Orhan Bursalı: “Kanalın kendisi büyük masraf”

Orhan Bursalı: “Kanalın kendisi büyük masraf”

Cumhuriyet gazetesi yazarı Oran Bursalı, Kanal İstanbul’un çevresine yapılacak lüks konutların Araplara satılmasının AKP için öncelik olduğunu belirterek, “En az 10 yıl, daha gerçekçisi 15-20 sürecek bir projeyi yap-işlet olarak üstlenecek kimse yoktur ülkede. Salt Kanal büyük bir masraftır. Yapan çıksa Kanal’ın gelir getirecek bir yönü sıfır olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Çılgın projesi’ Kanal İstanbul ile ilgili tartışmalar sürerken, projenin yapımı için verilecek hazine garantileri ve çevresine yapılacak konutların durumu merak konusu oldu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, AKP için Kanal İstanbul’un çevresine yapılacak lüks konutların öncelik meselesi olduğunu belirterek, kanalın inşaatını yapacak firmalara yüksek geçiş garantileri verilebileceğini söyledi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı’nın “Kazmayı vururlar mı Kanal’a?! Türkiye’ye ipotek koyma pahasına” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Saray, Kanal üzerinden yeni bir kamplaşma ve gerilim yaratarak politikasını ayakta tutmaya çalışıyor, dedik.. Peki, Kanal? Kazmayı vururlar mı? Mesele kazma vurmaksa vururlar..

Tartışma, gemileri geçirmek üzerinde yoğunlaşmış..

Soru: Gemileri geçirmek için mi, yoksa Kanal çevresinden başlayarak, bütün Trakya’yı inşaat alanına vb. çevirmek mi...

Önce yapılabilirliği üzerine rüyalarını deşelim:

Kanal çevresinde lüks konutlar yaratmak birinci derecede öncelikli. Onlarca yıl sürecek kanal inşaatından para kazanılacak, orayı cazip kılacak tek şey, bu lüks konutlar olacak. Proje bunun üzerine kurulu. Yazmıştım: her ülkeden Arabistan’ın zenginlerini Avrupa’ya (Trakya!) taşıyacaklar. Eğer orada ultra şaşaalı 500 biner (toplam 1 milyonluk) kentler hayalini Araplara satıyorlar. Çevresi, eğlencesi, lüksü, alışveriş merkezleri ile..

En az 10 yıl, daha gerçekçisi 15-20 sürecek bir projeyi yap-işlet olarak üstlenecek kimse yoktur ülkede. Salt Kanal büyük bir masraftır. Yapan çıksa Kanal’ın gelir getirecek bir yönü sıfır olacaktır. Bakanlar falan şu kadar gemi oradan geçecek, paralar akacak diye yapılan açıklamalar, sadece bol keseden üfürüklerdir.

Ortalığa kandırmacalar.. Kanal’dan tek gemi geçmeyeceği hesabı, en gerçekçi olanıdır.

TÜRKİYE’YE ULUSLARARASI İPOTEK Mİ?

Şunu yapabilirler: Kanal’ı bitirin, size şu kadar gemi geçecek garantisi veriyoruz, geçmezse biz Hazine’den hepsini ödeyeceğiz.. Tıpkı, şimdi üçüncü köprü ve yollara hazineden ödenen yüz milyonlarca dolar gibi!

Bu ağa takılacak inşaatçılar çıkar mı? Ancak şöyle yapabilirler: Alacaklarını öyle uluslararası garantili, Hazine’yi tam bağlayacak, ümüğünü sıkacak ve Türkiye’ye ipotek koyacak anlaşmaların kelepçelerine vururlar ki, 10 yıla kadar sürecek Kanal’a dünyanın kurtları koşa koşa milyarlarca dolar borç verirler. Böyle bir enayi ülkeyi, bir ağayı nerede bulacaklar dünyada!

Çin bile verir! Araplar da para akıtır, üstüne üstlük, yüzlerce dönüm arazi ile kalmazlar, Trakya’nın yarısını verirsiniz, Kanal’ı finanse ederler.

Yandaş medya da büyük bayram ve sevinç içinde günlerce reklamını yapar.

AKILDIŞILIK ORTADA

Kanal’a kazma Hazine’ye ipotek ile başlarsa, geri kalan lüks kentler, mahalleler, Araplara ve bizim zenginlere lüks konutlar yapılması ile karşılanabilir diye düşünüyorlardır.

500’er binerlik kentler kuruyorsanız, şüphesiz ki tüm altyapı finansmanı ve tüm benzer sorunları da İstanbul’un, Hazine’nin sırtına yüklenecek büyük belalardır.

Meseleye bu açılardan bakarsanız, Kanal’ın olanaksızlığı ve akıldışılığı ortaya çıkar.

Ülkeyi büyük bir ipotek altına sokmaya hiçbir iktidarın hakkı ve hukuku olmaz.

Hele ömrü bitmekte olan iktidar, bu işe kalkışırsa, geleceği kasıtlı olarak batırmayı amaçlıyor olabilir.

Lütfen iktidarın tüm bu hesaplarını dikkate alarak, halkı aydınlatacak bir mali tabloyu ortaya koyar mısınız?"