Milliyetçilik milli iradenin aslıdır

Basında yer alan haberler doğru ise, Türk Tarih Kurumu’nun KKTC’yi adeta yok farz ederek  “Dünya’da Kurulan Türk Devletleri ve Başkentleri” adlı videoda Lefkoşa’ya yer vermemesi düşündürücü ve üzüntü vericidir. Anlaşılan her şeye rağmen AB şeklindeki hastalık nüksetmişe benzemektedir. KKTC’yi AB yolunda engel görenler, asıl engellerin farkına varamayıp geçmişten ders bile almış değillerdir.
AB’den söz açılmışken; Avrupa’ya terör örgütünü koruyor ve gereğini yapmıyor diye ortaya konan tepkiler, ucuz kahramanlığa özenmedir. İmralı ile gizli gizli yürütülen, bugün açığa çıkan, terör örgütünün TBMM’deki kolu ile içli dışlı oluş ve artan muhabbet karşısında; Avrupa’ya söylenecek bir sözümüz yoktur. Terör örgütü ile neredeyse ortak anayasa hazırlar hale getirildik. Terörle mücadelede katil başı bize yardımcı olacak ve bol kepçe tavizli barış sağlanacak. İsteklerinizi silahsız isteyin, verelim. Silaha teröre ne gerek var şeklinde ortaya çıkacak bir barış ortamı milleti kandırmadır. Ülke sanki yabancı işgal altına girmiş ve Türkiye adeta büyük bir savaş kaybetmiş gibidir. Terör örgütü ile kucaklaşan, içli dışlı olan BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıkları hani kaldırılıyor idi? Şimdi başkanlık sistemi ve başkan olabilmek ve anayasayı Türksüz, Atatürksüz, Türk Milleti olmayan şekle sokabilmek için işbirliği yapılıyor. Milliyetçilik kötüleniyor. Peki, dilimizi kabul ettirdik, topraklarımızı da kabul ettirip alacağız diyenler, Kürt ırkçılığı yapmıyorlar mı?
Başkanlık sistemi, milli kimliksiz ve milliyetsiz bir anayasa için Karadeniz yoklaması yapıldı. Karadeniz’de nabız yoklandı. Yapılan araştırmalara göre, Kuzeydoğu Anadolu, Batı Marmara ve İç Batı Anadolu teröre ve sonuçlarına karşı en hassas bölgeler arasında yer alıyor.
Siyasi irade milliyetçiliği reddediyor, milli kimliği dışlıyor, etnik merkezli siyaset uygulayarak Türk Milletini reddediyor diye milliyetçilik ne alçalır, ne de değer kaybeder. Türk milliyetçiliği, Milli Mücadeleyi yapan ve onu Cumhuriyetle, milli devletle taçlandıran milli iradenin adıdır. Türk milliyetçiliğini etnik seviyede ırkçılık yapanlarla bir görmek Milli Mücadeleyi, milli devleti ve Türk tarihini reddetmektir. Türk milliyetçiliğine 250 milyonluk Türk Dünyası da, T.C vatandaşları da sahip çıkar. İşgal kuvvetleri gibi ona karşı savaş açanlar, yabancı projeleri uygulayanlar ve ekranlarda milliyetlerini inkâr eden palyaçolar utansın. Türk Dünyasında Kazakistan ve diğer Türk devletlerinden alınabilecek dersler vardır.
Ülke topraklarını paylaşmaya götürecek, yerel özerkliği siyasi özerkliğe dönüştürecek, merkezi idareyi ve kamu denetimini devre dışı bırakabilecek yerel yönetimler yasası çıkarıldı. Ülke ihtiyaçları gerektirdiği için mi? Hayır. AB, milli devletler yerine özerk mahalli birimleri ve yönetimleri esas almakta ve böylece bütünleşmenin daha kolay ve engelsiz gerçekleştirilmesini hedeflemektedir. Milli devletler, güçlü merkezi yönetimler, küreselleştirilmede ayak bağıdır. Yerellik ilkesi bunun için şarttır. Yerellik federal yapının ön şartıdır. Eyalet ve başkanlık sistemine kavuşabilmek için her türlü tavize açık olan, terörist başı ve malum parti ile pazarlık yapan bir anlayış var. Kaldı ki, başkanlık sistemi sadece birkaç ülkede başarılı olabilmiş ve ülkemiz şartlarına da uymayan bir sistemdir. Bazıları ellerinden gelse sadece yüksek mahkeme üyelerini ve yargı kurullarını kendileri seçmekle kalmayacak; ama Türk Milli Futbol Takımı’nı bile tek başlarına tespit edeceklerdir.
Bölücülük ve Kürtçülük sorunu için araştırmalarda bir çözüm gibi gösterilen “Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi” Kürtlerde %14,8 ve kurucu unsur Türklerde de %5,3 ’ü aşmamaktadır. Federal yapıyı çözüm görenler ise, Kürtlerde %5,7 kurucu unsur Türklerde ise %1,2’dir. Bazıları kendileri çalıp kendileri oynarken, Türk Milletini de zorla
oynatmaktadırlar.

Yazarın Diğer Yazıları