Margarita Duku

Margarita Duku 15 yaşında, Afrika doğumlu, siyah tenli Kıbrıs vatandaşı bir kızdır. Okulunun voleybol maçında  “Pis zenci” sloganları ile haykıran 40 kadar Rum genci tarafından ölesiye dövülmüş ve hastanelik edilmiştir. Rum tarafında  “Okullarda ırkçılık var” diyenlerin feryadı üzerine Rum Eğitim Bakanı  “Evet ırkçılık konusunda düşünce tarzımız ve yaklaşımımız yanlıştır” dedikten sonra “Eğer çocuklara kendilerinin üstün ırk olduklarını öğretirseniz bu öğreti, çocukların çok kültürlülüğü kabul etmelerini etkiler” demiştir. Rum basını, birdenbire  “ırkçılığın”  kötülüğü hakkında yazılar yazmaya başladı. Ancak bunların hiçbiri  “Türklere yaptıklarının da ırkçılık olduğuna” değinmeyi akıl edemedi, halbuki Kıbrıs’ta yarım asırdan fazladır Rum Ortodoks Kilisesi ile eğitimcileri Rum çocuklarına ırkçılığın en kötüsünü telkin edip öğretmektedirler.
Bu telkinlere ve eğitime göre “Kıbrıs Yunan’dır; Yunan Kıbrıs’ta pis/deli/kokar/tembel/lokmacı/ köfteci/iş bilmez/şamişici Türklere yer yoktur; bu Türkler (Makarios’a göre) Kıbrıs’ta işgalci Osmanlı’dan kalan artıklardır; bunlardan kurtulmayınca Kıbrıs milli hedefine ulaşamaz! Milli Muhafız Ordusu’nda Rum gençlerine ” en iyi Türk ölü Türk’tür “ telkinleri yapılmaktadır; ordunun hedefi Kıbrıs’ı bu ” musibetten “ temizlemektir. ” Türkiye, Türkleri kurtarmaya gelirse kurtaracak Türk bulamayacaktır “ vecizesi Başpapaz ve Cumhurbaşkanı Makarios’a aittir. Sonuç, yollardan alınan silahsız Türklerin kuyulardan çıkmakta olan kemikleri, toplu mezarlar ve bu mezarlarda 16 günlük bebeklerle ilkokul öğrencilerinin cesetleri!
Bu gerçekleri kabul etmeyen ve ” Kıbrıs meselesi 1974’te başladı “ yalanıyla Rum gençlerini zehirlemeye devam eden zihniyet  karşısında yüzde 65 Rum gencinin ” Türklerle bir arada yaşamak istemeyiz “ demesi! Kıbrıs Türk halkının ayrı statüsünün tanınmaması, ” Kıbrıs’ta tek halk vardır “ konusunda ısrarın devamı...
Rum tarafında kilise aynı kilise, eğitimciler değişmemiş, Kıbrıs’ın Yunan toprağı olduğu ilk ve son tarih dersleri, anavatanları ile birleşmeyi önleyen bu ” işe yaramaz lokmacı, şamişici Türkler “in eşit hak istemelerini hazmedemiyorlar. Mecbur olurlar ve 1960’da yaptıkları gibi bir anlaşma imzalarlarsa bunun ömrü de çok kısa olacak. Bunu kendimi bildiğim gibi biliyorum. Ve buna rağmen içimizde hâlâ 45 yıldır bu mesele niye halledilmedi diye soranlar ve ” Biz Kıbrıslılar birleşsek, kimse bize karışmasa “ diyenler var. Bu satırları bunlar için ve KKTC’nin, egemenliğimizin, Türk Garantisi’nin kıymetini bilmeyenler için yazdım. Kim bilir, belki geçmişi bilmeden geleceğe adım atılamayacağını takdir ederler.

Yazarın Diğer Yazıları