Küresel piyasalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife politikalarının yol açtığı belirsizliklerle çalkalanırken, yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 17 Nisan Perşembe günü açıklayacağı faiz kararı, ekonomi çevrelerinin ana gündemi haline geldi. TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın son açıklamaları, sıkı para politikası ve dezenflasyon hedeflerine vurgu yaparken Borsa İstanbul’un yatay seyrettiği bir haftanın ardından, gelecek hafta ödemeler dengesi ve TCMB’nin faiz kararı gibi kritik veriler yakından izlenecek.
SIKI POLİTİKA VURGUSU
TCMB Başkanı Fatih Karahan, Eskişehir’de gerçekleştirdiği "Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm" sunumunda enflasyonla mücadele ve para politikasına dair net mesajlar verdi. Karahan, "İlk aşamada alınan tedbirlerle enflasyonun daha yüksek seviyelere çıkmasını engelledik. Haziran 2024’ten itibaren dezenflasyonu tesis ettik. Sene sonunda enflasyonun yüzde 21’e gerilemesini hedefliyoruz." dedi.
Risk primindeki gerilemenin yurt dışı faiz yükünü yıllık 7 milyar dolar azalttığını vurgulayan Karahan, para politikasındaki kararlı duruşun önemine dikkat çekti. Karahan, “Sıkı para politikamız yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme yoluyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürdü.” dedi.
Maliye politikasıyla eş güdümün dezenflasyon sürecine katkı sunduğunu belirtirken, sıkı duruşun süreceğini ifade eden Karahan "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir." dedi.
Politika faizinin seviyesinin enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri dikkate alınarak belirleneceğini vurgulayan TCMB Başkanı, "Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." dedi.
FAİZDE BEKLENTİLER
TCMB, Para Politikası Kurulu’nun (PPK) Nisan ayı toplantısını 17 Nisan’da gerçekleştirecek ve faiz kararını aynı gün saat 14:00’te kamuoyuyla paylaşacak. Toplantı özeti ise 25 Nisan’da yayımlanacak. AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB’nin politika faizini yüzde 42,5 seviyesinde sabit tutmasını öngörüyor.
Yılsonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 34,50 olarak şekillendi. Mart 2025’te 250 baz puan indirimle faizi yüzde 42,5’e çeken TCMB, enflasyon görünümüne bağlı hareket edeceğini belirtmişti. Şubat 2025’te yıllık enflasyon yüzde 39,1’e gerileyerek 20 ayın en düşük seviyesine indi ancak hizmet enflasyonu ve rezervlerdeki azalma TCMB’nin temkinli olabileceğine işaret ediyor.
YURT İÇİ PİYASALARDA DURUM
Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul BIST 100 endeksi, yüzde 0,01’lik sınırlı bir artışla 9.380,95 puandan kapanarak yatay bir seyir izledi. Dolar/TL ise haftalık bazda yüzde 0,3 düşüşle 37,8690 seviyesinde işlem gördü. Ekonomistler, şubat ayı cari işlemler açığının 4 milyar 325 milyon dolar olacağını, 2025 genelinde ise açığın 21 milyar 970 milyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Gelecek haftanın veri takvimi yoğun: Pazartesi ödemeler dengesi, salı bütçe dengesi, çarşamba konut satış istatistikleri, perşembe TCMB faiz kararı ve konut fiyat endeksi, cuma ise kısa vadeli dış borç istatistikleri açıklanacak.
KÜRESEL PİYASALARDA TARİFE GERGİNLİĞİ
Küresel piyasalar, ABD’nin korumacı ticaret politikalarının etkisiyle dalgalı bir hafta geçirdi. Trump’ın Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, 75’ten fazla ülkenin tarife müzakereleri için ABD’ye heyet göndereceğini belirtmesi, risk algısını bir miktar azalttı. Trump, Çin hariç diğer ülkelere yönelik yüzde 10’luk ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu açıklarken, Çin’e uygulanan tarifeleri yüzde 125’e, fentanil kriziyle birlikte toplamda yüzde 145’e çıkardı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile doğrudan görüşme sorusuna net yanıt vermeyen Trump, “Pekin ile temasa her zaman açığız.” dedi. Kabine toplantısında ise "Çin uzun süre tarifelerle ABD’den faydalandı. Onlarla bir anlaşma yapmayı çok isteriz." diyerek müzakere kapısını araladı.
ABD’de mart ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), aylık yüzde 0,1 azalırken, yıllık yüzde 2,4 ile beklentilerin altında kaldı; çekirdek TÜFE ise yıllık yüzde 2,8 arttı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de aylık yüzde 0,4 gerileyerek enflasyonun yavaşladığını gösterdi. Bu veriler, Fed’in faiz indirimlerine devam edebileceği beklentisini güçlendirdi, ancak Fed tutanakları tarifelerin enflasyona yukarı yönlü risk oluşturduğunu ortaya koydu. Tutanaklarda "Bir dizi hükümet politikasının ekonomik görünüm üzerindeki etkisi belirsiz; ihtiyatlı bir yaklaşım uygun." ifadeleri yer aldı.
Avrupa’da, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in 90 gün boyunca karşı tarifeleri askıya alma kararı, borsalardaki kayıpları sınırladı. Ancak CAC 40 yüzde 2,34, FTSE 100 yüzde 1,13, DAX 40 yüzde 1,30 düşüşle haftayı kapattı. ECB’nin 17 Nisan’daki faiz kararı, 25’er baz puan indirim beklentisiyle izleniyor. Asya’da Çin’in deflasyon sinyalleri ve teşvik umutları etkili oldu; Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 3,11 geriledi. Altın, güvenli liman talebiyle 3.240 dolardan rekor kapanış yaptı; Brent petrol ise yüzde 2,2 düşüşle 64,3 dolara indi.