S-400 sevkiyatı ABD'de nasıl yankılandı?

S-400 sevkiyatı ABD'de nasıl yankılandı?
Rusya'dan alınan ve Türkiye ile ABD arasında sorunlara yol açan S-400 hava savunma sistemleri Amerikan basınında geniş yer buldu. ABD'de genel görüş, Trump yönetiminin yaptırım kararından taviz vermeyeceği yönünde.

Türkiye ile başta ABD olmak üzere NATO ülkeleri arasında sorun yaratan Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin ilk parti sevkiyatının başlaması Amerikan basınında geniş yer buldu.

New York Times gazetesi bunun ABD’nin yaptırımlarını tetikleyebilecek ve Ankara’nın NATO ittifakını sınayacak bir süreç olduğu yorumunu yapıyor.

Haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin ekonomik yaptırım tehdidi ve tüm uyarılarına rağmen NATO üyesi Türkiye’nin ABD’den F-35 savaş uçağı satın alımının iptal edilmesi pahasına S-400 satın alınması konusundaki kararlılığından vagzeçmediği belirtiliyor.

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre ABD’nin Türkiye’nin S-400 satın almasına karşı çıkmayı ısrarla sürdürdüğünün belirtildiği haberde Türkiye’nin hem F-35 hem de S400’e sahip olmasının Rusya’ya radardan kendisini gizleme özelliğine sahip Amerikan savaş uçaklarının teknolojisine erişme fırsatı verebileceği ifade ediliyor.

“S-400 SEVKIYATI PUTIN’IN BAŞARISI”

Haberde S-400 teslimatının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump arasında Japonya’da yapılan görüşme sırasında verilen dostane mesajlara karşın halihazırda gerin olan Türk-Amerikan ilişkilerini daha da gerileceği yorumu yapıldı.

Haberde S-400 teslimatının NATO ittifakına nifak sokmayı başaran Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin için de bir başarı olduğu yorumu yapılıyor.

Washington Post gazetesi ise Türkiye'nin bu hamlesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'yla işbirliği konusunda gittikçe artan isteğini gösterdiğini belirtirken ABD tarafından verilecek karşılık konusundaysa farklı sinyaller geldiğini söylüyor.

Haberde Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun da dahil olduğu yetkililerin Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması, ekonomik yaptırımların da olduğu bir dizi önlemle karşılaşma olasılığına vurgu yapmasına rağmen, Başkan Trump'ın kamuoyu önünde Erdoğan'ı destekler nitelikte açıklamalar yaptığı belirtiliyor.

Haziran ayındaki G20 zirvesinde Trump'la görüşen Erdoğan'ın ise bu görüşme sonrasında ABD'nin yaptırım uygulayacağına inanmadığını söylediği de haberde hatırlatılıyor.

Haberde “2017 tarihli Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası CAATSA, Rus savunma sanayisiyle önemli anlkaşma yapan ülkelere yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Bu kapsamda Trump'ın 12 yaptırımdan en az beşini seçmesi gerekiyor. Bunlar arasında ABD ve uluslararası finans kurumlarından kredi verilmesinin kesilmesi ve devlet yetkilileriyle şirket yöneticilerine verilen ABD vizelerinin durdurulması da var. Kanun kapsamında Trump yaptırımları 180 güne kadar erteleme hakkına da sahip” denildi

“TRUMP YÖNETİMİ TAVİZ VERMEYECEK”

Washington Post'ta "ABD-Türkiye İlişkilerinde Karar Anı Geldi" başlıklı Josh Rogin imzasını taşıyan bir de köşe yazısı yayımlandı.

Yazıda şu ifadelere yer veriliyor: "ABD, neredeyse iki yıldır Türk hükümetini Rusya'dan hava savunma sistemi almaması konusunda uyarıyor. Washington bunun olması halinde Türk ekonomisini daha da zora sokacak yaptırımları uygulamak, Türkiye'nin NATO'daki rolünü kısıtlamak ve ABD Türkiye ilişkilerinin seyrini değiştirmekten başka seçeneği kalmayacağı konusunda son derece açık oldu. Bu hafta Türkiye blöfümüzü gördü ve Rus askeri malzemeleri Türkiye'ye gönderildi. Türkiye için sorun şu: Trump yönetimi aslında blöf yapmıyordu."

Görüş yazısında Erdoğan'ın S-400 savunma sistemi alma konusunda uyarılara kulak asmamasının sadece ABD ve Türkiye'yle ilgili olmadığı, ancak Trump yönetiminin Rusya savunma sanayisiyle anlaşma yapan ülkelere yaptırım uygulama sözünü sınayarak ABD'nin yaptırım politikasının dünya genelindeki inandırıcılığını tehdit ettiği belirtiliyor. Bu nedenle Trump yönetiminin yaptırımlar konusunda taviz vermeyeceği vurgulanıyor.

Wall Street Journal ise uzmanların Türkiye’nin 2,5 milyar dolar maliyetli S-400 alımını teknik açıdan değerlendirdiği yazısında bu sistemin F-35’ler ya da NATO’nun casus uyduları gibi erken teşhis kapasitesine sahip hava araçlarından kritik bilgiler alarak kullanılmadığı sürece fazla etkin olmayacağı yorumunu yaptığını bildiriyor. Haberde Türkiye’nin bölgedeki Suriye ve İran gibi rakiplerinin de askeri ekipmanlarını büyük ölçüde Rusya’dan tedarik ediyor olmasının Türk ordusunun bölgede hava gücü olarak üstünlük elde etmesinin önüne geçeceği belirtiliyor.

“ERDOĞAN VE PUTİN BATI HEGEMONYASINA DİRENME SEMBOLÜ”

Ancak Merkezi Moskova’da bulunan düşünce kuruluşu Strateji ve Teknoloji Analizleri Merkezi Başkanı Ruslan Pukhov’a göre kararın öne çıkan yönlerinden biri de siyasi boyutu. Pukhov, S-400 satın alımının iki ülkenin siyasi eliti Erdoğan ve Putin’in Batı hegamonyasına direnme sembolü haline geldiğini de söyledi.

Haberde “S-400’ler Rusya’yla Türkiye arasında Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatı ve Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesiyle gelişen işbirliği atmosferinin bir yansıması. Uzmanlar Moskova’nın S-400 satışını Türkiye’yle daha büyük savunma ortaklıklarının önünü açabileceğini, Ankara’yla diğer NATO üyeleri arasında bir uçurum oluşturabileceğini ve Moskova’nın kendisini güvenilir bir askeri ortak olarak pazarlamasına neden olacağını söylüyor” ifadeleri kullanılıyor.