Kırgızistan'ı anlamak ve anlatmak...
Geçtiğimiz yıl 30 Ekim’de Kırgızistan’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halk tarafından 6 yıllığına Cumhurbaşkanı seçilen Almazbek Atambayev ülkeyi kaos ve karmaşadan uzak tutabilmek için büyük gayret sarf ediyor. Ancak bu kısa zamanda ülkenin geneline yayılmış ve kronikleşmiş sorunların üstesinden gelebilmek hayli zor gözüküyor. On yıllık süreç içerisinde 2 devrim ve 3 Devlet Başkanı’nı geride bırakan Kırgızistan’da özellikle üretim ve yatırım eksikliği ile işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik dikkat çekiyor. Ülkenin bir gerçeği haline gelen kuzey-güney çekişmesinin yanında bir de zengin-fakir ayrımcılığının artması, beklenmedik zamanlarda devrim ve benzeri karşı duruşları tetikliyor. Aynı şekilde ülkedeki siyasal ve bürokratik sistemin kurumsallaşma sürecinin oldukça gerisinde kalması devlet-millet çatışmasına zemin oluşturuyor. Bugün ülkenin kurumsal ve istikrarlı bir yapıya kavuşabilmesi için bahsettiğimiz ayrımcılıkların azaltılarak, geniş halk kitlelerinin güvenine mazhar olunması gerekiyor. Üstelik bunun sadece ülke içinde değil, bölgenin ve uluslararası camianın desteğine yönelik bir çerçeve oluşturması isteniyor.
Atambayev’in çabası
Atambayev gerek kendisi gerekse bakanları aracılığıyla bir zamanlar “demokrasi adası” olarak bilinen Kırgızistan’ın, güven ve istikrar tehdidi altında yıkılan imajını yeniden onarmaya ve bu yolla doğrudan dış yatırımları çekmeye çalışıyor. Son olarak Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolu projesine büyük önem veren Atambayev, İran’ın “Kırgızistan’a 5 milyar dolara kadar yatırım yapabiliriz” sözünü hayata geçirmeye uğraşıyor. Şu an için etkili sonuçların alındığını söylemek zor. Yeni yatırımları teşvik etmek için pek çok muafiyet, indirim ve istisna yürürlüğe konulmasına rağmen büyük yatırımcılar için bazı soru işaretleri devam ediyor. Dediğimiz gibi bu kısa süre zarfında ülke ölçeğinde büyük yatırımcıları getirmek mucize olarak kabul edilebilir. Fakat tüm ağır şartlara rağmen “Türk Kağanlığına” inanan Cumhurbaşkanı Atambayev son derece kararlı adımlar atıyor. Çin, Rusya ve Türkiye ile sıcak ilişkilere önem veren Atambayev bütün tartışmalara karşın Rusya, Kazakistan ve Belarus ile kurulan Ortak Ekonomik Alan’a girme sürecini hızlandırıyor. Tartışma diyoruz, çünkü Kazakistan’da olduğu gibi Kırgızistan’da da belli çevrelerin yeni oluşturulan gümrük birliği hakkında endişeleri var. Pek çoğu kendi ekonomilerinin Rusya tarafından yutulacağı ve başka ülkelerle olan ticaret hacminin azalacağı endişesini dile getiriyor.
Provokasyona dikkat
Kırgızistan’ı ve bölgeyi bekleyen önemli tehlikelerden birisi de 1378 km sınır uzunluğuna sahip Özbekistan’la yaşanabilecek gerginlik ve düşünmek istemediğimiz çatışmalardır. Hatırlayacak olursak iki yıl önce ülkenin güneyinde yaşanan üzücü olayların faturası ağır olmuştu. Bu sebeple sürgündeki devrik lider Bakiyev başta olmak üzere son seçimlerdeki muhalif grupların merkezi sayılan Oş ve Celalabat bölgesinde dengeli ve hassas bir siyaset yürütmek gerekiyor. Zira daha geçenlerde Özbek yönetimi, Dostık sınır kapısındaki küçük bir gerginlik sebebiyle Kırgız vatandaşlarına 3 günlüğüne kapısını kapattı. Dolayısıyla her iki ülkenin gerginliği tırmandırıcı söz ve eylemlerden uzak durması ve ekonomik işbirliğini pekiştirmesi en büyük dileğimiz. Bu arada Türk Konseyi Zirve Toplantısı’nın 23 Ağustos’ta Issık Göl bölgesinde yapılacağını belirtelim. Kırgızistan’ı ve bölgedeki gelişmeleri izlemeye devam ediyoruz...