Seçim sonrasına ilişkin en çok tartışılan konuların başında ekonomi politikası geliyor. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelince Hazineden çalınan 418 milyar doları geri getireceğini sık sık dillendirirken seçim sonrası yeni yönetime olan güvenle yabancı yatırımcının da geri döneceği dillendiriliyor.
Cumhuriyet gazetesinden Elçin Poyrazlar’ın haberine göre, İngiliz ekonomist Timothy Ash da bu iddiaları dillendirenlerden birisi. Ash, geçen haftalarda sosyal medyada bir paylaşımında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimleri kazanması durumunda Batılı finansmanın Türkiye’ye yeniden akacağını söylemişti.
"KÖRFEZ ERDOĞAN’I ZORLAYABİLİR"
Merkezi Londra’da bulunan Bluebay Varlık Yönetimi Şirketi’nin gelişen piyasalardan sorumlu kıdemli stratejisti Ash ile Mayıs seçimlerinin olası sonuçlarını ve ülke ekonomisine etkilerini konuştuk. Yabancı kurumsal yatırımcının piyasadaki yatırımının 140 milyar dolardan 20 milyar dolara gerilediğini belirten Ash, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki parasal ayarlar nedeniyle güven duymuyorlar. Türkiye’ye yönelik olumsuz oranlar var ve sürekli krizin eşiğinde izlenimi veriyor. Bu ortamda Türk Lirası’na bağlı varlıklara yatırım yapmayı savunmak oldukça zor.”
Muhalefet kazanırsa ikinci balayı yaşanacağını söyleyen Ash, “Yabancı yatırımcılar muhalefetin ekonomi ekibini iyi tanıyor ve saygı duyuyor. Eğer muhalefet kazanırsa bu dönem Batı’yla ikinci bir balayı dönemi olur. Batılı yabancı büyük bir sermayenin Türkiye’ye akacağını göreceğiz. Muhalefet bu yatırımcı rüzgârını arkasına alacak. Mali kurallarda Ortodoks politikalara dönmek oldukça önemli. Ancak benim endişem altı partiden oluşan bir koalisyonun ülkeye siyasi istikrar getirip getirmeyeceği” dedi.
Erdoğan’ın kazandığı ihtimali de değerlendiren Ash sözlerini şöyle tamamladı:
“Öncelikle TL değer kaybedecek. Bu seçimler için kurun değeri yönetiliyor. Sonunda Merkez Bankası faiz oranlarını yükseltmek zorunda kalacak. Kurun piyasa değerinde büyük düşüş olacak. Daha fazla para çıkışı yaşanabilir. Hükümet çok kısa sürede ödemeler dengesinde zorlukla karşılaşacak. Ya da dışarıdan büyük bir çek arayışına girecekler. Körfez ülkeleri bu konuda destek olsa da Ortodoks politikalara dönüş isteyebilirler.”
