Korona gaza bastı bazıları hâlâ uykuda

Vaka sayısının hergün binleri aşar hale geldiği, bin beşyüzlere doğru tırmanma eğilimi gösterdiği günlerde birtakım kalın kafalar katıldıkları televizyon tartışmalarında ipe sapa gelmez görüşlerinden hiç geri adım atmıyor. Eğer stüdyoda yönetimini ele alabilecekleri uygun bir moderatör varsa bu saçma görüşlerini saatlerce izleyicilere satmayı sürdürebiliyorlar. Korona virüsle mücadele konusunda vakti zamanındaki hatalar epeyice devam edecektir. Konsensus Araştırma Başkanı Murat Sarı gibi anketörler işin tartışma bölümünde yer alıyorsa, gördüğü yanlışları tek tek sıralarsa da gündem hiç değişmeyecektir. İktidarın bu konudaki hatalarını ortaya dökmek anamuhalefet CHP'nin ana politikası olmalı demek de herkesin görevidir. Ortada insanlığın temelini sarsacak ölümcül bir virüs söz konusuysa.

Herkesin üstüne düşen de budur. Bu demokratik bir hak ve görevdir. Bu başka bir şeye benzemiyor.

Zeytinyağını konuşalım

Bence, bu kafalar değişmediği sürece, Kuzey Marmara otoyolunda uyuyan şoförlerin yol açtığı kazalar ve Eyüp Sultan'da otoyoldaki üst geçit çökmesi gibi facialar havada kalır. Demek ki böylesi kazaların bitmediği bir ülkede en doğal olanı zeytinin özelliklerini ve güzelliklerini işleyip keçi peyniri üretimini ele almak... KRT'de Serdar Akinan "Kaçış Planı"nda bu kez çok güzel bir konuya yer verdi. Pelin Omuroğlu'nun Urla'daki arazisine kurduğu çiftliğini gezip, gördüklerini izleyicilere aktardı. Zeytinyağının en gözdesi olan sızma yağın üretim aşamalarını tüm ayrıntılarıyla anlattı. Naturel sızmadan, yemeklik riveriaya kadar nasıl elde edildiğini birer birer örnekledi. Bu arada lavanta karıştırılmış "acılı zeytinyağı"ını da tanıttı.

Keşke KRT bir kere daha yayınlasa da bir kez daha topraklarımızdan çıkan bu mucize hazineyi gözlere soksa.

KISA... KISA

**Halkın sanatları: NTV'de Dilek Hanif her hafta gerçek bir halk sanatını işliyor. Bu hafta, "Başındaki yazmayı da sarıya mı boyadın? / Neden sarardın soldun da sevdaya mı uğradın?" gibi türkülere konu olmuş, yazmacılık sanatının merkezi Tokat'a uzanıldı. Bu arada yemenicilik ve ağaç işlemeciliği de ele alındı. Tokat için demir-çelik de çok önemli.

**Patlama ve istifalar: Lübnan'da, limandaki feci patlama sonrasında öfke dinmiyor, protesto gösterileri sürüyor. Halkın şiddetli tepki ve protestosu da önce Hükümet Sözcüsü'nün, ardından da Enformasyon Bakanı'nın istifasını getirdi.

**Avrupa'da bir diktatör: Belarus'ta, cumhurbaşkanlığı seçiminde sandıktan Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun çıktığı açıklandı. Ancak ardından hemen protesto gösterileri de başladı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1994'de seçimi kazanarak devlet başkanı olan ve kimilerince "Avrupa'nın diktatörü" diye tanımlanan Lukaşenko tam 26 yıldır iktidarda.

**İhraç edilmişti ama... : Aylin Nazlıaka, 4 yıl önce ihraç edildiği CHP'nin Kadın Kolları Başkanı seçildi. Nazlıaka, kurultaya katılan 514 delegeden 308'inin oyunu alırken, rakibi Fatma Köse ise 206 oyda kaldı. Nazlıaka'yı kutluyor, başarılar diliyorum.

** Acı kayıplarımız: Siyaset ve spor camiası iki sevilen ismini ebediyete uğurladı. Bunlardan ilki 2 dönem CHP'den Çatalca Belediye Başkanlığı yapan 58 yaşındaki Cem Kara. Diğeri ise spor spikeri meslektaşımız Emre Gönlüşen. 42 yaşında aramızdan ayrılan Gönlüşen'in 2 kız çocuğu vardı. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.

KUTU:

Spor Bakanı'nın

Adalar seferi

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, haftasonu İstanbul'da Adalar'a bir gezi yaptı. Bütün ekibi ve teşkilat mensuplarıyla tek tek adaları dolaştı. İlk gittiği Kınalıada'da Adalar Su Sporları Kulübü tarafından karşılandı. Sonra Büyükada'ya geçip futbolumuzun ordinaryüsü Lefter'in kabrini ziyaret etmeyi ihmal etmedi. Bakan, daha sonra diğer adalara da uğradı. Kasapoğlu her gittiği adada halkın sevgisiyle karşılaştı, ziyaret sırasında seçim gezisi gibi görüntüler oluştu. Bu ziyaretle Kasapoğlu vakti zamanında verdiği "bir milyon yüzücü" sözünü yerine getirmenin karşılığını da almış oldu. Bence de çok iyi yaptı.

Günün Sözü:

Hüsrânla gönül hep inler

Gece gündüz âh eder

Bir serâb oldu şimdi hayâlin

Cânım sen, neş'em sen,

bir lâhza görsem.            Neveser Kökdeş

 

 

Yazarın Diğer Yazıları