Küresel çapta yürütülen bilimsel araştırmalar, kış aylarının getirdiği soğuk hava şartlarına karşı vücudun en güçlü savunma mekanizmasının doğru beslenme olduğunu kesinleştirdi. Özellikle metabolizma hızını artırarak vücut çekirdek sıcaklığını doğal yollarla yükselten termogenik gıdaların, kış diyetinde kritik bir rol üstlendiği ifade edildi.
BAHARATLAR VE YAĞLARIN SIRA DIŞI ETKİSİ
Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'ndan beslenme fizyolojisi uzmanı Dr. Eleanor Vance, yaptığı son açıklamada, acı biberin ana bileşeni olan kapsaisin maddesinin, vücuttaki kahverengi yağ dokusunu aktive ederek enerji harcamasını artırdığını ve bu sayede iç ısıyı yükselttiğini vurguladı.
Vance, "Bu etki, vücudun bir kaloriyi yakıt olarak kullanma hızını artırır ve kış aylarındaki donma riskine karşı bir nevi içten ısıtma sistemi görevi görür" açıklamasında bulundu.
Öte yandan, sadece baharatların değil, sağlıklı yağların da bu süreçte etkili olduğu belirtildi.
Oxford Üniversitesi İmmünoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Julian Keller, zencefil ve zerdeçal gibi kök sebzelerin yanı sıra, özellikle avokado ve zeytinyağında bulunan tekli doymamış yağ asitlerinin, soğuk algınlığına karşı direnci artırdığını söyledi.
Prof. Keller, "Bu yağlar, anti-inflamatuar özellikleriyle bağışıklık sisteminin etkinliğini korurken, vücudun enerji depolarını optimize ederek soğuğa adaptasyonu kolaylaştırdı" dedi.
VÜCUDUN KALORİ YAKMA HIZI MERCEK ALTINDA
Bu termojenik etkiyi detaylı inceleyen bilim insanları, tam tahıllar ve protein ağırlıklı beslenmenin de kış aylarında hayati önem taşıdığını kaydetti.
Vücudun proteinleri sindirmek için karbonhidrat ve yağlara göre daha fazla enerji harcaması, yani besinlerin termik etkisinin (TEF) yüksek olması, vücudun daha uzun süre sıcak kalmasına olanak sağladığı tespit edildi.
Uzmanlar, kış diyetinin sadece sıcak tutmakla kalmayıp, aynı zamanda mevsimsel hastalıklara karşı direnci artırma potansiyeline de sahip olduğunu ortaya koydu.
Dr. Vance ve ekibi, bu keşiflerin, kış aylarında beslenme rehberlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini doğurduğunu ve soğuk iklimlerdeki toplum sağlığı stratejilerine yeni bir boyut kazandırdığını ifade etti.