Yeni yılınızı en iyi dileklerimle kutlar; 2014’ün ülkemiz, Türk ve İslâm âlemi için hayırlı ve aydınlık günler getirmesini dilerim. Ümit ederiz ki, kitleleri yoksullaştıran, gelir dağılımını daha da bozan, ahlâki değerleri yıpratan ve gelenekleri yıkan bir sosyal hastalık olan yolsuzluklar sona erer. Yargı siyasi müdahalelerden uzak normal işler, kamplaştırmalar hız keser. Açılım ve demokratikleşme örtüsü altında egemenliği paylaşma ve toprak bütünlüğünü zedelemeden uzak durur. Ülkenin itibarı içeride ve dışarıda kalmaz. Milletlerarası mahkemelerde T.C. terör destekçisi olarak yargılanmaz. Askerî vesayet kırılacak diye ülkenin önemli kurumlarıyla oynanmaz ve değişik kumpaslar kurulmaz. Türkiye Cumhuriyetini kuran, Millî Mücadeleyi Cumhuriyet ile taçlandıran milli iradeye bağlı kalınır ve saygı duyulur. Millî kimliğimiz olan Türklüğümüze karşı etnik ırkçı saldırılar son bulur. Hukuk devleti parti devletine dönüşmez. Kuvvetler ayrılığı prensibine saygı duyulur ve demokrasi kan kaybetmez. İnşallah kısaca aklı selim hâkim olur. 
 Millî iradeye saygı; devleti kuran iradeye saygıdan ayrı düşünülemez. Millî iradeye saygı; yolsuzluklara, hukuk dışılığa, ülkenin kötü yönetilmesine, Anayasa ve yasaların çiğnenmesine hoşgörü şekline dönüşemez.
Millî iradeye saygı; millî iradenin doğrultusunda iktidar olanların iktidara ortak aramaları, yürütme erkini bazı grup, cemaat ve kişilerle herhalde paylaşmaları değildir. Millî iradeyi demokrasiyle bağdaşmayan bir takım yanlışların ve gaflet örneklerinin örtüsü olarak kullanmamalıyız.
Son yıllarda Türkiye’de enteresan şeyler oluyor ve millî iradeye saygısızlık yapılıyor. Son 11 yılda Türk Hava Kuvvetleri’nden istifa ederek ayrılan F-16 ve F-4 pilotu sayısı 291’dir. Bu çok üzücü ve düşündürücüdür. Ülkenin caydırıcılığını ve güvenliğini tehlikeye düşürücü birçok yanlış askerin vesayetini kırma şeklinde ortaya konmuştur. Askeri vesayeti kırmak için işbirliği yapanlar şimdi birbiriyle uğraşır hale gelmiş, iktidarın ne ölçüde paylaşıldığı ortaya konmuştur.
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde, bir TIR olayı ortaya çıkar. İçişleri Bakanı Türkmenlere yardım gidiyor diyor. Eğer bu gerçek ise; Türkmenlere ulaşmadan bu TIR’ın daha önce olduğu gibi talan edileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Türkmenler gerçekten hesaba katılıyor mu ki; onlara TIR ile yardım gitmiş olsun. Bu da işin ayrı bir yönüdür. Bu TIR  aranmak ister; yetkililer aratmazlar. Devlet kurumları arasındaki çelişki ve anlamsız mücadele herkesin kendi sınırına çekilmesiyle son bulur. Son dönemde çıkarılan ve kuvvetler ayrılığını zedeleyen tepkici bazı yönetmelik ve yasa değişikliklerinden dönülmelidir. Duygusal ve hasmane davranışlar terkedilerek siyasi tansiyon düşürülmelidir. Bu ciddi krizde herkese ve siyasetçiye tarihi görevler düşmektedir. İktidarı onunla bununla paylaşırsanız sonuç bu olur.