Türkiye'nin hassaslaştığı dönemlerde sıcak para denilen portföy yatırımlarının hızla Türkiye'den çıkmasının kur atakları olarak yansıyabildiğini anlatan TürkiyeSigortaBirliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Can Akın Çağlar, "Bundan dolayıdır ki Milli Tasarruf Seferberliği ilan etmeliyiz. Tasarruf etmek tüketim yapmayacağımız anlamına gelmemekle beraber hayatımızdaki gereksiz harcamaları kısmak lazım. Bir ekonominin en temel tasarrufu verimlilik artışıdır. Biraz teknolojiye önem vermemiz gerekiyor. Teknolojinin getirdiği verimliliği yansıtmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
"SON 10 YILDA TRAFİKTEN SEKTÖR OLARAK 7,3 MİLYAR TL ZARAR ETTİK"
Çağlar, Türkiye'de bugün 22,5 milyon aracın bulunduğunu, bu araçların 17,5 milyonu trafiksigortasını, yaklaşık 6 milyonu da kaskoyu almış vaziyette olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bir anlamda kamusal görev olduğu ve bu kadar insanımızı ilgilendirdiği için serbest olan tarifeden yaşanan hızlı fiyat artışlarının akabinde devlet fiyatları kendinin belirlediği bir tarife sistemine geçti. Tarife sistemine geçişle iyi sürücü ile kötü sürücüyü ayırt etme imkanımız kalmadı. Bir havuz ve belli bir tarife mantığıyla yürüttüğümüz için orada kişi bazlı fiyatlama imkanından mahrum kaldığımızdan dolayı sistemi bir havuz fiyatlaması haline getirdik. Biz son 10 yılda trafikten sektör olarak 7,3 milyar TL zarar ettik. Trafiksigortası kamunun bize verdiği zorunlu bir görev olması, insanımıza da zorunlu tutması nedeniyle sektör olarak bundan para kazanalım derdinde değiliz ama zarar da etmeyelim derdindeyiz. Burada oluşan zararı diğer ürünlere yansıtmak durumunda kalıyoruz."
Türk sürücülerin Avrupa'daki sürücülerden 2 kat daha fazla kaza yaptığına işaret eden Çağlar, trafik kazalarının azaltılmasının önemli olduğunu, yaptıkları her100 liralık trafik poliçesinden 36 lira zarar ettiklerini söyledi.
Çağlar, elementer branştakisigortaşirketlerinin ürün dağılımına bakıldığında yüzde 50'si trafiksigortası ve kaskodan geldiğini anlatarak, "Bugüne kadarki klasik ürünlerle Türksigortacılığı ancak bugünlere gelmiş. Bizim finansal ürün çeşitliliğine erişmemiz gerekiyor. Biz yaklaşık 3 yıldır kendimize yol haritası belirledik. Bu yol haritası içerisinde alacaksigortaları, katılımsigortacılığı, kefaletsigortacılığı, sorumluluksigortaları ve siber güvenliğe yöneliksigortaları önemsediğimizi ifade ettik. En hızlı yol almayı beklediğimiz alacaksigortaları alanı. Alacaksigortalarıyla ilgili düzenleme olmazsa olmaz. Piyasa kredisinin daralmasının önüne geçilebilmesi için alacaksigortası olmazsa olmaz, hayati bir enstrümandır." diye konuştu.
Devlet tarafından garantili havuzun kurulması esnafın birbirine sattığı vadeli alacaklarınsigortaşirketleri tarafından güvence altına alınmasıyla piyasanın daralmasının önüne geçebileceğini aktaran Çağlar,Türkiye'de yapılan son düzenlemelerle artık teminat mektubunun sadece bankalardan alınmak zorunda olunmadığını,sigortaşirketlerinin de artık bankaların verdiği teminat mektuplarının aynısını kefaletsigortacılığı ismi altında verebildiğini söyledi.
Son yapılan düzenlemeylesigortaşirketlerinin verdiği kefaletsigortalarının (teminat mektubu) kamu ihalelerinde de kabul edilecek hale geldiğini dile getiren Çağlar, bu konuda önlerine ciddi bir alan açıldığını aktardı.
Çağlar, Türksigortasektörünün bütün büyüklüğünün 50 milyar lira olduğunu anımsatarak, "Önümüzde 440 milyar liralık yeni bir alan açılıyor. Bu alan sadecesigortasektörü, müşteriler için değil bir anlamda bankacılık için de muhteşem bir imkan haline geliyor." dedi.
Katılımsigortacılığından da bahseden Çağlar, doğal afetlerin, iklim değişikliğinin getirdiği risklerin de farkına varılması gerektiğini söyledi