Meral Akşener: "AKP'nin yazdığı hikayenin sonuna geldik"

Meral Akşener: "AKP'nin yazdığı hikayenin sonuna geldik"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısından yaptığı açıklamayı hatırlatarak, "Ak Parti'nin yazdığı bu trajik hikâyenin artık sonuna geldik" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Twitter hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadan bir kesitle paylaşımda bulunan Akşener, "Ak Parti'nin yazdığı bu trajik hikâyenin artık sonuna geldik. Ülkemiz ve milletimizin hak ettiği, gerçek ve samimi hikâyeyi yazma görevi, artık bizimdir. Bizim hikâyemizde, çiftliğe dönmüş bir devlet değil, ayağa kalkmış ve tarihine yakışır güçlü bir devlet olacak" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti liderinin grup toplantısındaki ilgili açıklamaları şu şekilde:

"Bakın, şu gerçeği artık görelim; Ak Parti 18 yıl önce bir hikaye yazdı. Zam dedi, kriz dedi, vatandaş nefes alamıyor dedi, ben bu işi çözerim dedi;

18 yılın sonunda Türkiye’yi getirdi, o günlerden daha kötü bir tabloya mahkum etti.

Yolsuzlukla mücadele dedi, yoksullukla mücadele dedi, yasaklarla mücadele dedi, ben bu işi çözerim dedi; 18 yılın sonunda bu 3 Y’nin ta kendisi oldu.

Değerli milletvekilleri;

Ak Parti’nin yazdığı bu trajik hikayenin artık sonuna geldik...

Ülkemiz ve milletimizin hak ettiği, gerçek ve samimi hikayeyi yazma görevi, artık bizimdir.

Bu hikaye, eşin-dostun değil, milletin hikayesi olacak.

Bizim yazacağımız hikayede;

Nasıl pay kaparım değil, nasıl paylaşırız diye sorulacak.

Bizim hikayemiz, Türkiye’nin o beş müteahhitten büyük olduğunu gösterecek.

Bizim hikayemizde, “Nasıl satarız?” değil, “Nasıl üretiriz?” sorusu cevap bulacak.

Bizim hikayemizin kahramanları, liyakatsiz bürokratlar olmayacak.

Bizim hikayemizin aktörleri, bir baltaya sap olamamış şımarık çocukların oyuncak dernekleri olmayacak.

Bizim hikayemizin hiçbir satırında, Kızılay üzerinden kaçırılan vergi için,

“Vergi kaçırma değil, vergiden kaçınma.” diyebilecek yüzsüzler olmayacak.

Bizim hikayemizin yıldızları olacak… O yıldızlar, İş bulmuş, dimdik yürüyen, gençler olacak. Tencereyi kaynatabilen, anneler olacak. O eczaneden ilacını alıp çıkabilen, emekliler olacak. Cebinde elektrik faturasıyla, doğalgaz faturasıyla değil, Çoluğuna çocuğuna yaptığı alışverişin faturasıyla gezen, esnafımız olacak.

Bizim hikayemizde, çiftliğe dönmüş bir devlet değil, ayağa kalkmış ve tarihine yakışır güçlü bir devlet olacak.

Bugünkü iktidarın 18 yıl önce yazdığı hikaye ile, ülkemizin bugün yaşadığı gerçek arasında uçurum var.

18 yıl önce olduğu gibi, bugün yine diyorlar ki; Toplum dindarlar, sekülerler diye ikiye ayrılıyor.

Diyorlar ki toplum, modernler ve gelenekçiler diye ikiye ayrılıyor.

Evet doğrudur, toplum ikiye ayrılıyor…

Ama onların bize dayattığı gibi değil;

Bir tarafta, helal ekmek peşinde koşan milyonlarca vatandaşımız, diğer tarafta rant peşinde koşanlar olarak ikiye ayrılıyor.

Bir tarafta, iş bulamayan milyonlarca gencimiz, diğer tarafta lüks içinde yaşayan ajansçı iktidar gençleri olarak ikiye ayrılıyor.

Bir tarafta, açlık sınıra mahkum milyonlarca emeklimiz, diğer tarafta vakıfları sayesinde para içinde yüzenler olarak ikiye ayrılıyor.

Türkiye’nin yeni kutupları aynen böyle. Ve bu gidiş hayra alamet değil.

Yine Müslüm babanın sözleri düşüyor aklıma. Bu zamlarla, doğalgazı ancak zenginler yakar ama, dünyayı da yaksa yaksa garipler yakar.

Mutfak yakar, geçim derdi yakar.

Türkiye’de mücadele, halk ekmek kuyruklarında ömür tüketenlerle, rant peşinde büyükşehirleri yağmalayan bir avuç iktidar zengini arasında.

Gerisi yalan, dolan.

Gerisi cambaza bak oyunu…"