Ayıldız şirketinin, 394 Ada 649 Parsel’de yürüttüğü proje, “ÇED Olumlu” kararına dayansa da, rapordaki koşulların çoğunun ihlal edildiği öne sürüldü.
Coğrafi işaretli memecik zeytinliklerinin zarar görmesi, Zeytincilik Yasası’nı hiçe sayarken, devam eden hukuki sürece rağmen çalışmaların durdurulmaması tepki topladı. Vatandaşlar, tarihi ve doğal dokunun yok edildiğini vurguladı.
DENİZ EKOSİSTEMİ TEHLİKE ALTINDA
ÇED raporunda, balıkların yumurtlama dönemi olan Mart-Nisan aylarında deniz faaliyetlerinin durdurulması gerektiği belirtilmesine rağmen, bu dönemde çalışmaların devam ettiği iddia edildi.
Uzmanlar, posidonya çayırlarının ve deniz ekosisteminin geri dönüşü olmayan zararlarla karşı karşıya olduğunu belirtti.
GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM HAYATI DURDURDU
Kıyıkışlacık sakinleri, gece gündüz süren inşaat faaliyetlerinin yol açtığı gürültü ve titreşimin hayatı çekilmez hale getirdiğini söylerek, “Gece uyuyamıyoruz, sürekli deprem oluyor sanıyoruz” diyen vatandaşlar, bu durumun psikolojik sorunlara yol açabileceğini ifade etti.
HALKIN SORULARI YANITSIZ
Çevreciler ve mahalle sakinleri, projeye ilişkin şu sorulara yanıt bekliyor:
Şirkete yasal yaptırımlar uygulanacak mı?
İnşaat yasağını ihlal eden faaliyetlere kim izin verdi?
Resmi izinler alındı mı, denetim yapılıyor mu?
Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan halk sağlığı taraması, gece ve hafta sonu çalışmalarına ilişkin izin belgelerinin açıklanması ve yasadışı uygulamalara cezai işlem talep ediliyor.
“KIYILAR HALKINDIR!”
Kıyıkışlacık ve Güllük halkı, anayasal haklarının ve çevrenin korunması için devletin kamu yararını gözeten bir denetim mekanizması kurmasını istiyor. Vatandaşlar, şirket faaliyetlerinin sıkı şekilde izlenmesini ve hukuksuzlukların cezasız kalmamasını talep ediyor. “Kıyılar sahipsiz değil!” sloganıyla seslerini duyurmaya çalışan halk, doğanın ve tarihin korunması için mücadele ediyor.