Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

''Medya Mahallesi de kendisine çeki düzen vermeli. Temsilciler de sıkı dursun...''

''Medya Mahallesi de kendisine çeki düzen vermeli. Temsilciler de sıkı dursun...''

"Ne kadarı ''Bizim mahalle'' bu medyanın?" Sorusunu ayrı bir yazıda tartışmak gerekiyor. Bugün "Yargısız infaz"ın, CHP''ye ve dolayısı ile Sayın Kılıçdaroğlu''na yaltaklanma adına İYİ Parti Lideri Meral Akşener''e yapılan haksız eleştiri ve hatta siyasi linç girişimini de tetikçilik yapanlar, vaziyetin düzelmesi ile "U" dönüşü kıvraklığına sığınanların unutulacağı sanılmasın! Kimse kusura bakmasın ama CHP''ye yardakçılık adına borazanlık yapanların aslında CHP''ye düşmanlık yaptıklarından şüphemiz yok.

Sosyal medyanın kirliliği, trolleri bir kenara bazı gazete ve televizyon kanalları, internet siteleri, YouTube unsurları Meral Akşener''in bazı konulardaki itirazları ve teklifleri karşısında "Masayı devirdi!", "Kılıçdaroğlu ve CHP''ye vefasızlık yaptı" gibi suçlamalar getirip, İYİ Parti''yi hedef noktasına koyup atışa koyuldular. Düne kadar Sayın Akşener ile röportaj yapmak, TV programına davet etmek için 40 takla atanlar, bir anda Akşener''i "oyun bozmak"la itham etmekle kalmayıp; Yüce Divan''da beraat eden Sayın Koray Aydın''la vurmaya, "5''li çete" olarak nitelendirilenlerle irtibatları üzerine dedikoduları "Gerçekmiş!" gibi yansıtıp, AKP iktidarının "Kutuplaştırma Değirmeni"ne su taşımaya başladılar. Her biri adeta "Cellat" oldu... Savcı, hâkim oldu. Hüküm vermeye kalkıştılar. Ve gerçek yüzleri ifşa oldu. Kafalarının gerisindeki niyetleri açığa çıktı bu sayede...

Bireysel gönül bağım dışında hiç bir partinin resmî üyesi olmadığımı beyan etmek zorundayım.

"Masa devrildi" diye zil takıp oynayanlara inat gerek televizyon programlarında gerekse farklı platformlarda, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''nun "Merak etmeyin taşlar yerine oturacaktır" sözlerine dikkat çekerek, "Krizin en kısa zamanda çözüleceği" mesajını verdim. "Sayın Meral Akşener ile Kılıçdaroğlu arasında ağabey-kardeş hukukuna dikkat çekerek" son derece sakin tavır ile "En kısa zamanda sorun aşılacaktır" diye konuştum. En yakın dostlarım, meslektaşlarım; sakin tavırlarımı eleştirip "Çok iyimsersin" diye eleştirdiler bile. Gün oldu 10-15 ayrı mecrada canlı yayına katıldım. Söz konusu kriz esnasında çoğunu sosyal medyayla bile paylaşmadım. Sürekli "Sağduyu çağrısında" bulunarak; "Krizin en kısa zamanda çözüleceğine" dair çağrılarda bulunmaya gayret ettik. Özellikle görsel medyada köşeleri tutmuşlar "Acımasızca yargıladılar" Sayın Akşener''i... Değerli 13''üncü Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu''nun çağrılarına kulak asmadılar. Krizi çözmek için anında inisiyatif alan Sevgili Ekrem İmamoğlu ve değerli büyüğümüz Mansur Yavaş''ın çağrılarına kulak asmadılar. Kusura bakmasınlar ama "Krizin çözülemeyeceğini hesaplayanlar sınıfta kaldı!" Tetikçilerin maskesi düştü. "Köşe yazarları ile partimi gagalatmam" diyen Akşener, "Krizi çözerek" bir nevi "Millet İttifakının çimentosu olduğunu" kanıtladı. Milletimizin "Birleşe birleşe kazanacağız!" sloganı hayata konuldu.

Sayın Kılıçdaroğlu''nun 13''üncü Cumhurbaşkanlığını açıklayanın Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu olduğunun altını çizmek istiyorum. Kimilerinin "5 benzemez" diye tanımladığı "Millet İttifakı''nın oluşturduğu sinerji"nin "Yenilmez armada"yı nasıl da tuşa getirdiğine tanık olduk!

"Namuslu Gazetecilik zor zanaattır!" Gazeteciliğe başkentte başladım. İstanbul''da geniş perspektifle devam ederken; Fikir babam Namık Kemal''in "Fikirlerinizin kölesi olmayın; sahibi olun! Unutmayın dünya değişiyor ve gelişiyor. Fikirleriniz de değişebilir" düşüncesinin yanındayım. Dahası defalarca yazdım. Yine de arkasındayım: "Tarih insanın bir kere fotoğrafını çeker. Dikkat edin gözleriniz kapalı çıkmasın" diyen merhum Sertel''in de hakkını teslim edelim.

Son olarak önümüzdeki hafta "Yazı dizisi" niteliğinde değil ama "Medyanın Ankara Temsilcileri"ne dair bildiklerimin, tanık olduklarımın, taksi makbuzları ile başlayan minik yolsuzluklarının, eşya satışları, hisse devirleri, yemek faturaları, maaşları tırtıklama gibi masum küçük meblağların siyasi partilerin kuruluşlarında ve 28 Şubat kararları sırasında "Milyon dolarlık ranta dönüştürme"sinden utanmadıkları gibi "İftira kampanyaları" üzerine ibret verici gerçekleri ifşa etmeye de söz veriyorum! Nokta...

Yazarın Diğer Yazıları