şoför öldürüldü. Ankara hemen temasa geçsin bizimle, hemen. Sen de irtibatı kesme benimle.”
Sonra, iki cümlelik bir acı teleks daha: “Ankara, Sefir Bey de öldü...” İsmail Erez, kalbinden ve boynundan aldığı yaralar sonucu şehit olmuştu. Evli, iki kızı ve iki torunu olan Erez, Paris Büyükelçiliği’ne atandığında çok büyük bir sevinç yaşamıştı. Paris’te Kıbrıs Barış Hareketi dolayısıyla gerilen ilişkileri düzeltmek için çok yoğun çaba harcamış ve bir nebze de olsa başarı sağlamıştı.

Caniler sefir misin diye sorup tetiğe bastı
Ermeni teröristler, susturucu taktıkları silahlarını Viyana Büyükelçimiz Daniş Tunalıgil’e doğrulttuktan sonra peşpeşe tetiğe basarlar. Tunalıgil şehit düşmüştür

Ermeni teröristlerin 22 Ekim 1975’teki hedefi Viyana Büyükelçimiz Daniş Tunalıgil’di. Viyana Büyükelçiliğimize gelen 3 Ermeni terörist ellerinde Macar yapımı Wallam marka iki tabanca ve biri İngiliz yapımı MP Sten, diğeri de İsrail yapımı MP Uzzi otomatik silahlarıyla güvenlik görevlilerini etkisiz hale getirdikten sonra direk Büyükelçilik makamına yöneldil. Saatler öğlen 12.00 sularını göstermekteydi. Katiller, önce Tunalıgil’e Türkçe “Siz sefir misiniz” diye sorarlar. Tunalıgil, teröristlerin niyetini anlamıştır, “Hayır” yanıtını verir. Ama katiller, susturucu taktıkları silahlarını uzatırlar. Tunalıgil’i koltuğuna oturtup başına doğru 7.65’lik tabanca ile ölüm kusarlar. Tunalıgil şehit düşmüştür. Katiller daha sonra tabancalarıyla rehineleri tehdit ederek kaçmayı başarmıştı. Almanya’nın Die Welt Gazetesi, saldırıyı New York’tan gizli bir Ermeni örgütünün üstlendiği bilgisini geçiyordu. Katilleri o kadar soruşturmaya (!) rağmen bulunamadı.

Tepkiler giderek artıyordu
Ermeni terörü, Türk diplomasisine yönelik irili ufaklı bir dizi eylem gerçekleştirdi. Gazetelerde bol bol makaleler yayınlanıyor, Ermeni terör örgütlerinin bu eylemlerine yönelik tepkiler giderek artıyordu. Bir taraftan da Türkiye içeride siyasi bir gerilimin içinden geçiyordu. Türkiye dışarıda zor durumda kaldığı kadar, içeride de siyasi çatışmalarla adım adım gelen provokasyonlara doğru yol alıyordu.
1982’de Türkiye’nin Ottowa Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Atilla Altıkat’ın saldırı sonucu şehit düşmesi de gazete sütunlarına böyle yansımıştı.

YARIN: Artık aileler bile hedefte