Devamlı söylüyorum…

Türkiye çok zengin bir ülke…

Kaynakları aslında kendi kendine yeten bir ülke…

Ancak ne yazık ki bizi yöneten kişilerin doyumsuzlukları, aç gözlülükleri ve halkı düşünmeden kişisel hesaplar uğruna harcadıkları kamu kaynakları nedeni ile bugünleri yaşıyoruz.

Asgari ücreti, üç kuruş artırdılar diye üzerimize elektrikten, doğalgaza zam yağdırmaları da bundan.

Bakın Halk TV'de katıldığım programda bir olay anlatmıştım.

Gelin şimdi ayrıntısını aktarayım.

Denizli'nin Kale ilçesinde bir yurttaş beni aradı ve "Paralel bir köprü"den bahsetti. Anlattıkça "hadi canım" dedim.

1850'li yıllarda bugünün Denizli - Kale kıyı mahalleleri ile Muğla - Menteşe kıyı mahallerini birbirlerine bağlayan köprü, iki tarafın çekişmeleri nedeniyle geçişleri engellemek amacıyla barutla havaya uçurulmuştu. 

200 yıl sonra Menteşe ile Tavas arasında barış sağlamak için yeniden köprü yapımı başlatılmış ancak 3 ay gibi bir sürede köprü çökmüş.

Bu köprü yöre halkı için çok önemli. Çünkü mevcut durumda 130 kilometre gittikleri yol köprü yapıldıktan sonra 50-60 kilometreye düşüyor.

Yani ciddi bir kamu hizmeti.

AKP'li Kale Belediye Başkanı Erkan Hayla da bu işe bir çözüm bulmak amacıyla belediye bütçesi dışında bir finans bularak Muslugüme Köprüsünün temelini attı. Köprü başlamasından sonra inşaat halinde bir kez daha yıkıldı.

Kale Belediye Başkanı köprü yıkıldıktan sonra inşaatına devam etti ve 2017 yılında "Muhsin Yazıcıoğlu Dostluk Köprüsü" adı ile yapımını bitirdi, açılışa hazır hale getirdi.

Nedeni bilinmez ama Kale Belediye Başkanı Erkan Hayla, daha sonra AKP'den istifa etti. Bütün iş bundan sonra değişti.

Köprünün açılışına izin verilmedi ve biten köprüye çürük raporu verildi.

Sonrasında da bitmiş olan köprünün hemen birkaç metre yanına başka bir köprü daha inşa edilmeye başlanıldı. Yeni köprü yapılırken de "çürük" raporu verilen köprü kullanıldı.

Hatta öyle ki sırf köprü zemine iyi tutunsun diye getirilen 110-150 tonluk fore kazık makinesi köprüden geçti ve köprü inşasında kullanılan TIR'lar da bu köprüden geçiş yaptı.

Çürük raporu verilen köprüden yani!..

Yapılan paralel köprü, yaklaşık o günün parası ile 6 milyon TL bir bedel ile bitirildi.

Eski Belediye Başkanının iddiasına göre de yapımı bitmiş olan "Muhsin Yazıcıoğlu Köprüsü" yıkılsın diye bir kısım yerleri kırılmış.

Sonuçta olan yine kamunun parasına olmuş.

Bu sadece Denizli'nin bir ilçesinde yaşananlar. Canım vatanımın her metrekaresinde bu örnekler mevcut. İşte kişisel hırsların kamu yararının önüne geçmesi ile yaşanan, yandaş müteahhitte para kazandırma hevesleri vb örnekler ile kamuya yapılması gereken yatırımlar, kaynaklar bir şekilde yok ediliyor.

Salgın nedeni ile evine ekmek götüremeyen vatandaşlar, devlet var olsun diye azını çok yapıp direniyor ama diğer tarafta ise devletin çoğu az ediliyor!

Lafı yine asgari ücrete getireceğim.

Milletin üç kuruş parasına kuş kadar zam yapanlar, siyasi hırsları için milletin milyonlarını düşünmeden harcayabiliyor.

İlla ki bu düzen değişecek, bu satırlar da tarihteki yerini alacak.