Son bilimsel araştırmalar, seçilmiş hastalarda bu kapalı yöntemlerin açık kalp cerrahisine göre daha güvenli ve etkili olduğunu ortaya koydu.

Çocukluk çağı doğumsal kalp hastalıkları arasında önemli bir yer tutan büyük kalp delikleri (ASD, VSD gibi septal defektler), geleneksel olarak açık kalp cerrahisi ile onarılıyordu. Ancak, son yıllarda geliştirilen ve başarıyla uygulanan kateter tabanlı (anjiyo) kapatma teknikleri, bu hastalar için cerrahiye güçlü bir alternatif olarak öne çıktı. Bu minimal invaziv yöntemler, özellikle büyük deliklerde bile güvenli ve etkili bir tedavi sunarak çocuk kardiyolojisinde köklü bir dönüşüm başlattı.

BİLİMSEL VERİLER ONAYLADI: BAŞARI ORANLARI YÜKSEK

Kalp deliklerinin onarılmasına dair güncel bilimsel çalışmalar, kapalı yöntemlerin yüksek başarı oranlarına ulaştığını gösterdi. Özellikle atriyal septal defekt (ASD) adı verilen kulakçıklar arası büyük deliklerin kapatılmasında kullanılan şemsiye benzeri cihazlar, kasıktan küçük bir kesiyle ilerletilen kateterler aracılığıyla yerleştirildi. Bu cihazlar, deliğin iki yanına açılarak kan akışını engelledi ve zamanla kalp dokusunun bu cihazın etrafını sarıp deliği kalıcı olarak kapattığı belirtildi.

Frontiers in Pediatrics dergisinde yayımlanan bir araştırma, doğumsal kalp hastalığı komplikasyonu olan pulmoner arteriyel hipertansiyonlu (PAH) çocuklarda bile kateter tabanlı kapatma işlemlerinin yüksek başarıyla uygulandığını, hastaların çoğunda pulmoner arter basıncının belirgin şekilde düştüğünü ortaya koydu.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: CERRAHİYİ ÖNLEYEBİLİR

Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. John T. Fahey, bu yeni nesil kateterizasyon yöntemlerinin önemini vurguladı.

Dr. Fahey, hastaların önemli bir bölümünde açık kalp cerrahisini gereksiz kılan bu teknikler hakkında, "Bu yeni kateterizasyon yöntemleri, doğumsal kalp hastalığı olan bir hastanın ameliyattan kaçınmasını sağlayan en heyecan verici gelişmelerden biri," ifadesini kullandı. Uzun yıllara dayanan deneyiminin, hastaların kalplerini neredeyse normale yakın bir fonksiyona getirebilmelerini sağladığını sözlerine ekledi.

İngiltere’de Guy's and St Thomas' Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Konsültanı Sir Shakeel Ahmed Qureshi de, minimal invaziv girişimlerin cerrahi onarıma fizibl ve etkin bir alternatif teşkil ettiğini belirtti. Kardiyak kateterizasyon laboratuvarı direktörlüğü görevini yürüten Sir Qureshi, özellikle kendi katkılarıyla geliştirilen Ty-Shak balon kateteri gibi cihazların, cerrahi gerektirmeyen bu anahtar deliği prosedürlerini yaygınlaştırdığını ifade etti.

DAHA KISA İYİLEŞME, DAHA AZ TRAVMA

Kapalı yöntemlerin en büyük avantajlarından biri, hastanın göğüs kafesinin açılmasına gerek kalmamasıydı. Kardiyologlar, bu durumun hastanede kalış süresini (genellikle bir veya iki gün) ve yoğun bakım ihtiyacını ciddi ölçüde azalttığını kaydetti. Ayrıca cerrahiye bağlı büyük yara izinin olmaması, çocuk hastalar için önemli bir psikolojik rahatlık sağladı. Uzmanlar, minimal invaziv yaklaşımların sadece kozmetik açıdan değil, aynı zamanda daha hızlı fonksiyonel iyileşme ve normal yaşama daha çabuk dönme olanağı tanıması nedeniyle giderek daha fazla tercih edildiğini bildirdi.

Tüm bu gelişmeler, büyük kalp delikleri teşhisi konan çocuk hastalar ve aileleri için cerrahi travma olmaksızın, yüksek başarıyla kalıcı çözüm sunulabilen yeni ve parlak bir dönemi işaret etti.