Kanser hastalarına “oruç” uyarısı

Kanser hastalarına “oruç” uyarısı
Kanserle mücadele edenlerde dengeli beslenmenin daha fazla önem kazandığına dikkat çeken Genel Cerrah Prof. Dr.Zafer Cantürk, "kemoterapi gören, yeni ameliyat olan ve hastalığı ilerleme sürecinde bulunan kanser hastalarının oruç tutmaması gerek" dedi.

Kanser hastalarının normal yaşamlarını sürdürülebilmeleri için yeterli sıvı alıp düzenli beslenmeleri gerektiğini vurgulayan Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah Profesör Doktor Zafer Cantürk, “Kanser dokusu vücutlarında varlığını sürdürüyorsa o zaman dikkat etmelidirler. Kanser hastası olanların iştahları azalır. Az yemek yerler. Kullandıkları ilaçlar neticesiyle bulantı ve kusmalar olur. Vücutlarında kayıpları artar ve eğer sıvıyı yerine koymazsanız vücutta parçalanan kemoterapi ilaçları idrarla dışarı atılamaz. Hastaların yaşamlarını sürdürebilmeleri için enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu enerjiyi dışarıdan alması gerekir ki karaciğer ve vücudun diğer organlarında kemoterapi ilaçları işlensin. Kanser hastaları daha düzenli yaşama ihtiyaç duyarlar. İyi uyku düzeni olması gerekir. Oruç tutarken bağışıklık sistemi, uyku düzenini bozar ve kemoterapi ilaçlarının yan etkisinin artmasına neden olur. Kemoterapi tedavisi gören, yeni cerrahi ameliyat olan ve hastalığı ilerleme sürecinde olan insanların oruç tutması uygun değil. Aynı zamanda vücuda eziyet etmek anlamına gelir. Hekim olarak da vücuda eziyet etmelerine müsaade edemeyiz" diye konuştu. 

“HEKİM KONTROLÜNDE KARAR VERİLMELİ”

Kanser hastalarının oruç tutup, tutamayacaklarına doktor kontrolünde hareket ederek, karar vermeleri gerektiğini belirten Prof. Cantürk, "Kesinlikle kanser hastaları oruç tutup tutmama konusunda kendileri karar vermemelidirler. Hekim kontrolünde orucunu tutarsa daha uygun olur. İlerleme sürecinde olmayan, şifaya kavuştuğunu düşündüğümüz insanların hekimlerin onayıyla oruçlarını tutabilirler. Hekimi onaylarsa kendi sağlıkları açısından sorun yaşamazlar; çünkü kanser hastaları sakat değiller. Toplumdan ayrışmamaları açısından hastalığı atlatmış olan; fakat tedavi süreçleri doktor kontrolünde devam eden hastaların oruç tutmaları psikolojik tedavi olarak düşünülebilir" dedi.