Kanserden kurtulan bireylerde yetersiz gıda alımı, ölüm riskini ciddi şekilde artırdı. ABD’de yapılan yeni bir çalışma, sağlıklı ve yeterli gıdaya erişimi olmayan kanser hastalarının yaşam süresinin kısaldığını ortaya koyarken, uzmanlar sağlık sistemlerinde gıda güvencesizliği taramalarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar, bu bulguların kanser sonrası bakımda beslenmenin kritik rolünü bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
ABD’nin prestijli Perelman Tıp Fakültesi’nden bilim insanlarının yürüttüğü ve JAMA Health Forum dergisinde yayımlanan araştırmada, 2011-2012 yıllarında ABD Ulusal Sağlık Anketi’ne katılan 5 binden fazla kişinin verileri analiz edildi.

Çalışma, gıda güvencesizliği yaşayan kanser hastalarının, yeterli beslenmeye erişimi olanlara kıyasla ölüm riskinin %28 daha yüksek olduğunu gösterdi. Daha çarpıcı olan ise, devlet destekli gıda yardım programlarına katılmayan bireylerde bu riskin %42’ye kadar yükseldi.
Uzman isim uyardı! Sigara ve alkol kullanımında 'kanser' tehlikesi
Uzmanlar, “Bu araştırma, gıda güvencesizliğinin kanser sonrası ölüm riskini artırdığını ilk kez bu kadar net bir şekilde ortaya koydu. Beslenme, kanser tedavisinde olduğu kadar tedavi sonrası dönemde de hayati bir faktör” dedi.

Uluslararası alanda da uzmanlar, beslenmenin kanser hastalarının sağ kalım oranları üzerindeki etkisine dikkat çekti.
İngiltere Kanser Araştırma Derneği’nden Prof. Dr. Linda Bauld, sağlıklı beslenmenin kanser riskini azalttığını ve tedavi sonrası iyileşme sürecini desteklediğini vurguladı. Bauld, “Yetersiz beslenme, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyon riskini artırıyor ve tedaviye yanıtı olumsuz etkiliyor. Kanser sonrası dönemde sağlıklı gıdaya erişim, hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor” açıklamasında bulundu.

Araştırmalar, kanser hastalarında beslenme bozukluğunun (malnütrisyon) özellikle pankreas, özofagus, gastrointestinal ve baş-boyun kanserlerinde %50’nin üzerinde görüldüğünü gösterdi.
Uzmanlar, “Yetersiz protein ve kalori alımı, hücre yenilenmesini yavaşlatıyor ve enfeksiyonlara karşı direnci düşürüyor. Kanser hastalarının günlük en az 2,5-3 litre su tüketmesi ve lifli gıdalarla bağırsak sağlığını desteklemesi gerekiyor” dedi.
New York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Marion Nestle ise, aşırı işlenmiş gıdaların kanser ve erken ölüm riskini artırdığına dikkat çekti. Nestle, “Besin değeri düşük, şeker ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalar, obeziteye yol açarak kanser riskini tetikliyor. Kanser sonrası dönemde bu tür gıdalardan uzak durmak, sağlıklı beslenmeye odaklanmak hayati önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.

Uzmanlar, sağlık kuruluşlarının gıda güvencesizliği taramalarını rutin hale getirmesi ve ihtiyaç sahibi hastaların yardım programlarına yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Toplumda gıda güvencesizliği farkındalığını artırmak, kanserden kurtulan bireylerin yaşam süresini uzatabilir. Bu, sadece tıbbi bir mesele değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk” dedi.
Araştırmalar, sosyal destek mekanizmalarının kanser sonrası dönemde hayatta kalma oranlarını artırdığını da doğruladı.
Uzmanı uyardı Yeniden popüler oldu ama cilt kanserini tetikliyor!
Uzmanlar, kanser hastalarının tedavi sürecinde ve sonrasında diyetisyen kontrolünde kişiselleştirilmiş beslenme planları oluşturmasının önemine işaret etti.
Yeterli ve dengeli beslenme, kanser tedavisinin yan etkilerini azaltırken, hastaların yaşam kalitesini ve sağ kalım şansını artırdı. Bu bulgular, kanserle mücadelede beslenmenin gücünü bir kez daha ortaya koydu.