Mahfi Eğilmez bütçedeki büyük kara deliği açıkladı

Mahfi Eğilmez bütçedeki büyük kara deliği açıkladı
Mahfi Eğilmez'in kişisel bloğunda yayımladığı yazısında, "Zaman zaman deprem gibi, savaş gibi felaketlerle karşılaşıldığında bütçe ödeneklerinin harcama gereklerine yetmeyeceği düşünülerek bütçelere çeşitli adlar altında olağanüstü ödenekler konulabilir" dedi.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, bloğunda bütçedeki kara deliğe ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. "Devlet bütçesi; bir yıl içinde elde edilecek gelirlerle yapılması planlanan giderleri gösteren bir tahmin cetvelidir. Devlet bütçesinin diğer bütçelerden farkı vergidir." diyen Eğilmez şöyle devam etti:

"Karşılıksız bir gelir olan vergiyi yalnızca kamu kesimi tahsil edebilir. Devlet bütçesinin diğer bütçelerden bir başka farkı da yasaya dayanmasıdır.

Devlet bütçesi; hükümete bir yıl içinde toplanacak gelirleri toplama ve öngörülen harcamaları verilen limitler içinde (ödenek) yapma yetkisi veren bir yasadır.

Zaman zaman deprem gibi, savaş gibi felaketlerle karşılaşıldığında bütçe ödeneklerinin harcama gereklerine yetmeyeceği düşünülerek bütçelere çeşitli adlar altında olağanüstü ödenekler konulabilir ya da ek ödenek çıkartılabilir. Bu tür ek ödenekler çıkartılabilmesi için genellikle o miktar kadar ek gelir toplanması öngörülür."

Hükümet''in kurlarda ve enflasyonda yaşanan artışlardan örtük olarak söz ederek, çeşitli gerekçeler ile TBMM’ye 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi sunduğunu hatırlatan Eğilmez, şöyle devam etti:

"Aşağıdaki tablo 2022 yılı bütçesinin başlangıç harcama ödenekleri ve başlangıç gelir tahminleriyle yeni teklifle gelen ekleme taleplerini bir arada gösteriyor. Son sütun bu teklif kabul edildiğinde 2022 bütçesinin ne durumda olacağını gösteriyor:

(*) Tabloda Personel Giderleri olarak gösterilen 16,8 milyar liralık ek ödenek yeni alınacak personel için eklenen ödenektir. 200 milyar lira tutarlı SGK Devlet Prim Giderlerinin 172 milyar liralık bölümü mevcut personelin ücretlerinde yapılacak artış için, kalan 28 milyar liralık bölümü SGK Devlet prim giderlerine eklenen ödeneklerdir. 

Tablo, bütçenin başlangıç durumuyla, yıl ortasında teklif edilen eklemeler yapıldığında geleceği durum arasında bütçe giderleri açısından yüzde 61,7, bütçe gelirleri açısından yüzde 73,4 oranında sapma ortaya çıktığını gösteriyor. Bunlar kabul edilebilir sapmalar değildir. Bu, ek bütçe, ek ödenek falan değil resmen yıl ortasında ikinci bir bütçe yapmak demektir.

Bu zorunluluğun tek bir nedeni vardır: Yanlış ekonomi politikası. Daha açık söyleyelim: Yanlış faiz politikası. Riskleri sürekli artan bir ülkede kurların yükselmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Üretimi büyük ölçüde ithal girdilere dayalı bir ülkede kurların yükselmesinin enflasyonu da yükselteceği açık bir gerçektir. Bu ikiliyi durdurmanın en etkin yolu faizi enflasyonun üzerinde belirlemek ve böylece insanların dövize yönelmesini önleyerek kurları denetim altında tutmaktır. Durum böyleyken Türkiye tam tersini yaparak faizi düşürmüş, enflasyonun onlarca puan altına itmiş ve insanları dövize yönlendirerek kurların yükselmesine yol açmıştır. Kurlar yükselince enflasyon artmış, tahsil edilen vergiler artsa da harcamalar için ayrılan ödenekler yetmez hale gelmiştir. Bunlara bir de faizi artırmamak adına yürürlüğe konulan kur korumalı mevduat hesaplarının Hazine (dolayısıyla bütçe) üzerine yükseldiği yük eklenmiştir. Böyle olunca da ister istemez yıl ortasında ikinci bir bütçeyi meclise sunmak gereği ortaya çıkmıştır."

Bütçede ödeneği bulunmadığı halde, yasaya uygun olmadan, ilk 5 ayda 21,1 milyar liralık harcama yapıldığı için tartışmalı olan Kur Korumalı Mevduat Hesabı için de bu ek bütçeyle 40 milyar liralık ödenek konularak bu uygulamanın sonradan yasal hale getirildiğini kaydeden Eğilmez, "Türkiye, girdiği yanlış yoldan geri dönüp doğru yola girmek yerine ısrarla yanlış yolda ilerlemeye devam ediyor. Yıllar önce söyledim, bir daha söyleyeyim: ‘Bilimden ayrılanı kurt kapar." ifadelerini kullandı.

Eğilmez yazısına düştüğü notta aklına takılan bazı konuları Ozan Bingöl ile görüşerek aydınlattığını da belirtti.
 

İlgili Haberler