Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Kıbrıs'ta hak, hukuk ve barış için savaş gerekebilir!

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Bakanlar Kurulu''nun geçtiğimiz günlerde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın da içinde bulunduğu 14 kişinin, Maraş açılımına katkı koymaları nedeniyle pasaportlarının iptal edilmesi kararı sonrasında, Tatar ve Anastasiadis arasında başlayan söz düellosu neticesinde yaşanan gerilim, önümüzdeki günlerde adaya gelmeye hazırlanan BM Genel Sekreteri Guterres''in Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute''un ziyaretini iptal etmesine neden oldu. Eylül ayındaki BM Genel Kurulu''nu izlemek üzere New York''a gitmesi beklenen iki liderin Genel Sekreter ile olası ikili ve hatta üçlü görüşmeleri hususunda Kıbrıs''a gelerek ön çalışma yapması beklenen Lute''un Kıbrıs ziyaretini iptal etmesi aslında taraflar arasında ortak zeminin olmayışı nedeniyle de yerinde olmuştur. Lute''un nafile gidiş gelişleri, hatta BM''nin biten misyonunun uzatılması, aslında Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu yeni siyasetin, egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözüm modelinin sulandırılmasından başka bir şey değildir. 27-29 Nisan tarihinde Cenevre''de gerçekleşen ve Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanan 5+1 BM Konferansı sonrası BM Genel Sekreteri Guterres, görüşmelere nokta koymak, müzakerelerden artık bir sonuç alınmasının mümkün olmadığını ilen etmek yerine, ikinci bir 5''li konferans için kapıyı aralık tutmuş ve adeta Türk tarafının tanınma yolunda atacağı adımları geciktirmiştir. Yıllardır Türk tarafını görüşme masasına zincirleyip zamanı Rumların lehine kullanan emperyalist Batı''nın tuzaklarına artık bile bile düşmemek lazımdır. Sürecin bittiği, taraflar arasında ortak zemin olmadığı ve olmasının da mümkün olmadığı oldukça net iken bu Bizans oyunlarına neden düşüldüğü anlaşılır gibi değildir. İki devletli yeni siyasetimizin gerekleri hemen vakit geçirilmeden yerine getirilmeli ve KKTC''nin tanınması için kollar sıvanmalıdır. Emperyalist Batı''nın ısrarlı bir şekilde tezgahlamaya çalıştığı yeni bir BM sürecini beklemek yerine enerjimizi KKTC''nin tanınmasına yoğunlaştırmamız en doğru tercih olacaktır.

Rum lider Anastasiadis göreve geldiği ilk günden itibaren, üyesi oldukları Avrupa Birliği ve dostları son dönemde stratejik ortakları ABD''nin desteği ile Kıbrıs sorununun çözümünü kendi önceliklerine, çıkarlarına göre sonuçlandırmayı hedeflemiştir. Bu amaçla özellikle ABD Başkanı Joe Biden namı diğer Bidenopulos, Dışişleri eski Bakanı John Kerry ve Senatör Bob Menendez ile yakın ilişki kurulmuş, bu siyasetçilerin seçim kampanyaları fonlanmış ve Rum-Yunan çıkarları doğrultusunda kullanılmıştır.

Bu paralı askerlerden(!) Menendez, Rum davasına verdiği hizmetler nedeniyle Pazartesi günü Güney Kıbrıs''ta "III. Makarios Büyük Haç Nişanı" ile ödüllendirildi. Menendez, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada içindeki kini bir kez daha kusarak aldığı paranın hakkını verircesine Türk düşmanlığını ortaya koydu. Menendez konuşmasında, "Kıbrıs''a ve ilişkimize olan bağlılığım derin ve köklüdür, ABD Senatörü olduğum sürece de devam edecektir. Amacım son Türk askerinin Kıbrıs adasından ayrıldığını görmek" ifadelerine yer verdi. ABD''li Senatör Menendez, Kıbrıslı Türkler ile Rumların birleşik bir Kıbrıs''ın geleceği için müzakere etmeleri halinde anlaşacaklarına inandığını söyledi. Kathimerini gazetesine röportaj veren Menendez, Kıbrıs''ta insanların barış ve refah içerisinde yaşayabilecekleri bir devlet hayal ettiklerini belirtirken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın T.C. kökenli vatandaşları adaya getirerek, "işgali" devam ettirerek ve Kıbrıslı Türklerin kendi yolunu bulmasına izin vermeyip olumsuz müdahale etmek suretiyle "kötü bir rol" oynadığını savundu.

Habere göre Menendez, iki devletli çözüm önerisi ve Maraş''ın bir kısmının açılması eyleminin, Uluslararası Hukuk ile BM kararlarına aykırı olduğunu iddia etti.

Bu küstaha gereken yanıt KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu tarafından verildi. Dışişleri Bakanlığı''ndan yapılan açıklamada, "ABD Senatosu''nda Anavatan Türkiye ve KKTC aleyhine birçok karar tasarısının hazırlanmasına öncülük eden, Türk düşmanlığı ile nam salmış Senatör Menendez''in, ABD''de mukim Rum-Yunan derneklerinin desteğiyle kazandığı seçimin borcunu ödeme gailesi ile sarf ettiği sözler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için yok hükmündedir" denildi.

Dünya, Kıbrıs''ta yakın geçmişte yaşanan Rum-Yunan vahşetini dikkate almadığı, ada gerçeklerine göre, adada iki ayrı halk ve devletin varlığını tanımayarak, Rum-Yunan ikilisine destek vermeyi sürdürdüğü müddetçe adada gönüllü anlaşma olmayacaktır. Yakın zamanda Karabağ ve Afganistan''da olanlar, emperyalizmin bölgemizdeki mücadelesinde silahlı mukavemete yenilmesi, Kıbrıs sorununun köklü çözümü için örnek teşkil edebilecektir.

Savaşlar kötüdür, ancak sürekli barış için, hakkın hukukun yerine getirilmesi için de savaştan kaçınılmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları