Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Koşaner ve komutanlar Hasdal’a niye gitti?

Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ile Balyoz şüphelilerinin yattığı Hasdal’daki askeri cezaevine sürpriz bir ziyaret yaptı.
Peki nedir bu ziyaret, hangi anlama geliyor?
Koşaner Paşa ile komutanların tutuklanan muvazzaf personellerinin suçsuzluğuna inanmalarını göstermeleri olamaz; zira Balyoz bağlamında var olan yargılamanın   suçu araştırılan bir hukuk davası  olmadığı, tersine sindirme ve hatta tasfiye operasyonu  olduğu çok yaygın bir  kanaattir.
O zaman  bu hapishane ziyareti  tutuklularla dayanışma, cesaret verme  ya da güç gösterisi mi?
Eğer öyle ise bugüne kadar buna benzer çok fotoğraf verildi, mesela İlker  Başbuğ harp kıyafetlerini giyip savaş gemisine bile çıktı ama takan olmadı yani eski çamlar bardak, görüntü ve bildiri ile ürkütmek de artık mazi oldu!
Bir başka ihtimal bu ziyaretle TSK gövdesinde  oluşan infialin  gazını  alma  olayıdır .
Son  olasılık ise bu ziyaretle hem iktidara ve  tetikçilerine, hem de dış dünya’ya mesaj verilmesidir.
Bize göre komutanların bu ziyaret  sebebi iki ihtimalden biridir.
TSK ya  kurumsal olarak  bugüne  kadar olduğu gibi yine  idare-i maslahatçılık yaparak araziye uymak istiyor ya da karşı psikolojik operasyon için harekete geçtiğini  bu ziyaretle ilan ediyor.
Başka bir ifade ile ya teslimiyet halini sürdürmeye devam ediyor ya da kendini korumak için  asla  antidemokratik olmayan meşru müdafaa hakkını kullanarak karşı operasyon düğmesine basıyor.
Geçen gün de yazdım. Ankara’daki derin fısıltılar ikinci şıkka işaret ediyor ama kesin öyledir de diyemiyoruz.
Önümüzdeki gün ve haftalardaki seyre göre durum netleşecektir.
Anlayamadığım şey TSK’yı  yönetenlerin  tutumlarıdır.
Proje ortada, bizatihi iddianamede Ergenekon Örgütü eşittir  TSK denildiğine göre buna karşı nasıl mücadele edilmez!Dünyanın hangi ülkesinde bir ordu, televizyon ve gazetelerin haksız şekilde  aylar ve yıllar boyu her gün kendine sövmesine  rıza gösterir?
TSK’nın yapılan onca aşağılama ve taarruza rağmen 3 yıldır susması şu ihtimalleri gündeme getiriyor:
1) Gerçekten TSK içinde cuntalar vardır ve temizlensin isteniyor.
2) Bu işin ardında ABD olduğundan ondan fena halde ürkülüyor.
3) TSK’yı yöneten kadrolar  şahsi risklere girmek istemediği için fiili duruma boyun  eğiyor.
Bu üç ihtimalin birinde  bile susulması fecaat yani görev suiistimalidir...
Öyle ya gerçekten cunta temizliği varsa bu açıktan yapılmalı  ve TSK yıpratılmamalıdır..Keza ABD’den ürkmek neyin nesi! Ne yani, ABD ben bu ülkeyi beş parçaya ayırdım derse buna itiraz edilmeyecek mi? Eğer tablo bu ise o zaman TSK niçin var?
Efendim ne yapabiliriz?
Hukuk içinde kalarak karşı operasyon yaparsınız yani TSK’yı  hedef alanlarla onların metodu ile mücadele edip ipliklerini ortalığa saçar yani millete bunu açıklarsınız! Kimse kusura bakmasın, Hasdal’ı ziyaret görüntüleri ile TSK’nın yere serilen imajı düzeltilemez! TSK bu haliyle AKP değirmenine hâlâ su yani oy taşıyor.

NOT: Kıyametler koparken dönemin en önemli tanıklarından biri olan  ve Türk Halk Müziğini karargahta yasaklatıp  emirle caz  çaldıran  Aytaç Yalman niçin ısrarla basından kaçıyor?..
Edip Başer’in  yerine hak etmediği  halde atanan Yalman, Başer misali TSK’yı bir kez olsun ekranlarda  niçin savunmuyor? Atatürk’ün  Ordusunda böyle adamlar nasıl  terfiler alıp o noktalara erişiyor!..Vah ki ne  vah!..


 

AT MARTİNİ
Ecevit’e suiikast ve parkinson!

İnsanda biraz utanma sıkılma olur.Karşıtlığın ya  da düşmanlığın da bir raconu vardır.Hiç mi tarih okumaz bu adamlar. Adlî Tıp’tan çıkan son Ecevit raporunu kastediyorum. Neymiş efendim Ecevit’e eksik parkinson tedavisi uygulanmışmış... Yahu parkinson hastalığına bir ilaç geliştirildi de biz mi duymadık! Var mı o hastalığın tedavisi? Verilen ilaçlar sadece hastalığın seyrini yavaşlatmak için değil midir?Üstelik o ilaçların bile ne kadar etki yaptığı hâlâ sırdır..Hal bu iken  devletin önemli bir kurumu sayın Ecevit’e parkinson tedavisi eksik yapıldı diyebiliyor... Amaç belli, dezenformasyon yani milletin kafasını karıştırmak... Çamur at izi kalsın... O  raporu kim verdi biliyor musunuz? Hiç hak etmediği halde o kuruma atanan bir bürokrat! Bu araştırmada hedef  Prof. Haberal Hoca’nın Ecevit’i öldürmek  istediğini ispatlamaktı ama bu tezgah tutmayınca  yani zerre bir bulgu bulamayınca hemen  parkinson hikayesini uydurdular...


 

MİNNET BORCU
Tayyip, Kaddafi’ye
laf edemez, çünkü...

Sahi  Hüsnü Mübarek için fetvalar verip çağrılar yapan Başbakanımız Esad’dan sonra Kaddafi’ye niye susuyor? Ne o yoksa Libya’da demokrasiye geçildi de haberimiz mi olmadı? İyi de böyle bir şey oldu ise Libya halkı niçin sokaklarda? Neden 96 kişi sokak çatışmalarında öldü ya da öldürüldü? Evet  cevap arıyorum. Mısır’ın diktatörüne meydan okuyan Tayyip Erdoğan Libya diktatörünü susarak neden kutsuyor?.. ABD Başkanı Obama   “Kaddafi’yi hedef al”  demedi de ondan mı dediniz?.. Mümkündür...Ama benim aklıma bir ihtimal daha geliyor... Malum Başbakan Erdoğan kısa bir süre önce Kaddafi’nin elinden İnsan Hakları ödülü almıştı..Evet şaşırmayın ödül insan hakları adınaydı ve Erdoğan da işi gücü bırakıp  bu ödül için Libya’ya Kaddafi’nin çadırına koşmuştu.Şimdi  onu eleştirirse birkaç ay önce aldığı ödülün hesabı sorulur diye ürküyor... Kaddafi’nin elinden insan hakları  ödülünü alacaksın, ondan sonra da demokrat pozlar takınacaksın... Yürü git işine!

Yazarın Diğer Yazıları