TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dünyada var olan küresel finansal sistemin bu şekliyle devam etmesi mümkün değildir. Dünyada yakın bir zamanda yeni bir küresel finansal-ekonomik sistemin arayışlarıyla ilgili çabalar çok daha net bir şekilde ortaya konulmaya, bu konuyla ilgili siyasi ve hatta ilmi tartışmalar da çok daha derinleştirilmeye başlanacaktır." dedi.
“YAPISAL ZORLUKLARA RAĞMEN İYİ SEYREDİYOR”
Kurtulmuş, Rusya’nın başkenti Moskova’da, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç’in ev sahipliğinde Rus-Türk İş Adamları Birliği üyeleriyle bir araya geldi.
Türkiye-Rusya arasında stratejik ortaklık seviyesinde önemli bir ilişki seviyesinin oluştuğunu dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye-Rusya ilişkileri, bütün bu dönemsel ve yapısal bazı zorluklara rağmen iyi bir şekilde seyretmektedir, sorunları aşarak yolumuza devam ediyoruz. Tarihi ve kültürel olarak da Rusya ve Türkiye yakın iki komşu, iki müttefik olarak bugünlere kadar ilişkilerini getirdiler." diye konuştu.
“KAZAN KAZAN PRENSİBİ”
Kurtulmuş, dünyanın, yeni bir döneme girdiği sürecin başlangıcında olunduğuna işaret ederek, bu yeni dönemin başında, çok kutuplu bir dünyanın kurulmakta oluşunun yer aldığını söyledi.
Dünyada küresel ve bölgesel ölçekte çok sayıda yeni iş birliklerinin, yeni oluşumların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak önümüzdeki dönemi, bu çok kutupluluğun gerektirdiği dirayetle yeniden kurmak, kendi milli menfaatlerimizi önceleyerek dünyanın birçok yerindeki ülkelerle kazan kazan prensibi içerisinde hareket etmek gibi bir stratejiyi izliyoruz. Ayrıca Türkiye’nin önümüzdeki döneme ilişkin en temel bakış açılarından birisi, barışı ve istikrarı sağlamak, barış ve istikrar yoluyla da kalkınmayı sağlamaktır. Bu çerçevede hem bölgesel hem de küresel ölçekte barışı sağlayacak adımlar bakımından Türkiye, ciddi bir şekilde hareket etmektedir.
“ADİL VE KALICI BİR BARIŞ”
Bunun en somut örneği Rusya-Ukrayna arasında devam etmekte olan bu çatışmanın başından itibaren her iki ülkeyle de görüşebilen, her iki ülkeyle de müzakere masasında karşılıklı fikir alışverişlerini mümkün kılan neredeyse tek ülke, Türkiye’dir. Şunu da söylemek gerekirse, Dolmabahçe’deki görüşmelerde iki ülke arasındaki barış, neredeyse bir imzaya kalmıştı. Fakat bazı ülkeler savaşın bitmesini istemedikleri için ne yazık ki bugün, bu çatışma, gerilim, kriz, adına ne derseniz deyin devam etmektedir. Öyle görünüyor ki bir müddet daha devam edecektir. Dolayısıyla biz Türkiye olarak bütün bölgelerdeki gerilimlerde olduğu gibi Rusya-Ukrayna arasındaki bu gerilimde de bir an evvel adil ve kalıcı bir barışın olması için elimizden gelen her türlü arabuluculuğu ortaya koymaya çalışıyoruz."