Okan Tüysüz “Marmara için süre doldu” diyerek uyardı: İstanbul’da 70-80 bin yapı çökecek

Okan Tüysüz “Marmara için süre doldu” diyerek uyardı: İstanbul’da 70-80 bin yapı çökecek
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışan Türkiye, bir yandan da Marmara’daki büyük depremi bekliyor. Marmara için deprem tekrarlama aralığının dolduğuna dikkat çeken Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, yalnızca İstanbul’da 70 ila 80 bin yapının çökeceği ya da ağır hasar alacağı uyarısında bulundu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı felaketin üzerinden 1 yıl geçti.

Yurdun 11 kentinde büyük yıkıma yol açan depremler sonucu, 53 binden fazla can kaybı yaşandı.

Depremin yaraları aradan geçen 1 yıla rağmen hala sarılamamışken çalışırken Türkiye, bir yandan da Marmara’daki olası depremi bekliyor.

Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Bölgesi’ni bekleyen deprem tehlikesi hakkında Anadolu Ajansı’na bir yazı kaleme aldı.

Coğrafi konumu ve jeolojik yapısı nedeniyle Türkiye’nin, en aktif deprem kuşaklarından birinin üzerinde yer aldığına dikkat çeken Tüysüz, şu ifadeleri kullandı:

“Ülkenin en önemli deprem kaynaklarından biri olan yaklaşık 1600 kilometre boyundaki Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova’dan başlayarak batıya doğru Erzincan-Niksar-Tosya-Bolu yönünde uzanıyor. Bolu’dan batıya doğru kollara ayrılan fayın kuzey kolu Düzce ve Sakarya’dan geçerek İzmit Körfezi’nden denize giriyor ve Adalar açığından geçip Kumburgaz-Silivri-Tekirdağ açıklarından geçerek Mürefte’de tekrar karaya çıkıp Saros Körfezi’nden Kuzey Ege ve Yunanistan’a kadar uzanıyor. Ölçümlere göre bu kolda fayın 15-20 mm/yıl olan hareket hızı diğerlerine göre çok daha fazla ve bu nedenle de “Ana Kol” olarak adlandırılan bu kolda depremler daha sık oluyor. Bolu-Geyve-İznik Gölü’nden geçen güney kol ise Gemlik körfezinden Marmara suları altına girip sahile paralel uzanıyor. Erdek’te karaya çıkarak Edremit Körfezi’ne doğru uzanıyor. Bu kol da büyük depremler üretiyor ancak daha geniş zaman aralıklarıyla.”

MARMARA İÇİN SÜRE DOLDU

Deprem bilimindeki genel kuralı, “Bir yerde geçmişte büyük bir deprem olmuşsa, belli bir süre sonra orada yine benzer depremler olacaktır.” ifadeleriyle açıklayan Tüysüz, Marmara için yeniden deprem memydana geleme aralığının dolduğunu belirtti.

Tüysüz, “Her ne kadar zamanını belirlemek mümkün değilse de büyük deprem olasılığı yüksektir.” dedi.

EN BÜYÜK HASARI KIYI ŞERİDİ ALACAK

Beklenen büyük depremin gerçekleşmesi durumunda ortaya konan senaryoların “iç açıcı olmadığını” kaydeden Tüysüz, en büyük hasarın kıyı kenarlarındaki yerleşim yerlerinde yaşanacağını söyledi.

Depremin en şiddetli olması beklenen yerlerde nüfusun ve sanayinin azaltılmasının ‘depremle mücadelenin’ altın kuralı olduğunu aktaran Tüysüz, ancak İstanbul’da ise bu kuralın hiçe sayıldığını anlattı.

"İSTANBUL’DA 70-80 BİN BİNA ÇÖKECEK YA DA AĞIR HASAR ALACAK"

Olası bir Marmara depreminin İstanbul’da 700 bin yapıda hasara yaratacağını, bunların 70-80 bin tanesinin ise ya çökeceğini ya da ağır hasar alacağını anlatan Tüysüz, şöyle devam etti:

“Marmara içerisinde olacak büyük bir deprem sadece İstanbul’u değil Marmara Bölgesi’ndeki hemen hemen tüm yerleşim birimlerini etkileyecektir. Bu tür bir depremin olası etkileri farklı araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur. Okan Tüysüz ve Korhan Erturaç tarafından hazırlanan aşağıdaki haritanın ortasında siyah ile gösterilen çizgi, kırılması beklenen fayı gösterir. En kötü senaryoda bu fayın 7,5 civarı bir deprem üretmesi bekleniyor. Haritada siyah (Şiddet 10) ve kırmızı (Şiddet 9) ile gösterilen alanlar depremde en büyük sarsıntıyı dolayısı ile de en büyük hasarı yaşaması beklenen yerleri gösteriyor. Turuncu renk bir derece daha zayıf şiddeti ifade eder. Olası depremde en yoğun sarsıntının bu iki renk ile gösterilen alanlarda yaşanacağı öngörülebilir. Sarı, mavi ve yeşil alanlar giderek azalan şiddet dağılımını gösterir. Bu bölgelerde ise çok kötü inşa edilmiş yapılarda orta-zayıf hasar beklenebilir. Haritanın sağında hangi rengin hangi şiddete (büyüklüğe değil) karşılık geldiği gösteriliyor.”