Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

KKTC'nin 39. kuruluş yıldönümü kutlu olsun

KKTC'nin 39. kuruluş yıldönümü kutlu olsun

Mukavemetçi Kıbrıs Türk Halkının, Varoluş Mücadelesi sonucunda kurduğumuz Cumhuriyet''imizin, Devletimiz KKTC''nin 39. kuruluş yıldönümünü, büyük bir onur ve coşkuyla kutluyoruz..

Çok zor şartlar altında, Rum-Yunan ikilisinin Enosis ve Magali İdea emellerine, adayı Elen yapma hedefine karşı kahramanca direnen Kıbrıs Türk halkının Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.

KKTC''nin kuruluşu kolay olmamıştır. Yoktan var ettiğimiz Cumhuriyet''imize sonuna kadar sahip çıkacağımız ve ilelebet yaşatılması, kalkınması ve tanınması için elimizden geleni yapacağımız bilinmelidir.

Devletimizi ortadan kaldırarak bizi ozmosis yolu ile yok etmeyi planlayan Rum-Yunan ikilisi ile içimize nifak sokarak yalan vaatlerle bizleri bölüp parçalamayı tasarlayan emperyalizme karşı mücadelemiz devam etmektedir.

39. Kuruluş Yıldönümü''nü gurur ve onurla kutladığımız Cumhuriyet''imizin gücüne güç katmak için birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.

KKTC''nin temellerine dinamit koyarak Devlet''imizi yıkmak isteyen şer odakları bu amaçlarına erişemeyeceklerini bilmelidir.

Kıbrıs sorununa anlaşarak çözüm bulmak, Avrupa Birliği ve ABD tarafından desteklenen ve şımartılan Rum Yönetimi''nin olumsuz ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle maalesef mümkün olamamıştır. Rum tarafı adanın tümüne sahip olmayı istemekte ve gasp ettiği haklarımızı vermekten kaçınarak uluslararası anlaşmaları ihlal etmeyi sürdürmektedir. Adanın tek meşru devleti olma iddiasının arkasına saklanarak, ada gerçeklerini görmezden gelmektedir.

Kıbrıs Türkü bu olumsuz tutum karşısında bağımsızlığına, egemenliğine ve zor kazandığı özgürlüğüne sahip çıkarak devletimiz KKTC''ye dört elle sarılmalıdır.

Emperyalizm destekli bazı çevrelerin müzakerelerin yeniden başlaması için harcadıkları çabalar boşunadır. 54 yılı aşan müzakere süreçlerinden sonuç alınamamıştır. Kıbrıs Türk halkının 18 Ekim 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koyduğu ''eşit egemenlik temelinde iki devlete dayalı çözüm'' modelini yok sayarak, görmezden gelerek müzakereleri yeniden kaldığı yerden başlatma girişimleri de sonuçsuz kalacaktır. Rum tarafının üniter yapıdaki, biz Kıbrıs Türklerinin ikinci sınıf vatandaş olmayı kabul edeceğimiz, sözde birleşik Kıbrıs yaratma hedefini kabul etmemiz, devletimizden ve özgürlüğümüzden vazgeçerek Rum''a teslim olmamız mümkün değildir.

Başta Birleşmiş Milletler(BM), Avrupa Birliği (AB) olmak üzere, sömürgeci Batı ülkeleri 18 Ekim 2020''de seçilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın ortaya koyduğu, garantörümüz Anavatan Türkiye tarafından desteklenen yeni siyasete, ada gerçeklerine göre iki eşit egemen devlete dayalı çözüme, uluslararası eşit statümüzün kabul edilmesi talebimize saygı göstermek zorundadır. BM''nin temel ilkelerinden olan ''halkların kendi geleceğini'' belirleme hakkından Kıbrıs Türk halkının faydalanması engellenmemelidir. 18 Ekim''de demokratik ve hür seçim sonucunda destek gören yeni siyasetimize, KKTC halkının iradesine tüm dünya saygı göstermelidir.

Rum tarafının Kıbrıs''ın doğal kaynaklarının tek sahibi ve tek egemen gücü olduğu iddiasıyla, tek taraflı kararlarla yürüttüğü enerji siyasetinde  diretmesi kesinlikle kabul edilemez. Anavatan Türkiye''nin bölgemizdeki varlığı tamamen Kıbrıs Türklerinin talebiyle ve haklarını korumak için olup, uluslararası hukuk ve anlaşmalara uygundur. Kıbrıs, Akdeniz ve Mavi Vatan''daki tüm müktesep haklarımız sonuna kadar korunacak, kollanacaktır. Bölgemizde Türkiye''nin onay vermediği, rızasının olmadığı hiçbir projenin oldu bittiye getirilmesine izin verilmeyecek, tek taraflı, Türkiye''nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti''nin haklarının yok sayıldığı, adadaki tarafların eşit ve adil pay almadığı bir sisteme tepkimiz sert olacaktır.

Önümüzdeki süreçte, 39. yaşını tamamlayan KKTC''nin, uluslararası camiadan tanınmasını talep etmek en doğal hakkımızdır ve bu yönde somut adımlar atılmaktadır. Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın BM 77. Genel Kurul toplantısında uluslararası topluma KKTC''nin resmen tanınması çağrısı yapmış olması ve yine Erdoğan''ın 11 Kasım günü Semerkant''ta Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 9. Liderler Zirvesinde KKTC''nin gözlemci üyeliğe Anayasal adıyla kabul edildiğini açıklamış olması memnuniyet verici gelişmelerdir. Zirvede, Kıbrıs Türk halkının, Türk dünyasının kopmaz bir parçası olduğu teyit edilirken, BM Güvenlik Konseyi''nin 1983 yılında aldığı 541 sayılı KKTC''nin tanınmaması çağrısının da bağlayıcı olmadığı, yok hükmünde olduğu dünyaya duyurulmuştur.

KKTC''nin TDT''ye gözlemci üye yapılmasının ardından Avrupa Birliği Konseyi sözcüsünün yaptığı hadsiz ve hakaretimiz açıklamada Devletimizden ''ayrılıkçı Kıbrıs Türk varlığı'' diye bahsetmesi ve gözlemci üyeliğimizi reddettiklerini açıklaması AB''nin Rum-Yunan ikilisinden yana olan, haksız hukuksuz, uluslararası anlaşmaları çiğneyen yozlaşmış tutumunun tezahüründen başka bir şey değildir. AB''nin, Kıbrıs Türk halkını ve iradesini yok sayan yaklaşımı ve diplomatik üsluba uymayan hakaret sayılabilecek açıklaması geri alınmadıkça, Kıbrıs Türk Halkından özür dilenmedikçe AB ile her türlü temas kesilmelidir.

Devletimizin 39. kuruluş yıldönümünü onurla kutladığımız bu mutlu günü bize bahşeden Mukavemetçi Kıbrıs Türküne, Anavatan Türkiye''deki kardeşlerimize, aziz şehitlerimize, gazilerimize, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı mensuplarına, başta devletimizin kurucusu Cumhurbaşkanı ebedi liderimiz rahmetli Rauf Denktaş ve Varoluş Mücadelemizin lideri rahmetli Dr. Fazıl Küçük olmak üzere tüm devlet yöneticilerimize, son dönemde Kıbrıs Türk halkının haklarına sahip çıkan siyasetiyle Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çalışma arkadaşlarına şükran ve minnetlerimi sunarım.

Yazarın Diğer Yazıları