Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kozmik Albay!..

Salgın günlerinde vatandaş ev hapsine mahkûm edildiği için "Kozmik Albay" kitabı bana göre gerçek değerini bulamadı. Genel kanı kısıtlama günlerinde okumaya fırsat bulduğumuz yönünde. Oysa gerçek kitap okuyucusu kitapevlerinde vitrinleri inceler. Eline alır, arka kapağını okur. Kağıdını koklar. İndeksini, kaynaklarını, önsözünü inceleyerek karar verip ücretini ödeyerek satın alır. Şu illet salgın yüzünden bir yıldır imza günleri, kitap fuarları, konferans ve paneller de yapılmıyor. Her şey sanala döndü. İnternet üzerinden tartışmalar, YouTube kanallarından sınırlı mesajlar "okuyan aydın kesimi" kesmiyor. TV kanallarının yüzde 95'i malum. Diğerlerinin imkânları kısıtlı. Ve RTÜK sopasının tehdidi altındalar.
Kozmik Albay kitabının yazarını Kara Harp Okulu'ndan tanırım. Erkan Yılmaz Büyükköprü, devreleri arasında parmakla gösterilen idealist, Atatürkçü gerçek bir Türk subayıdır. Bu sütunları takip edenler bazı hassasiyetlerimi bilir. Dostlarıma, arkadaşlarıma faydam olmuyorsa zarar vermemek için de uzak durmayı tercih etmişimdir. 2009 yılında "Bülent Arınç'a Suikast Kumpası" sahneye konduğunda işin peşini bırakmadan "Ucuz senaryo" ve "Amaç TSK'yı yıpratmak" diye çok yazmama rağmen Büyükköprü'yü tanıdığımı hiç bir zaman beyan etmedim. Gazeteci refleksi ile irtibat kurmayı aklımdan geçirmedim. Kayıt dışı kalmak kaydı ile ortak dostlarımızdan bilgi alıp "sabırlı olması"nı tavsiye ettim. Detaylarını bilmeme rağmen Kırmızı Kedi Yayınevi'nin cesaretle basıp Türkiye'yi bilgilendirdiği "Kozmik Oda" adlı, tüm vatandaşlarımızın ibretle okuması gereken eseri kısa aralıklarla 3 defa adeta su içer gibi kana kana okudum. Ekler ve belgeler ile 300 sayfada kırmızı-mavi, yeşil, sarı, mor kalemlerle çizmediğim sayfa yok. Erkan ile telefon görüşmemizde "100'den fazla soru çıkardım. Sorulardan üç kitap daha çıkar" tespitime kahkahalar atıp, "Onu da yaparız" cevabını da paylaşmak zorundayım.
Evet!.. Kozmik Albay... Kozmik Oda daha çok su kaldırır... KRT'de kısıtlı bir süre konuştuk konuyu. Başta Tele1 olmak üzere bazı TV kanalları ve internet üzerinden yayın yapan sitelerde Büyükköprü yaşadığı gerçekleri yeteri kadar anlattı. Lakin bu kitap daha, çok su kaldırır. Zira eğitim seviyesi tartışılan canım memleketimde "Kozmik"in ne anlama geldiğini bilmeyen dahası umurunda olmayan insan sayısı hiç de az değil. Bu yüzden "Kozmik Oda"nın ne anlama geldiğini, TSK'da hangi birimlere bağlı görev yaptığı gibi bilgileri özetlemek zorundayım. "Kozmik" yani "Gizli oda" sadece Türkiye'de değil yaşadığı coğrafyada önemli ülkelerin stratejik bilgilerinin saklandığı yerdir. Yasaların kendisine verdiği yetkilerle TSK'nın işgal ya da iç savaş ortamında direniş ve işgale karşı savaşı örgütleyeceği kişi ve kuruluşlar arasında önceden planlanan koordinasyonu sağlayacak bilgilerin dünden bugüne, bugünden yarına çalışmalarından oluşur. Bir nevi "Devletin namusudur..." Mahremidir. Ve mahrem odaya herkes giremez? Söz konusu mahrem odaya girme yetkisi olanlar da bilgilerin tamamını değil, kendi ilgi alanlarındaki sınırlı bilgilere sahip olabilirler. İstihbarata ki "Kompartıman sistemi"ne tabidir. Her personel her bölgeyi, her alanı bilmez. Zira istihbaratın ana ilkesi "Fazla bilgi ağırlık getirir" ilkesi tam da Kozmik Oda için geçerlidir...
İstiklal Harbi esnasında iç isyanlar ve düşmanla iş birliği yapan hainlerle karşılaşan Türk Ordusu'nun Cumhuriyetin ilanından sonra, ülkesini koruyup, kollamak için farklı teşkilatlar kurması kadar doğal bir şey olamaz ki bu bütün dünya ülkeleri için de geçerlidir. Bu gün "Özel Kuvvetler Komutanlığı" çatısı altında bütünleşen bu çalışmaların bilinen resmî kuruluşu 1952'de "Hususi ve Yardımcı Muharip Birlikler" adı altında kurulmuştur. Söz konusu karar 4 Kasım 1953 yılında "Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı" adı altında yeniden oluşturulmuştur. 14 Aralık 1970'te ise "Özel Harp Dairesi Başkanlığı" adını almıştır. Kamuoyunda "Kontrgerilla" iddialarının çıkması ve NATO kontrolündeki örgüt suçlamalarının hiç birisi "Kozmik Oda" görevleri ile bağdaşamaz. Nitekim 1992 yılında çevre ülkeler ve iç güvenlik harekatı ihtiyaçlarına bağlı olarak yeniden teşkilatlandırılıp, kuruluş değiştirilmiş ve "Özel Kuvvetler Komutanlığı" adını almıştır. 1992'den 1994'e kadar TSK içinde seçkin personelden oluşan 4 özel kuvvet alayı oluşturulmuş, 1995'te Muhabere Arama Kurtarma Taburu, 98'de Sivil Asker İşbirliği Grup Komutanlığı, 2000'de Doğal Afet Arama ve Kurtarma Taburu'ndan sonra yeniden düzenlenerek 1 ve 2 Özel Kuvvetler Tugay Komutanlıkları ve Seferberlik Tetkik Kurul Başkanlığı teşkil edildi. Muharebe Arama Kurtarma Tabur Komutanlığı, Sivil-Asker İşbirliği Grup Komutanlığı ve Özel Hava Grup Komutanlığı, Alay seviyesine çıkartıldı. 17 Ağustos 2012'de Doğal Afet Arama Kurtarma Tabur komutanlığı Özel Kuvvetler bünyesinden çıkarılıp TSK İnsani Yardım Tugay Komutanlığına dahil edilmiştir. 2013 yılında komplo davaları ile savcının Kozmik Oda'da arama yapmasından sonra Türkiye'nin 7 bölgesine dağılmış olan 16 Seferberlik Tetkik Bölge Başkanlığı'ndan 11 tanesi; Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Trabzon, Konya, Gaziantep, Amasya, Malatya, Muğla ve Ağrı'da bulunanlar kapatılmıştır. Sadece İskenderun, Diyarbakır, Van, Kars ve Edirne'de olanlar kaldı. Onlar da önce Bölge Başkanlığı seviyesinden kısım amirliğine indirildi. Daha sonra da isimleri değiştirildi. Kapatılan illerin önemine yeniden dikkat çekmek istiyorum...
Bu birliklerin görevlerine hatırlatmaya çalışacağız...

Yazarın Diğer Yazıları