RÜZGARLI SOKAK

RÜZGARLI SOKAK
PKK devleti soyuyor, sözde şehitlerine maaş bağlıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütü PKK ile pazarlık masasına oturmasının ardından, bölgede devlet iyice silindi. Asker kışlasına, polis karakola hapsedildi. Yol kesme, adam kaçırma, soyma eylemleri artık birer vakayı adiye...
Hükümet, pazarlık uğruna kafasını kuma gömdü. Görmüyor, duymuyor, duyurmuyor, konuşturmuyor, yazdırmıyor.
Terör örgütü 12 Haziran’da Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nde banka şubesine para taşıyan zırhlı aracı soydu. Olay saat 15.30’da Beytüşşebap’a 4 kilometre mesafedeki 2’nci Köprü Mevkii’nde yaşandı. Teröristler silah tehdidi ile araçtaki 3 görevliyi indirdi. Tek tük çıkan haberlerde “teröristler” yerine “soyguncular” ifadesi kullanılırken, çalınan paranın meblağı da “yüklü miktarda” denilerek geçiştirildi.
Oysa “yüklü miktar” denilen para tam tamına 2 milyon liraydı. Teröristler banka aracındaki güvenlik görevlilerinin silah ve cep telefonlarını almayı da ihmal etmedi.
Bu arada teröristler son günlerde işi iyice paraya pula döktü. Alman turistten vatandaşa kadar yolda dağda kime rastlıyorsa üzerindeki paraları ve cep telefonlarına el koyuyor.
Yapılan şikayetler nedense sadece dinleniyor ve her hangi bir müdahalede bulunulmuyor.
Bu arada terör örgütü de kurumsallaşmada hükümeti örnek almaya başladı. Hükümetin şehit ve gazi yakınlarına kamuda iş vermesini örnek alan BDP’li belediyeler de sözde şehitlerinin yakınlarına kontenjan ayırıyor. Askere, polise kurşun sıkarken, pusu atarken öldürülen teröristlerin yakınlarından mutlaka bir kişi belediyede iş buluyor.
Bu kadarla da kalmıyor, aynı zamanda öldürülenlerin ailelerine de maaş bağlanıyor.


Ekim Devrimi oldu Ardıç, Viyana’da kaldı 
Engin Ardıç, sivri dilli bir kalem. Öyle sözünü esirgeyecek biri değil. Hele söz konusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olunca kaleminden kan damlıyor. Erdoğan’a en küçük eleştiri yapanın karşısına kalemşor olarak çıkıyor ve yer misin yemez misin saydırıp döktürüyor.
İşte, Engin Ardıç Gezi eylemlerinin başladığı geçen yıl konser dinlemek için Avusturya’nın başkenti Viyana’daydı. Olayların başladığını da Ardıç konser sırasında öğrendi. Apar topar dışarı çıktı, bin bir panikle  telefona sarıldı. Çalıştığı gazetenin tepe yöneticilerini aradı. Durumun vahameti karşısında telaşı ve korkusu da arttı. Hatta panikledi ve  İstanbul’da yaşananları Rusya’da 1917’de yaşanan ünlü Ekim Devrimi’ne benzetti ve karşısındaki muhatabına şunları söyledi:
“Ekim Devrimi başlamış. Türkiye’ye dönersem beni keserler. Ben olayların neyle sonuçlanacağını görmeden Türkiye’ye dönmeyeceğim, burada bir süre daha kalacağım.” 
Hazır söz yandaş medyadan açılmışken; kulislerde, bu günlerde yandaş medyanın bir gazetesinin fena halde maddi sıkıntı çektiği konuşuluyor.. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni başta kamu bankaları olmak üzere elinin uzandığı her yeri arıyor ve reklam adı altında para istiyormuş. Ancak gelin görün ki çoğu yerden “reklama ayrılan bütçenin sonu geldi” cevabı alıyormuş.
Bu yüzden genel yönetmeninin ricaları bir türlü yerine gelemiyormuş. Yöneticilik zor zenaat... Ne yapsın son çare “Bütçenizde ne kadar varsa gönderin” diyor


Ünlü pilot Schumaer komadan nasıl çıktı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, kamuoyu kadar iki partiye de tam bir şok oldu. MHP’liler her zamanki gibi bağırlarına taş basıp susmayı tercih ederlerken, CHP’de de beklenen oldu. Çatı isme itirazı olan CHP’li 15 kadar milletvekili  “Türk gibi davranıp” hemen eski Genel Başkan Deniz Baykal’a koştu. İtirazların sayıp döktüler, hatta işi muhtıra vermeye kadar götürenler bile oldu. Ancak akşam uyuyan asi vekiller sabah daha aklı selim düşünmeye başlamış olacaklar ki, “yapacağımız her çıkış partiye zarar verecek” görüşüyle “Alman gibi davranma” yoluna gittiler. CHP’de isyancılar, havlu atsalar da kulislerde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adı ve soyadıyla ilgili espriler art arda patlatıldı. Kimi “Ekmeleddin” kimi “İslamoğlu” dedi.
Bu arada CHP’de en çok tutulan ise; İhsanoğlu’nun çatı aday olarak adının açıklandığı saatlerde kayak yaparken kaza geçiren ve uzun süre yoğun bakımda kalan F-1 pilotu Alman Michael Schumaer’in uyanması ile ilgili espri oldu. Milletvekili “Schumaer’in kulağına CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ismini fısıldamışlar. Adam o şokla yerden zıplayıp, kendine gelmiş böylece komadan çıkmış” dedi.