Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

KKTC'nin tanınmasını istemenin tam zamanıdır

Geçtiğimiz hafta diplomatik gündem oldukça hareketli idi. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Brüksel''de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü. Guterres, Kıbrıs anlaşmazlığının çözümü için sadece ''federasyon çözüm modelinin'' kendi yetki alanında ve gündeminde olduğunu tekrarladı. Guterres, Kıbrıs için ''özel temsilci'' atamayı gündeme getirdi. Guterres''in "Egemen Eşitlik Temelinde İki Devletli Çözüm" tezimize karşılık masaya "Kendi Kendini Yöneten Bölgeler" formülünü ortaya koyarak, "Ada''da iki ayrı devletin tanınmasının söz konusu olmayacağı" görüşü doğrultusunda rapor hazırlığı içerisinde olduğu Güney Kıbrıs basınında yer aldı. Avrupa Birliği(AB) Liderler Zirvesi 24-25 Haziran tarihinde gerçekleşti. Kıbrıs Türk halkını yok sayan zirve sonuç bildirgesi ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen''in "iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceğiz" açıklaması gündemdeki diğer önemli konuydu. Gerek AB ve gerekse BM''nin Kıbrıs Türk halkına ve Anavatan Türkiye''ye karşı olumsuz tutumuna karşı KKTC ve Türkiye''den anında tepki geldi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı''ndan yapılan açıklamada AB''nin Kıbrıs Türk halkını yok sayan tutumu eleştirildi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da yaptıkları açıklamalarda AB ve BM''ye ağır eleştiriler getirdiler.                                                                                                     

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununda müzakere yolu ile bir anlaşmadan yana olduğunu vurgulayarak, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin kabul edilmesi durumunda müzakerelerin başlama ve başarıya ulaşma şansının artacağını kaydetti. "O Kıbrıs Cumhuriyeti, ben cemaat" anlayışıyla başarı şansı olmadığını anlatan Tatar, Rum tarafının "Bunlar bir anlaşmaya mahkûmdurlar, uyguladığımız ambargolar başarılı olmuştur. Mutlaka gelecekler ve Kıbrıs Cumhuriyeti''ne yama olacaklar" şeklinde düşündüğünü belirtti. Tatar, Devlet kurmuş olan Kıbrıs Türk halkının yama olmaya ve Türkiye Cumhuriyeti ile bağlarının kopartılmasına asla müsaade etmeyeceğini de vurguladı. Kıbrıs Türk tarafının BM nezdinde Kıbrıs Rum tarafı ile eşit olduğunu ancak AB tarafından haksızlığa uğradığını belirten Tatar, "Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan" AB üyesi olduğu için Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis''in AB içinde her yerde tam bir cumhurbaşkanı muamelesi görürken, AB yetkililerinin Kıbrıslı Türk liderle görüşmekten çekinmelerini de eleştirdi. Cumhurbaşkanı Tatar''ın iki gün önce yaptığı açıklamada Kıbrıs sorununun anlaşma ile çözümlenmesi için ortaya koyduğu görüşleri başlık halinde özetliyorum:

* Müzakere yoluyla anlaşmadan yanayım. Egemen eşitliğimiz kabul edilirse müzakerelerin başlama ve başarıya ulaşma şansı artar.

* Özel temsilci konusunda Brüksel''de yapılan öneri Cenevre''dekinden farklı.

* Federasyona inanmıyorum... Guterres çerçevesine bağlı kalamayız.

* BM parametreleri gökten zembille inmedi... BM parametrelerinin tekrar gözden geçirilmesi gerekir.

* BM nezdinde eşitiz, ancak AB haksızlık yapıyor.

* Yama olmaktansa varsın böyle kalayım. Ama böyle kalırken de KKTC''yi güçlendireyim.

* Yarın sabah bizi tanıyacaklar diye bir söz vermedim. Ama hiçbir zaman yarın çözüm bulacağım da demedim.

* Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile aynı salonda buluştuğumuzda konuşmamak ne demek?

* Eylül''de BM genel kurulu toplantıları sırasında New York''ta olacağız.

* 20 Temmuz''da bir sürü açılışımız olacak.

KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu da son gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada  BM Genel Sekreteri Gutteres''in özel temsilci atama düşüncesinin gündeme geldiğini öğrendiklerini dile getirerek, "bu düşüncenin yeni bir düşünce olmadığını daha önce de böyle bir düşüncesi olduğunu biliyoruz. Bu düşüncenin tarafımızca olumlu bulunmadığı kendisine ifade edilmişti." dedi. Özel temsilci atamasının Brüksel temasları içerisinde yeniden gündeme geldiğinin anlaşıldığını dile getiren Ertuğruloğlu, "Özel Temsilci atama konusu sadece ve sadece zamana oynama oyunudur." ifadelerini kullandı. Ertuğruloğlu, ''Özel temsilci'' ve ''kendi kendini yöneten bölgeler'' önerisinin aldatmaca olduğunu vurgularken kimsenin zekamızla alay etmeye hakkı olmadığını belirtti. Ertuğruloğlu, AB Komisyonu Başkanı Von Der Leyen''in açıklaması ile ilgili de "AB yetkilileri bu açıklamalarıyla Kıbrıs Türk halkının iradesini hiçe saymaktadırlar" diyerek "AB''nin bu pozisyonu GKRY''ye koşulsuz desteğinin de yeni bir örneğidir. Kıbrıs Türk halkına verdiği tek bir sözü dahi yerine getirmeyen AB''nin bu tutumu şaşırtıcı değildir" saptaması yaptı. Ertuğruloğlu''nun güdeme dair diğer söylediklerini şu şekilde özetleyebilirim:

* BM''nin yeni özel temsilci atama konusu sadece zamana oynama oyunudur.

* Aldatmaca öneriyi asla onaylamıyorum.

* Genel sekreter ortak zemin olmadığına göre iyi niyet görevini BM Güvenlik Konseyi''ne iade etmelidir.

*  ''Kendi kendini yöneten bölge'' kelime oyunlarıyla Kıbrıs Türküne 53 yıl daha masada zaman harcatma oyununa gelmeyeceğiz.

* Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve devletinin de Rum devletiyle eşit uluslararası statüsünün kabulü kırmızı çizgilerimizdir.

Benim bu noktada söyleyeceğim BM ve AB''nin aşağılamalarından, adaletsizliğinden, çifte standartlarından, önyargılarından, kısaca ''Hristiyan Birliği''nin'' şerrinden-düşmanlığından bıkıp, usandığımızdır. Artık yeter diye isyan bayrağını açarak egemen devletimiz KKTC''nin tanınmasını istemenin tam zamanıdır. Dünyanın BM Güvenlik Konseyi 5 Daimi üyesinden ve 27 AB ülkesinden daha büyük olduğu unutulmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları