KOAH kaygısı depresyon yapar mı?

KOAH kaygısı depresyon yapar mı?
KOAH son yıllarda her geçen gün artıyor. İlginç olanı KOAH kaygısı depresyona da yol açıyor. İşte nedenleri…

 

Zorlu bir rahatsızlık olan KOAH kişinin psikolojisinin bozulmasına da yol açabiliyor.
KOAH, hava yolları ile akciğer dokusunun zararlı duman ve gazlardan etkilenerek hasar görmesi sonrasında oluşan ve nefes darlığı ile ortaya çıkan bir hastalık.

KOAH olduğunu öğrenen kişiler zaman zaman “Daha da kötü olacağım.” Kaygısıyla depresyona girebilir ya da çeşitli kaygı bozuklukları yaşayabilir. Bu durumlarda en büyük görev ise kişinin yakın çevresine düşer. Onu bu olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmak hem kişinin moralini düzeltir hem de hastalığın seyrini olumlu etkiler. KOAH isminden de anlaşılacağı gibi kronik biçimde devam eden ve ne yazık ki akciğer organını yavaş yavaş işlev görmez hale getirebilen bir hastalık. Diğer tüm kronik hastalıklarda da olduğu gibi KOAH olduğunu öğrenen kişi öncelikle bu durumu yadsır. Ardından öfke ve huzursuzluk gibi psikolojik sorunlar yaşamaya başlar. En son dönemde ise hastalığı kabullenir. Ancak bu kabullenme depresyon ve kaygı bozukluklarını da beraberinde getirebilir. Ruhsal sorunlar hastalığı alevlendirebildiği için KOAH’lı kişilerin psikolojik sorunlarının mutlaka çözülmesi gerekir.

HASTALIĞI KABULLENMEK ÇOK ÖNEMLİ
 

KOAH’a neden olan en önemli etkenlerin başında sigara gelir. Rahatsız olduğunu öğrenen kişi eğer hastalığı yadsır ya da yok sayarsa, sigara içmeye devam edebilir. Hastalığı küçümserken “Günde 5 sigaradan ne olacak, ben eskiden günde 2 paket içiyordum” gibi ifadelerle kendini haklı çıkarmaya çalışır. Yok sayma ve küçümseme dönemi geçtikten sonra hastalıkla yüzleşir ve sigarayı bırakma girişimlerine başlar. Ancak bu süre boyunca hastalık ilerlemiş olur. Durumun ciddiyetini daha çabuk kabullenen kişiler ise hemen sigarayı bırakır.

YAKINLARDA TEDAVİYE DESTEK OLMALI

KOAH’lı bir kişinin durumu tüm ailesini olumsuz etkiler. Zor nefes alan, eskisi kadar aktif olamayan bir yakınını görmek ailedeki diğer bireyleri üzer. Herkes daha temkinli davranmaya başlar. Bu durumda beklentiyi biraz düşürmek iyi olabilir. Ancak hiçbir zaman kişiden umudu kesmemek ve yanında olduğunu hissettirmek gerekir. Hasta yakınlarının şunları yapmamaları öneriliyor:

Özellikle depresyon ve kaygı bozukluğu gelişme riskini akılda tutmaları

Kişiye karşı daha duyarlı olmaları gerekir.

Sigara içmemeleri,

Hastalığın genetik olması nedeniyle kendilerine ve sağlıklarına daha fazla dikkat etmeleri,

Kişiye moral vermeleri…

İlgili Haberler