Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Kürt kadınlar metres olsun diyen AKP’li başkan değil miydi?

Kameraların karşısına geçip  “Şimdi sıra bizde, onları şimdi biz fişliyoruz” diyen AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın bu sözleri partisini bağlamıyor, Avni Bey’in şahsını bağlıyor!
Keza aynı şekilde “AKP’ye karşı çıkan kanı bozukların kanlarını tahlile göndermeli” diyen AKP Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş’un ifadeleri de yine AKP’yi bağlamıyor, sadece milletvekilini bağlıyor.
Bitmedi;
Kürt hanımları kuma ya da metres olsun mealinde sözler eden AKP’nin Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın sözleri de aynı şekilde partisini hiç alakadar etmiyor!
Ve fakat:
CHP’li Avcılar Belediye Başkanının bir danışmanının alel acele hazırlattığı bir afiş CHP’yi temsil ediyor öyle mi?
Bırakın parti militanlarını, bir Başbakan’ın böyle bir şeye sığınması ve oradan vurması belden aşağı saldırı değil de nedir söyler misiniz?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Benim bundan haberim yok, biz böyle bir afiş bastırmadık ve bastıran için savcılığa suç duyurusunda bulunduk” derken!
CHP Genel Merkezi, afişten ve hazırlayandan haberimiz yok derken!
CHP İstanbul İl Başkanı da aynı tavrı takınırken Başbakan’ın mal bulmuş mağribi misali alel acele yapılan bir yanlışa sığınarak hücum etmesi kabul edilebilir bir şey midir?
Yukarıda örneklerini verdim, AKP’li bir milletvekili ya da Belediye Başkanı bir yanlış yapınca partiyi bağlamıyor, ama aynı şeyi kazara bir CHP’li yapsa kıyamet koparılıyor!
Hatırlayın; o AKP’liler o rezil sözleri edince, ne o zaman CHP’in lideri olan Baykal, ne genel başkan olduktan sonra Kılıçdaroğlu, ne de Bahçeli, istismar yoluna gitti ve o yanlış sözleri diline doladı!
Oysa ülkenin Başbakanı konumunda olan biri, CHP lideri televizyonlardan  “Bize ait değil, haberimiz yok, savcılığa suç duyurusunda bulunduk”  demesine rağmen bile ertesi gün meydanlarda  istismarını sürdürebilmiştir!
Bu feci tablo AKP güruhunun hem siyaset ahlakını hem de içine girdikleri çaresizliği gözler önüne seriyor!
Her şey açık ve net:
AKP’nin muhalefeti eleştirmek için, CHP Genel Başkanlığı ve Genel Merkezinin habersiz olduğu ve onaylamadığı bir afişten başka bir argümanı yok!
Daha önce de yazdık, Kılıçdaroğlu’na edecek menfi bir söz bulamıyorlar!
Öyle olunca da bir gün boyuna, ertesi gün soyuna laf ediyorlar!
Kılıçdaroğlu devletin kayıtları ile sabit ki Türkoğlu Türk, yani Horasan kökenli de, bu AKP’nin beyin takımı hangi kökten onu Ergun Poyraz’a sormalı!
Evet boy-soy saldırıları da sonuç getirmeyince meçhul bir afişe sığınıyorlar!
Sadece bu hadise bile AKP ile Tayyip Erdoğan’ı açık olarak anlatmıyor mu?
Eğer CHP’li Avcılar Belediye Başkanı danışmanının hazırlattığı bir afiş, CHP’nin kurumsal yapısını bağlıyorsa, Kürtçe konuşan hanımefendilere metreslik teklifinde bulunan AKP’li Rize Belediye Başkanının sözleri de sizi bağlar Recep Bey!
Cevap verin, o saygıdeğer hanımefendiler size göre de metres ya da kamuflajlı ifadeyle kuma mıdır Recep Tayyip Sultan?!

 

SUSKUNLAR...
Kafatası ölçen Başbakan
Bu laflar Diyarbakır dönüşünde Başbakan Erdoğan tarafından çok sayıda gazeteciye ediliyor... BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a;  “Sen önce bir Kürt ol bakalım. Diyarbakırlı değilsin...”  Akın Birdal ve Ufuk Uras’a;  “Birdal Niğdeli, Uras da Kürt değil...”  Devletin Başbakanı adeta eline mezura almış kafataslarını ölçüyor... Bu yapılan  kavmiyetçilik değil de nedir söyler misiniz? Müslüman bir ülkenin Başbakanı nasıl böyle konuşur? Nasıl bu şekilde açık bir ayrımcılık ve ırkçılık yapar? Yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmek böyle mi olurmuş! Ve heyhat, kendilerine liberal diyen o malum güruh bu tabloya suskun!.. Sahi aynı sözleri Tayyip Sultan yerine kazara Devlet Bahçeli etse kıyameti koparmaz mıydınız?.. Öyle ise size aydın diyenlere yuh olsun!

 

İDDİALAR...
Pazar günü saat 17’ye dikkat!

Ağırlıklı ihtimal değil ama kulislerde konuşulanlardan haberiniz olsun istiyorum. Birinci iddia; referandum oylarını kullanmanın bitimi olan 12 Eylül Pazar günü saat 17.00’de yani sandıkların kapandığı ve oyların sayıldığı anda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının acil bir basın toplantısı yapacağı ve AKP’ye yeni bir kapatma davasını açacağıdır... Ankara’nın öbür yakasında söylenenlere göre Hanefi Avcı’nın yayınladığı kitap, bu kapatma davasına zemin inşa etmek ve kamuoyunu hazırlamak içinmiş!.. Bu dava için rejimi ve ülkeyi kurtarmanın son hamlesi yorumunu yapanlar bile var... İkinci iddia ise; Başbakan Erdoğan’ın da yine aynı gün saat 17.00’de bir basın toplantısı yapıp erken seçim kararını alabileceğidir. Bu iddiayı seslendirenler Yargıtay Başsavcısı harekete geçerse, Erdoğan da karşılık verecek derken, bazıları ise Yargıtay Başsavcısı dava açmasa bile Tayyip Bey’in Özal’ın 1987’de yaptığı gibi referandumdaki evetleri partisine kanalize etmek için erken seçim kararını alacağını söylüyor!

Yazarın Diğer Yazıları