Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Rum'a 'insaf' İngiliz'e 'adalet' çağrısı!

Rum'a 'insaf' İngiliz'e 'adalet' çağrısı!

Rum, liderliği gizlemeden, saklamadan çok net bir şekilde Türk düşmanlıklarını ortaya koymayı sürdürmektedir. Sözde işgale son vererek adayı yeniden birleştireceği iddiasındaki Rum Yönetimi Başkanı faşist Enosisçi Nikos Hristodulidis ve Megali İdea ülküsünden zerre kadar geri adım atmayacaklarını her fırsatta tekrarlayan azılı Türk düşmanı Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios, Paskalya nedeniyle yayınladıkları mesaj ve genelgede kin ve nefret kustular. Hristodulidis, Hz. İsa'nın dirilişinin Kıbrıs'ın kurtulması ve yeniden birleşmesine vesile olması dileğinde bulundu, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios ise "Kıbrıs'ın Türkleşmesi tehlikesi adına ata topraklarında millî var oluşu garanti altına alacak bir seferberlik" çağrısı yaptı. Hristodulidis, seçildiği günden itibaren Kıbrıs sorunundaki çıkmazın kırılması ve müzakerelerin yeniden başlaması için çalıştığını belirttiği mesajında, Rum tarafının "işgale" uyum sağlamayacağını, mevcut durumun çözüm olamayacağını ve murat ettikleri geleceğin bu olmadığını kaydetti. Barış, huzur ve insanlıktan nasibini almayan Rum liderliği bir taraftan silahlanma ve savaş çağrıları yaparken, diğer taraftan da Türk tarafını müzakere masasına oturtmaya, KKTC'nin tanınmasını engelleyerek, Kıbrıs Türk halkını federal çözüm adı altında yok etmeye çalışmaktadır. Bu zihniyetteki Rum ile her türlü temas ve diyaloğun kesilmesi, federasyon ürünü iki toplumlu komitelerin bir an önce iptal edilmesi egemen eşitliğimize dayalı Kıbrıs siyasetimizin başarısı, KKTC'nin uluslararası tanınması için önem arz etmektedir.

Faşist Hristodulidis, "Kıbrıs haçının ve göçmenlerimizin çilesinin kısa zamanda dirilişe kavuşmasını ve vatanımızın bir ucundan bir ucuna diriliş çanlarının çalmasını diliyoruz" diyerek mesajına son verdi. Yeorgios ise "millî varoluş için seferberlik" çağrısı yaptığı genelgesinde, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerin yeniden başlaması için "yeni ve kabul edilemez taleplerde" bulunduğunu ileri sürdü. Yeorgios haftalık Simerini'ye verdiği özel söyleşide, "çekilse ve Kıbrıslı Türklerle anlaşmamız için bizi serbest bıraksa iyi olurdu" diyerek Türkiye'nin Güney Kıbrıs'a karşı hiçbir "dostluk gösterisinde" bulunmadığını söyledi. Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios, Türkiye-Yunanistan yakınlaşmasına ilişkin değerlendirmesinde, "Bizi yanıltmamalı. Bizi Yunanistan'dan uzaklaştırmak istiyorlar" diyerek, "silahlanma ve özgürlüğü kazanma" çağrısı yaptı. Al birini vur ötekine; Bakalım bu insafsızların açıklamalara federasyoncuların tepkisi ne olacak? Herkes aklını başına almalı, biran önce devletimiz KKTC'nin tanınması için elinden geleni yapmalı ve sorumluluk almalıdır. Rum'dan, gavurdan bize fayda yoktur...

Tek derdi Kıbrıs'taki stratejik egemen üslerini korumak olan İngiltere ise Rum yanlısı siyasetini sürdürmektedir. Birleşik Krallık,1960 Anlaşmalarını işine geldiği gibi yorumlamakta, egemen üsler söz konusu olduğunda anlaşmanın kutsiyetinden bahsederken, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki eşit kurucu ortak olarak eşit egemenlik hakkı söz konusu olduğunda ise bunu dikkate almaktan kaçınmakta, Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları neticesinde kurduğu devletimiz KKTC'yi yok saymayı tercih etmektedir. İngiltere'nin Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Leo Doherty'nin, İngiltere parlamentosunda sorulara verdiği yanıtlar sırasında, İngiltere'nin KKTC'yi tanımadığını söylemesi 1960 Anlaşmalarının inkârıdır.

Rum tarafı eline geçirdiği her fırsatı kullanarak, kendi çıkarları doğrultusunda günübirlik kararlar alabilmektedir. Üsler konusu da Rum'un Kıbrıs siyasetinde, ikide birde İngiliz'e ve Amerikalıya karşı kullandığı bir silahtır. Rum tarafı geçmişte üsler konusunu İngiltere ve ABD'yi yönlendirmek üzere kullanmıştır. Rum Meclisi 2012 yılında aldığı tek taraflı kararla, Kıbrıs'taki İngiliz üslerinin varlığına son verilmesini oy birliği ile onaylamış ve üsleri şantaj vasıtası olarak kullanarak sürdürülmekte olan müzakerelerde İngiltere'nin desteğini almayı başarmıştır. İngiltere ile muhakkak üs pazarlığı yapmalıyız. Ya 1960 Anlaşmalarına uyacaklar, bu anlaşmalarda belirtilen eşit egemenlik hakkımızı kullanarak kurduğumuz devletimizi tanıyacaklar, ya da anlaşmalar geçersiz diyorlarsa üsleri hemen boşaltıp, çekip gidecekler...

Geçtiğimiz Cuma günü Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk halkına reva görülen adaletsizliğe dikkat çeken İngiliz yazar Jennifer Vardy tarafından kaleme alınan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın hayatını konu alan "A Cry for Justice" adlı biyografi kitabının tanıtımı yapıldı. Cumhurbaşkanlığı'nda yer alan tanıtım etkinliğinde 'adalet' çağrısı yapıldı.

Etkinlikteki konuşmasında ülkede yaşayan çok sayıda İngiltere vatandaşına ve İngiltere'de yaşayan çok sayıda Kıbrıs Türkü'ne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, iki ülke arasında güçlü bağların olmasının yanında İngiltere'nin 1960 Antlaşması'nda garantör ülke olduğunu hatırlatarak, İngiltere'nin Kıbrıs gerçeklerine göre çözüm bulunması için üzerine düşünleri yapmasının şart olduğunu belirtti. Anavatan'daki kardeşlerimin ve tüm Müslüman dünyasının Ramazan Bayramı'nı kutlar, aydınlık günler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları