Yüksek tansiyon olarak bilinen hipertansiyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen sinsi bir sağlık sorunu. Belirti vermeden ilerleyen bu durum, kalp ve beyin sağlığını ciddi şekilde tehdit etti.

Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, hipertansiyonun kontrol altına alınmaması halinde kalp krizi, felç ve bilişsel gerileme gibi ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini ortaya koydu. Ancak erken teşhis, düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleriyle bu riskler önemli ölçüde azaltılabildi.

s2saglikfelc6jpg-awm36d5enk-nowqfa9b1wq.webp

HİPERTANSİYONUN KALP VE BEYİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Hipertansiyon, kan basıncının 140/90 mmHg’nin üzerinde olması durumunda teşhis ediliyor ve kalp, beyin, böbrekler gibi hayati organları hedef aldı.

Türk Kardiyoloji Derneği’nin raporuna göre, Türkiye’de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastası, ancak bu hastaların yarısı durumlarının farkında değil. Bu sinsi hastalık, damar duvarlarına sürekli yüksek basınç uygulayarak damar sertliğine (ateroskleroz) ve tıkanmalara neden oldu. Bu durum, kalp krizine, kalp yetmezliğine ve beyin kanamasına zemin hazırladı.

Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA) yayımladığı bir çalışmada, kan basıncının 5 mmHg düşürülmesinin bile felç riskini %14, iskemik kalp hastalığı riskini %8 azalttığı belirtildi.

Çalışmayı yöneten Dr. Pamela Duncan, “Hipertansiyon, kalp ve beyin sağlığı için en büyük risk faktörlerinden biri. Düzenli tansiyon takibi ve erken müdahale, yaşam süresini uzatabilir” dedi.

Hipertansiyonun kronikleşmesi durumunda beyindeki küçük arterlerde daralmaya yol açarak laküner enfarktüs ve demans riskini artırdığı biliniyor.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Hipertansiyonun kontrol altına alınmasının kalp ve beyin sağlığı için kritik olduğunu vurgulandı.

Uzmanlar, “Hipertansiyon, damar yapısını bozarak kalp krizine ve inmeye neden olabilir. Ancak düzenli egzersiz, tuz kısıtlaması ve ilaç tedavisiyle bu riskler büyük ölçüde önlenebilir” dedi.

Kayıkçıoğlu, özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerin 18 yaşından itibaren tansiyonlarını düzenli ölçtürmesi gerektiğini belirtti.

Kronik hipertansiyon, beyin damarlarında hasara yol açarak bilişsel gerileme ve Alzheimer riskini artırıyor. Kan basıncını kontrol altına almak, beyin sağlığını korumada kritik bir adım.

Özellikle sabah saatlerinde görülen baş ağrılarının hipertansiyonun bir işareti olabileceğini ve bu durumda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini eklendi.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?

Journal of Hypertension’da yayımlanan bir meta-analiz, hipertansiyonun inme riskini 4-5 kat artırdığını, 65 yaş üstü bireylerde bu riskin %15-16’ya ulaştığını gösterdi.

Araştırma, tuz tüketiminin azaltılmasının ve düzenli fiziksel aktivitenin hipertansiyon komplikasyonlarını %30’a kadar azalttığını ortaya koydu. Ayrıca, The Lancet’ta yayımlanan bir çalışmada, kan basıncının düzenli kontrol edilmesiyle demans riskinin %20 oranında düşürülebileceği belirtildi.

Hipertansiyonun kontrolü için şu öneriler sunuldu:

Tuz tüketimini azaltmak, düzenli egzersiz yapmak, stresi yönetmek ve sigaradan uzak durmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri...

HİPERTANSİYONLA MÜCADELEDE NE YAPILMALI?

Uzmanlar, hipertansiyonun kontrol altına alınmasında yaşam tarzı değişikliklerinin ilaç tedavisi kadar önemli olduğunu vurguladı.

Günde 1,5 gramdan az sodyum tüketilmesi ve sebze-meyve ağırlıklı beslenme önerildi. Ayrıca, haftada 4-5 kez 45-60 dakika egzersiz yapmak, kan basıncını düşürmede etkili bir yöntem.

Hipertansiyon, diyabetten sonra böbrek yetmezliğinin ikinci en büyük nedeni. Erken teşhis ve düzenli takip, organ hasarını önlemede kritik.

Uzmanlar, özellikle obezite, diyabet veya ailede hipertansiyon öyküsü olan bireylerin 6 ayda bir tansiyon ölçümü yaptırmasını önerdi.

kadinlarda-kalp-krizi-1024x576.jpg

SESSİZ KATİLİ DURDURMAK MÜMKÜN

Hipertansiyon, kalp ve beyin sağlığını tehdit eden sessiz bir düşman olsa da, doğru adımlarla kontrol altına alınabilir.

Düzenli tansiyon takibi, sağlıklı beslenme, egzersiz ve doktor kontrolünde ilaç kullanımı, bu hastalığın yıkıcı etkilerini önleyebilir.

Uzmanlar, özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerin erken yaşlardan itibaren tansiyonlarını izlemeleri gerektiğini vurguladı.

Kalbinizi ve beyninizi korumak için bugün bir adım atın, tansiyonunuzu ölçtürmeniz önerildi.