"Korku İmparatorluğu kuranların en büyük korkusu"

"Korku İmparatorluğu kuranların en büyük korkusu"
Dokuz Sütun gazetesi yazarı Ergin, bugünkü köşe yazısında "korkmayan kitlelerin varlığı, korku imparatorluğunu kuranların en büyük korkusudur" ifadelerini kullandı.

Dokuz sütun gazetesi köşe yazarı Fatih Ergin, bugünkü köşe yazısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın seçimi kazanmasının sürpriz olmayacağını, bundan dolayı kendisini hedef alan söylemlerin artığını ifade etti.

Ergin, Yavaş hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu, Mehmet Özhaseki için yapılan "ülkücü" tanımlamalarının karşılık bulmadığını vurguladı.

Ergin'in Ankara'daki seçimlere ilişkin analizi şu şekilde:

Mansur Yavaş yalnız değildir!

Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ı itibarsızlaştırma operasyonu devam ediyor. Erdoğan’ın, “Mansur Yavaş, seçimlere girebilse dahi, seçimden sonra bunun bedelini kendisi ödeyeceği gibi bedelini Ankaralılara da ödetme durumuna düşürür.” demesinin ertesi günü, Yavaş hakkında, AKP’nin ’saygın iş adamı’diyerek üst perdeden sahip çıktığı malum şahsın bilgisayarından çıkan müstehcen görüntüler için ayrıca davacı olmadığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı! Güler misin, ağlar mısın?

Kendilerine yakın bir vakıfta onlarca çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıktığında, ’Bir kerede bir şey olmaz’ anlayışı ile olaya yaklaşan zihniyet, Mansur Yavaş’a ’Müstehcen görüntü bulundurmaktan’ soruşturma açıyor! Resmen, kaybetmek üzere olduğu Ankara’yı kumpasla elde tutmaya çalışıyorlar. Sahte senet kumpası tutmadı, bu sefer soruşturma açalım. Bu da istenilen randımanı vermezse, yarın başka bir şey. Muhtemelen Yavaş’ın çocukluğuna kadar inecekler! Zaten Cumhur İttifakı’nın adayı Mehmet Özhaseki’ye yapılmaya çalışan geçmişinin Ülkücü olduğuna dair makyaj da, Özhaseki’yi parlatamadı. Ne yapsınlar?

Mecburen Yavaş’a mağdur olduğu bir konu üzerinden, kendisine ait olmayan bir bilgisayardaki görüntüler üzerinden de olsa operasyon çekiyorlar. O kadar acizler ki, önce Necmettin Kesgin ’saygın bir iş adamıdır’diyerek Mansur Yavaş’a bu çocuk istismarcısı üzerinden iftira attırıp şimdi Mansur Yavaş ’bu sapıktan neden zamanında şikâyetçi olmadı’diye soruşturma başlatıyorlar. Öyle görünüyor ki, Mehmet Özhaseki’nin sırtındaki kamburların unutulması ve seçmende karşılık bulması Mansur Yavaş’ın gözden düşmesine endeksli. Bu yaşananlar, aslında iktidarın anketlere neden güvenmediğini de ortaya koyuyor. Bu güvensizlikten olsa gerek, partili Cumhurbaşkanı Meral Akşener ve Mansur Yavaş’ı tehdit edebiliyor.

İşte Yeni Türkiye’nin demokrasisi! İşte Devlet Bahçeli’nin Türkiye’nin bekasını teslim ettiği zihniyet! İktidarı eleştirdiğinde suçlu ve seçim kazanma hakkı olmayan muhalefet. Öyle ya, Pensilvanya’ya ’inanç turizmi’ düzenleyen, FETÖ’ye teşekkür mektubu yazan ve FETÖ ile ilgili hakkında daha nice iddialar olan Cumhur İttifakı’nın adayı Özhaseki’ye en ufak bir soruşturma açılmadığı gibi, ’beka’için Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbine aday yapılabiliyor. Eğer anketlerde ciddi fark ile Özhaseki önde olsaydı, şimdi Türkiye bu çirkin seçim sürecini yaşıyor olacak mıydı? Kendileri kazanınca millî irade, kaybedeceklerini anlayınca mızıkçılık. Demokrasi de, adalet de hep kendilerine. Lakin unutulmasın! Unutan varsa da, anketlere baksın.

Sadece Ankaralılar değil, Türkiye’nin her yerinden milyonlar Mansur Yavaş’ın yanında. Çamur siyaseti, ne kadar daha çamurlaşırsa çamurlaşsın, Mansur Yavaş demokrasi, hak ve hukuk mücadelesinde yalnız değil. Ne olursa olsun korkmayan kitlelerin varlığı, korku imparatorluğunu kuranların en büyük korkusudur! Yaşanılan budur...