Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kusursuz cinayet yoktur...

Kusursuz cinayet yoktur...

Sinan Ateş Suikastı, Türk Siyasetinde deprem yaratmıştır. Ve bu gidişle artçı sarsıntıları devam edecek. Her bir sarsıntı daha önce yaşanmış ve cezasız kalmış olayların aydınlanmasına sebep olurken diğer taraftan karanlıkta kalan siyasi ilişkiler ortaya çıkıyor. Bunca sarsıntıdan en fazla hasarı ise MHP''nin aldığını ifade etsek yine birileri öfkelenecek. "İşine bak!" sözleri ile paylamaya kalkışacak. Olsun... "Biz işimizi itina ile yapmaya devam edeceğiz!"

Başkentin göbeğinde gerçekleşen suikastın bütün Türkiye''de geniş yankılara sebebiyet verebileceğini, bu hain planı hazırlayan beklemiyordu. Panik ile işin üzerini örtmeye kalkmalarına rağmen arkalarında çok "İz" bıraktılar. Güç sarhoşluğuna kapılanlar "Kusursuz cinayet olmaz" gerçeği ile geç de olsa yüzleştiler. Bugüne kadar iktidarın siyasi desteği ile "Basit yaralama" vakaları ile her defasında ucuz yırtan güruh, cezasızlıkla çete haline dönüşürken hızla evrilip "Organize işlere" yükseldi. Hem de ne organize... Tetikçi torbacılar, devletin polisi, siyasetin arabaları, iddialara göre hükümetin ortağı partinin yöneticileri ve hatta milletvekilleri, vesayet altındaki adliyenin desteği en kötüsü birilerinin elleri-kollarının bağlanması ile meydanlarda arsızca fink atmayı sürdürdüler.

"En sağlam ortaklık, suç ortaklığıdır." Şüphesiz ortaklar birbirlerini korumak zorundadır. Ancak hisselerde dengenin değişmesi kaçınılmazdır. Ortaklardan birisi fazla hata yaparsa, diğeri de üzerini örterse karşılığında taviz koparır. Bir nevi kayıtsız-şartsız esir almış olur. Bu kriminal gerçeğin siyasi yansımasına tanık oluyoruz.

Taksim''de patlayan bombadan 4 saat sonra teröristler evlerinde paketlenip, yakalandı. Kısa sürede yakayı ele verenler teknolojinin üstünlüğünü hesaplayamamışlardı. "Güvenlik kameraları..." Ki hemen her yerde var. Ve tek merkezden anında kontrol edilebiliyor. İstanbul''da var olan. Ankara''da yok mu? Hele Çukurambar ve çevresinde yüz katı var.

Zanlıya ulaşmanın en basit üç aracı var. HTS... Olay yerindeki telefonların sinyalleri... PTS -Plaka Tanıma Sistemi;- Plaka ile Türkiye''nin neresine doğru gidip-gelmiş bir kaç saat içinde ulaşılır. Nitekim 27 dakikada zanlılardan birisine bir milletvekilinin bulunduğu evde ulaşıldı. "Yüz tanıma sistemi" ilginçtir. Şehirlerin giriş-çıkışlarında bile araçların içi taranır, kayda girer. Aranan birisi var ise anında ulaşılır.

Taksim''deki bombalı saldırıda bu yöntemler başarı ile kullanıldı. Görüntüler medya ile paylaşıldı. Operasyon görüntüleri kayda geçti. Televizyon ekranlarında, sosyal medyada gösterildi.

Peki Ankara''da söz konusu görüntüler yok mu? Elbette var. Üstelik geriye dönük bile olsa bunları silip yok etmek mümkün değil. İlk etapta gözaltına alınanların siyasi baskı ile serbest bırakılmasından sonra tekrar tutuklanmaları bu kayıtlar yüzündendir.

Şu ana kadar 19 tutuklu var. 30''dan fazla isimden bahsediliyor. Teknik konuların birleştirilmesi ile rakamın 50''yi geçeceğinden şüphe yok. Biraz daha gerilere gidildiğinde "Organizasyon"a belki de binden fazla kişinin bulaştığı ortaya çıkacak. Sabırla bekleyeceğiz. Ne de olsa gerçeklerin günün birinde ortaya çıkmak gibi huyu vardır. Yargılanmalarını sonuna kadar takip edeceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları