Yıllardır süregelen daha iyi bir uyku için pencereyi açma alışkanlığı, bilim insanlarının odak noktası oldu.

Birçok kişi yatak odası havasını tazelemek için pencereyi aralık bıraktığını dile getirirken, bu basit eylemin uyku kalitesi üzerindeki etkileri hem faydalı hem de tartışmalı sonuçlar ortaya koydu.

BİLİMSEL VERİLERLE AÇIK PENCERENİN FAYDALARI

Danimarka Teknik Üniversitesi'nden araştırmacı Xiaojun Fan ve ekibinin yaptığı çalışmalar, yatak odası havasının kalitesinin uykuyu doğrudan etkilediğini doğruladı. 40 yatak odasında gerçekleştirilen bir alan çalışması, pencereler açıkken uyuyan katılımcıların derin uyku oranının, pencereleri kapalı olanlara kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğunu gösterdi.

Çalışmada, pencereler açıkken katılımcıların yüzde 87'si derin uyku deneyimlediğini belirtirken, kapalı pencere koşulunda bu oranın yüzde 70'te kaldığı kaydedildi.

Araştırmalar, açık pencerenin temel faydasının karbondioksit () konsantrasyonunu azaltmak olduğunu ortaya koydu.

Uzmanlar, kapalı bir odada uyurken seviyesinin hızla yükseldiğini ve bunun uyku düzenini bozarak sabah yorgunluk ve baş ağrısına yol açabileceğini ifade etti. Fan'ın çalışmasında, pencere açıkken seviyelerinin belirgin şekilde düştüğü gözlendi.

Uyku uzmanlarından Dr. Raphael Vallat da bu durumu destekledi ve açık pencerenin daha iyi havalandırma ve düşük sayesinde uyku kalitesini potansiyel olarak artırabileceğini ifade etti.

UYKUYU TEHDİT EDEN KRİTİK RİSKLER

Ancak bilimsel çalışmalar, açık pencerenin her zaman faydalı olmadığını da gözler önüne serdi. Faydaların sağlanıp sağlanmayacağı, büyük ölçüde dış ortam koşullarına bağlı olduğu belirtildi.

GÜRÜLTÜ VE HAVA KİRLİLİĞİ ENDİŞESİ

Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden Kardiyolog Thomas Münzel ve ekibinin Almanya'da gerçekleştirdiği araştırma, özellikle trafik gürültüsünün olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Gürültünün, uykudayken dahi stres hormonu kortizol seviyesini yükselttiği ve uzun vadede yüksek tansiyon ile kolesterol gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtildi.

Münzel, yatak odasına trafik sesi geliyorsa pencereleri kapatmayı veya kulak tıkacı kullanmayı önerdi.

Xiaojun Fan'ın Şanghay'da yaptığı bir başka çalışma ise, yüksek yoğunluklu ve sıcak bir şehirde pencere açmanın oda hava kalitesini iyileştirmesine rağmen, gürültü ve yüksek sıcaklık nedeniyle katılımcıların uykusunun kötüleştiğini gösterdi.

Davranışsal uyku psikoloğu Jade Wu, dışarıdaki hava kalitesinin iyi, gürültü ve hava kirliliğinin düşük olması durumunda pencerenin açık bırakılmasını tercih ettiğini, aksi takdirde taze havanın faydasının kalmayacağını dile getirdi.

ALERJENLER VE GÜVENLİK SORUNLARI

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Laren Tan, açık pencerenin özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında polen, toz ve partikül madde gibi alerjenlerin içeri girmesine neden olabileceğini, bunun da alerji ve astım ataklarını tetikleyerek uykuyu bölebileceğini ifade etti. Ayrıca, özellikle zemin katlarda veya kolay ulaşılabilir pencerelerde güvenlik riski de açık pencere bırakmanın önemli bir dezavantajı olarak öne çıktı.

UZMANLARIN NİHAİ ÖNERİSİ

Bilimsel kanıtlar pencere açmanın seviyesini düşürerek ve ideal serin oda sıcaklığı sağlayarak daha derin ve kesintisiz uykuyu desteklediğini gösterdi. Ancak bu faydaların dışarıdaki gürültü, hava kirliliği ve alerjenler tarafından kolayca engellenebileceği de kaydedildi.

Uzmanlar, pencereyi açık bırakma kararının kişisel bir denge meselesi olduğunu ve bireyin yaşadığı çevresel koşullara göre verilmesi gerektiğini vurguladı.

Uzmanlar, gürültü ve kirlilik gibi risklerin yüksek olduğu durumlarda, pencereyi hafifçe aralık bırakmanın veya hava temizleyici/vantilatör kullanmanın daha güvenli bir seçenek olabileceğini belirtti.