Dünya genelinde milyonlarca kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen osteoporoz ve kemik kırıkları tehdidi sürerken, beslenme bilimleri alanında yapılan son çalışmalar ve yabancı uzman görüşleri, kemik yoğunluğunu korumada ve artırmada kritik öneme sahip üç temel bileşeni işaret etti.

Bilim insanları, yeterli Kalsiyum ve D vitamininin yanı sıra, Omega-3 yağ asitlerinin de iskelet sağlığındaki rolünü derinlemesine inceledi.

KALSİYUM VE D VİTAMİNİ: AYRILMAZ İKİLİ

Kemiklerin ana yapı malzemesi olan Kalsiyumun vücut tarafından verimli bir şekilde kullanılması, şüphesiz D vitaminine bağlı.

Amerikan Kemik ve Mineral Araştırmaları Derneği (ASBMR) üyesi ve Harvard Tıp Okulu’ndan Prof. Dr. Elizabeth R. Tanner, bu hayati ilişkiye dikkat çekerek, “D vitamini, bağırsaklardan Kalsiyum emilimini düzenleyen bir orkestra şefi gibi işlev gördü. Yeterli D vitamini olmadan, besinlerle alınan Kalsiyumun büyük bir kısmı ne yazık ki iskelet yapısına eklemlenmez. Yetişkin popülasyonda D vitamini takviyesinin kırık riskini azaltmadaki etkisi üzerine yapılan büyük meta-analizler, D vitamini eksikliğinin düzeltilmesinin, özellikle yaşlı bireylerde düşmeye bağlı kırıkları önlemede etkili olduğunu gösterdi” ifadesini kullandı.

Araştırmacılar, süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, brokoli) ve sardalya gibi kılçığıyla yenebilen balıkların Kalsiyum açısından zengin kaynaklar olduğunu vurgularken, güneş ışığından yeterince faydalanılamayan coğrafyalarda ve mevsimlerde D vitamini takviyesinin gerekli olabileceğini belirtti.

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ: İLTİHABI AZALTAN DESTEK

Son yıllarda kemik sağlığı araştırmalarında öne çıkan üçüncü bileşen ise, özellikle yağlı balıklarda bulunan Omega-3 yağ asitleri oldu.

Uluslararası Osteoporoz Vakfı (IOF) bünyesinde çalışan ve beslenme fizyolojisi alanında tanınmış bir isim olan Dr. Johannes K. Müller (Alman Beslenme Araştırmaları Enstitüsü), Omega-3’lerin dolaylı ancak önemli bir koruma sağladığını dile getirdi.

Dr. Müller, “Omega-3 yağ asitlerinin, kemik yıkımını tetikleyebilen kronik düşük seviyeli iltihabı azaltma özelliği taşıdığı tespit edildi. Özellikle EPA ve DHA formundaki Omega-3’ler, kemik erimesi sürecini yavaşlatmaya yardım eden sitokinlerin salgılanmasını düzenledi. Yapılan bazı epidemiyolojik çalışmalar, düzenli olarak somon, uskumru gibi yağlı balık tüketen veya Omega-3 takviyesi alan bireylerde, kemik mineral yoğunluğunun daha yüksek olduğunu ortaya koydu” şeklinde konuştu.

BİLİMSEL VERİLER NETLİK KAZANDIRDI

Bu bulgular, kemik sağlığını destekleyen beslenme düzeninin sadece Kalsiyum ve D vitamini dengesini gözetmekle kalmayıp, aynı zamanda antioksidan ve iltihap önleyici özellikleri olan yağ asitlerini de kapsadığını gözler önüne serdi.

Uzmanlar, kemiklerin bir banka hesabı gibi olduğunu, genç yaşta yapılan doğru beslenme yatırımlarının, ileri yaşlarda osteoporoz riskini ciddi oranda azalttığını belirtti.

İskelet sisteminin güçlü kalması için bu üç temel besin bileşeninin düzenli ve yeterli miktarda alınmasının kritik önem taşıdığı, bilimsel çalışmalarla bir kez daha kanıtlandı.