Sosyal medyanın hayatımıza girdiği tarihten itibaren internetin bize sağladığı yararların yanında maalesef zararları da oluyor, bunlara bir örnekte itiraf sayfaları. Öğrenciler tarafından sosyalleşmek amacıyla açılan bu tarz sayfalardaki bazı paylaşımlar öğrencilerin hayatları boyunca peşlerini bırakmayacak yüz kızartıcı olaylara sebep olabiliyor.
Çocukların korkulu rüyası olan bu sayfaların masum itiraflar bulunurken bazılarında ise çocuklar birbirlerinin özel sırlarını ifşa edip, arkadaşları hakkında yalan yanlış bilgiler yayıyor, arkadaşının gizlice çekilen görüntülerini paylaşıyor, sırlarını ifşa ediyor, kimi de iftira atıyor. Sayfalarda yayılan dedikodular nedeniyle birçok çocuk zorbalığa uğruyor.
Yapılan itirafların sayfalardan silmek de mümkün değil. Sayfaları takip edenler arasında okulla alakası olmayan, yaşı büyük kişiler de bulunuyor.
ZORBALIĞA UĞRUYORLAR
Sosyal medyadaki itiraf sayfalarıyla alakalı açıklamalarda bulunan Altınbaş Üniversitesi Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Çakıroğlu, bu tarz sayfaların bir siber zorbalık olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Çakıroğlu, gençlerin kendilerini birçok yorumun, zorbalığın, suçlanmanın eşiğinde bulup çok zor durumda kaldıklarını, çocukların ruhsal anlamda da bunlarla başa çıkmakta zorlandıklarını vurguladı.
İtiraf sayfalarında hedef seçilen kişileri kızdırmaya, korkutmaya veya utandırmaya yönelik içeriklerin paylaşıldığını aktaran Çakıroğlu, aileleri ve okulları daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Dijital dünyanın mahremiyet ve sınırları ortadan kaldırdığını dile getiren Çakıroğlu, “Kontrolsüz fotoğraf ve video içeriği paylaşımları çocukların ve gençlerin hayat boyu başlarına bela olma riski taşıyor. Zira bir içeriğin, internete düştüğü andan itibaren artık geri döndürülemediğini biliyoruz” diye konuştu.
AİLELER NE YAPMALI
İtiraflarında çocukları hakkında paylaşım yapılan sayfalarla alakalı aileler genel olarak ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ebeveynlerin bu noktada yapması gereken ilk hamle okul yönetimine başvurup, paylaşım yapan kişinin tespit edilmesi ve kişiyi paylaşımı kaldırması konusunda uyarılması olmalı.
Paylaşım yapan kişinin tespit edilemediği durumlarda, gönderi daha fazla kişiye ulaşmadan hukuki yollara başvuru yapılması gerekiyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı Koordinatörü Şahin Antakyalıoğlu şunları söyledi: “Erişime engel olmak için www.ihbarweb.org.tr üzerinden başvuru yapabilir. Alo 183 aranarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahale etmesi istenebilir. Ayrıca suç duyurusunda bulunmak mümkün. Çünkü Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında bu paylaşımlar suç niteliğinde. Gönderileri paylaşanlar 12 yaşından büyükse, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneği varsa ceza sorumluluğu bulunuyor. Bu tarz olayların yaşanmaması için okullarda çocuklara farkındalık eğitimleri verilmeli. Neyin suç olduğu, neyin olmadığı anlatılmalı. Ders olarak konulmalı ya da seminerler verilmeli.” dedi.
