HDP, TBMM''ye girmiş olabilir. Şu an kanun cevaz veriyor. Meclis''te değişik vazifeleri de kanun gereği ama "Koalisyon ortağı olur." denmesi bir tercihtir. Bunu CHP milletvekili Gürsel Tekin''in mantıksız, manasız, izansız "Elbette HDP''ye bakanlık verilebilir..." sözü üzerine belirtmiştik.

Gürsel''in bu sözleriyle Ak Parti yetkililerinin başörtüsü referandumu için HDP''nin kapısını çalması arasında bir fark yoktur. Ak Parti, HDP''yle zarurî görüşmüyor, tercihen görüşüyor.

"Çözüm=Çözülme" dönemini yaşadık. Âdeta iç savaşa girdik. HDP''nin adamları sokaklara çıktılar; özerklikten, yerel yönetimlerden bahsettiler. Bir tarafta da militanları kazdıkları hendeklerde askerimize kurşun sıktılar, bomba attılar. 797 şehit verdik.

PKK/HDP''nin çukurlara gömülmeye başladığını gören İmza Örgütü (İTÖ) yarısı yurt dışından 1128 akademisyenin imzasıyla Türkiye Cumhuriyeti''ne karşı bildiri yayınladı. Bu "örgütlü" imzacıları AYM "akladı".

Demek ki, PKK/HDP''ye, alın bu toprakları, kendinize bir devlet kurun; ABD''nin uşaklığını yapın. İsrail''in kutsal kitaplarında yazılı sınırlara, Fırat''a ulaşmasını sağlayın, demeden, bunlar ve bunlara uşaklık eden sol liberal/sosyalist/komünistler, gafiller iflâh olmazlar. Zaten onları verdikten sonra "iflâh" olan, Türk''ün "itlâf"ından bahsedecektir.

HDP''nin varlığının demokrasiyle alâkası yoktur, insanlıkla alâkası yoktur, millî birlikle alâkası yoktur... Ve etnisitenin felâha çıkmasıyla alâkası yoktur.

Bunları bile bile gidip HDP''nin kapısını çaldılar. Başörtüsünü Anayasa teminatına alacaklarmış. Anayasa''da başörtüsü yasağı mı var!

Eski Ak Parti milletvekilleri Mehmet Metiner ve Şamil Tayyar partilerinin HDP''ye yalvarmaya gitmesini kabullenemediler. Reis Bey''in hışmını üzerlerine çekeceklerini bile bile tavır koydular.

HDP''lilerin asıl nereye varmak istediklerini en iyi bilecek isimlerden biri Mehmet Metiner''dir. HDP''nin öncüsü HADEP''te genel başkan yardımcısıydı. HDP''nin kapatılması gerektiğini ısrarla yazan da o.

Bu ara Ak Parti''den Mehmet Ali Cevheri adlı bir lüzumsuz çıkıyor, "çözüm"den bahsediyor. Adamın aklı ya bir şeye ermiyor ya kastı var.

Mehmet Metiner: "AK Parti karar vermeli: HDP''yi kendisiyle oturulup konuşulacak ve desteği önemsenecek bir parti olarak görüyorsa o vakit HDP''ye dair dilini ve yaklaşımını değiştirmeli. HDP''yi hem TBMM çatısı altında olmaması gereken terör örgütünün siyasi partisi olarak suçlamak, hem de anayasa değişikliği için muhatap alıp görüşmek, AK Parti açısından sıkıntılı bir yeni durum. Bundan sonra HDP''ye dair söylenecek her söz, bu fotoğrafa çarpıp geri dönecek"; Şamil Tayyar da Mehmet Metiner''den alıntılayarak: "Kesinlikle. AK Parti, HDP''ye nasıl bakıyorsa o düzlemde ilişkisini yürütmelidir. PKK''nın siyasi uzantısı ve kapatılması gereken bir partiyse, onlarla niye Anayasayı konuşuyoruz? PKK ayrı HDP ayrıysa aynileştiren dil ve üsluba niye ihtiyaç duyduk? Bu muhakemeyi yapmalıyız." diyor.

Dün girdiğim konuya Hürriyet yazarı Nedim Şener de dikkat çekiyor: "Dün, emrinde oldukları PKK''lı teröristlerin talimatıyla TSK''ya kimyasal iftirası atmak için ''Kimyasal silah insanlık suçudur" sloganı ile sokaklara çıkan PKK/HDP ile her türlü ilişki insanlık suçudur."

Ak Parti kanadından Resul Tosun''un şu sözlerine aynen katılıyorum: "Ve ivedilikle siyasi partiler kanunu teröre verilecek en ufak desteği anında engelleyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Öyle müeyyideler olmalı ki Meclis''e giren hiç kimse buna teşebbüs edememelidir." (Star, 8 Kasım 2022)

Bu satırları yazan Resul Tosun da partisinin HDP''yi ziyaretini kabullenemiyor.