Kötünün iyisi

Kötünün iyisi

Allah''ını seven söylesin, nerede satılıyor bu AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın ekonomi kitabı? Hemen acilen okuyacağım.

Tüccarlar, sanayiciler, ticaretle uğraşan herkes derhal okusun. Yoksa kimse önünü göremiyor ve adım atamıyor.

Bir günümüz öteki günümüze uymuyor. Şimdi şu an satın aldığın malı birkaç gün sonra aynı fiyata alamıyorsun. Bırakın satıcıyı, sade bir vatandaş bile ne yapacağını şaşırıyor. Çünkü sade vatandaşın geliri sabit. Yerinde sayıyor. Yanlış anlaşılmasın, sadece memurların geliri değil, çiftçinin geliri de öyle.

Adam domatesini satamamış, Cumhurbaşkanına yalvarıyor.

Kimi karpuzunu satamadı tarlada çürüdü.

Kimi elma üretti ama beklediğini bulamadı.

Kısaca, ürün tarlada, fiyat yerinde sayıyor. Lakin her şey her gün zamlanıyor.

Şimdi bir bahar havası estiriyorlar. Diyorlar ki: "Asgari ücreti bakın ne yaptık. Son elli yılın en büyük zamanı yaptık.."

Doğru mu? 

Doğru, ama eksik.

Yapılan zam, kötünün iyisi.

Yalancı bir bahar havası estirse de henüz okuyamadığımız ekonomi kitabına göre, beklentiyi karşılamaktan uzak. Çünkü önümüzdeki günler fırtınalı olacak gibi.

                Meriç Köyatası:  Asgari ücret 2825 liradan 4253 liraya çıktı. Artış cari olarak yüzde 50… Asgari ücret, 384 dolardan 273 dolara düşmüş. Asgari ücretteki düşüş yüzde 28… " diyor.

                Yani yüzde 50 arttı, yüzde 28 düştü.

Artışa sevinen çalışanlar, düşüşe üzülmeyecek mi?

                Sormak lazım.

Gelecekte hepimizi bekleyen akıbet ise gidişattan belli.

Düşünün usta olduğunu söyleyen bir şoför, geçtiği ilk seferde çukura düşüp, ön takımları kırıyor. Aynı şoförün ikinci ve üçüncü seferde o yoldan geçerken ne yapması lazım? O çukura düşmekten sakınması, kaçması lazım.

Neden?

Çünkü arabaya hem zarar veriyor ve hem de aileye ekonomik yük getiriyor.

Fakat şoförün ders aldığı yok. İnadına yapar gibi o çukura üst üste düştükçe düşüyor.

Haliyle sonuç ne olacak?

Ön takımlar her çukura düştüğünde gene kırılacak. Zarar üstüne zarar. Hem mala, hem aileye ve hem de aile ekonomisine zarar veriyor.

İktidarın ekonomisi ve kitabında yazanlar bu mantık üzerinden ilerliyor.

Peki, ne olacak?

Olacaklar belli.

Kur daha da artacak, enflasyon daha da azacak.

Asgari ücret ne olacak?

Köyatası: "İşçiler yeni asgari ücreti Ocak sonunda yani 43 gün sonra alacaklar.. O zamana kadar kim bilir asgari ücret ne kadar eriyecek?" diyor. İzleyip göreceğiz.

Bu yalancı bahan havasının sonunu seçimle ilişkilendiren yorumcular da var. Haksız sayılmazlar. Gerçekten de iktidar çevresinin yeni efsanelere ve köpürtülmüş bahar havasına ihtiyacı var. Eğer bunları iyi planlar ve başarırsa etkisi geçmeden seçime gidebilir.

Cumhuriyet''in haberine göre Haaretz Gazetesi çok doğru bir tespit yapmış. "Hükümet, suçu başka yöne çekmek için Kremlin tarzı yanlış bilgilendirme ve komplo teorilerine başvuruyor" demiş.

Dış güç efsanesi böyle bir planlama.

Saray çevresinde planlanan "yerlilik, millilik," savunma sanayindeki gelişmeler vb. bu amaçla kullanılıyor. Özellikle İHA ve SİHA üzerinden yürütülen bir kampanya var.

Hâlbuki "dış güçler" en çok bunların zamanında Türkiye''den toprak aldı. En çok bunların zamanında önemli limanlara, sanayi kuruluşlarına, borsaya ve hatta savunma sanayine ortak oldu. İnsan yatırım yaptığı ülkeyi batırır mı? Batırırsa kendisi de batmaz mı?

Âlemi kör, milleti sersem sanıyorlar!..

Yazarın Diğer Yazıları