CNN International'a konuşan ismini vermeyen yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu devirmek ve askeri operasyon seçeneklerinin riskleri konusunda bilgilendirdiğini belirtti.

Bu arada, ABD ordusu, Pentagon'un "Güney Mızrağı Harekâtı" olarak adlandırdığı harekâtın bir parçası olarak bölgeye bir düzineden fazla savaş gemisi ve 15 bin asker yığdı.

Trump, Air Force One'da gazetecilere, "Kararımı verdim sayılır - evet. Yani, ne olacağını söyleyemem ama bir nevi verdim" dedi.

ABD'nin askeri operasyonlarının küresel bazda en aktif olduğu bölge Karayipler oldu. Trump yönetimi "uyuşturucu kaçakçılığı" bağlantılı olduğunu iddia ettikleri teknelere en az 20 saldırı düzenledi. Yetkililer, bu saldırıların amacının ABD'ye uyuşturucu akışını engellemek olduğunu söylüyor. Ancak Venezuela bu iddialara, hedef alınan teknelerdeki insanların sivil balıkçı olduğunu söyleyerek karşı çıkıyor.

ABD BAĞLANTILI MUHALEFETE GÜN DOĞDU

Nobel Barış Ödülü verilen Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado, orduya silahlarını bırakmaları ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun emirlerine uymayı reddetmeleri çağrısında bulundu.
Machado şu açıklamayı yaptı:

"Sevgili Venezuelalılar, özgürlük isteyen bu toprakların haykırışı hem ülke içinde hem de dışında giderek büyüyor ve yankılanıyor. 30 milyon kişi olarak, artık çökmeye yüz tutmuş suçlu bir rejime karşı başkaldırıyoruz. Bu rejim tüm halkımızı esir aldı. Bizi sevdiklerimizden ayırdı ve kasıtlı olarak aç bıraktı. Venezuela’nın özgürlük anı geldiğinde bugün bu özgürlük yolunda hangi tarafta olacağınıza karar verin. Olacak olan şey zaten olmaya başladı."

Güvenlik güçlerinden Devlet Başkanı Maduro'nun emirlerine karşı çıkmalarını isteyen Machado, şunları kaydetti:

"Bu suç rejiminin emirlerine hala uyanlara sesleniyorum: Kendi halkınız için istediğiniz şey bu mu? Bu vahşeti işledikten sonra huzurla uyuyabiliyor musunuz? Çocuklarınız, aileniz, ülkeniz için istediğiniz gelecek bu mu? Bu küçük kızın gözyaşları, tüm Venezuela’nın gözyaşlarıdır. Şunu çok iyi bilin: Eğer şimdi, tam da bu anda harekete geçmezseniz o acı çığlıklar sizi asla terk etmeyecek. Her gece başınızın içinde yankılanacak. Silahlarınızı indirin ve kendi halkınıza saldırmayın. Kahraman olun, suçlu değil. Aileniz için gurur olun, utanç değil. Yaklaşmakta olan o gün geldiğinde bize katıl. Venezuela ve kardeşlerin seni bekliyor."

Ulusal basına göre Machado, Nobel Barış Ödülü'nü almak üzere Norveç'in başkenti Oslo'ya gideceğini teyit etti. 2025 Nobel Barış Ödülü, muhalefet lideri Machado'ya verilmiş bu da büyük bir tartışma yaratmıştı.

MACHADO, MADURO'YU DEVİRMEK İÇİN NETANYAHU'DAN DESTEK İSTEMİŞTİ

Machado, 2025 Nobel Barış Ödülü'nü kazanmasının ardından İsrail'e verdiği açık destek ve Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetiyle kurduğu yakın ilişkiler nedeniyle uluslararası kamuoyunun gündeminde yer alıyor.

Machado, 2018'de Netanyahu'dan Venezuela'ya müdahale için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine aracılık etmesini istemişti. Bu istekte Machado'nun, iktidara gelmesi halinde İsrail ile diplomatik ilişkilerini yeniden kuracağını ısrarla belirttiği kaydedilmişti.

KARAYİPLER'DE NELER OLUYOR?

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararname kapsamında Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.

ABD, bu bağlamda ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermiş, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.

Venezuela Devlet Başkanı Maduro da buna karşılık ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunulmuştu.

ABD'nin, "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunun, Latin Amerika bölgesine ulaştığı belirtilmişti. Uçak gemisinin yanı sıra ABD, bölgeye yaklaşık 15 bin askeri personel, bir kruvazör, muhripler, bir hava ve füze savunma komuta gemisi, amfibi hücum gemileri ve bir saldırı denizaltısı da dahil olmak üzere bir düzineden fazla savaş gemisi yerleştirdi.

Ayrıca, Karayipler'e artan ilgi kapsamında ABD ordusunun merkezi haline gelen Porto Riko'ya 10 adet F-35 savaş uçağı konuşlandırdı.