Saadettin Tantan: Sosyal patlama ülke için risk haline geldi!

Saadettin Tantan: Sosyal patlama ülke için risk haline geldi!
Çöken sektörlerle işsiz kalan gençler ve köyden göçüp şehirde günlük hayatlarını sürdüremez hale gelen milyonlar olduğuna dikkat çeken Yurt Partisi lideri Tantan iktidarı acilen tedbir almaya çağırdı.

Tantan uyardı: Sosyal patlama ülke için büyük risk

Türk sanayi ve ekonomisinin kalkınması için sanayi ve tarımsal sermayenin acilen teşvik edilip desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan bu yapılmadığı takdirde Türkiye'nin neticesi tahminler üzerinde büyük bir sosyal patlama ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Bölgemizde Türkiye'yi yakından ilgilendiren çok önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Saadettin Tantan, milli ekonomi ve milli bir dış politika ile bu sürece karşı hazırlıklı olunması uyarısında bulundu.

Türkiye'nin bölgesinde güçlü bir ülke olarak ayakta kalabilmesi için turizm, tekstil ve tarım sektörlerinin mutlaka öncelikli hayati sektörler kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Tantan devamla şöyle konuştu:

"İzlenen yanlış politikalarla maalesef sanayi sermayesi çökertilip finansal sermaye öne alındığı için paradan para kazanma siyaseti yatırımlardan uzaklaşmaya yol açtı. Bunun sonucunda lüks tüketim artışı kaçınılmaz olurken tasarrufun olmaması da ekonomiyi dibe çekti.
Bir süre ekonomiye can simidi olan inşaat sektörünün de çökmesiyle işsizlikte zirve yaşanmaya başladı. Bu durum sadece İstanbul'da yaklaşık 1 milyon gencin işsiz kalmasına neden oldu. Bu gençlerin köyüne dönememeleri de başlı başına bir sorundur.
Bunun yanı sıra göçlerle kentlere gelmiş 5-6 milyon insanın şehirlerde hayatlarını sürdürebilirlikleri de ortadan kalkmıştır. Bütün bunları yan yana getirdiğimizde büyük bir sosyal patlama riskiyle karşı karşıya kaldığımız ortadadır.
Toplumsal huzur ve düzeni yok etme potansiyelindeki bu riski görmezden gelemeyiz. Şu anda toplum adeta bir saatli bomba üzerinde oturmaktadır. Bu saatli bombayı etkisiz hale getirmek iktidarın öncelikli görevi olmalıdır. İktidar süratle, kentlerdeki bu yoğunluğu köylere döndürecek projeleri devreye sokmalıdır. Eğitim, teknoloji, araç-gereç alt yapılarıyla modern köyler oluşturularak zaman kaybetmeden bu sosyal patlamanın önüne geçilmelidir."

Yaşanan dış gelişmelerin de Türkiye için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Sadettin Tantan değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Kongre baskını ve Biden yönetiminin işbaşına gelişi, ABD devletinin planlarının bölge ve küresel ölçekte büyük değişiklik göstermeyecektir. ABD; Afrika, Ortadoğu, Hazar, Asya, Afrika ve Ortadoğu'da Türkiye ve Türk kimliği olmadan hareket edemez. ABD'nin Körfez ve bölgeye el koymasının temel nedeni, enerji kaynaklarını kontrolu altında tutup İsrail'in bölgede güç olarak kalmasını sağlamaktır.

Bu süreçte Türkiye'yi de bu bölge ülkeleriyle düşman etti. Ancak Türkiye'nin, Atatürk'ün yurtta barış, dünyada barış politikasına bugün çok ihtiyacı var. Kendi milli çıkarları açısından bu çok önemli. ABD Türkiye'yi Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz, Balkanlar ve  Kafkaslar'da kullanmak istiyor. Bu nedenle milli bir dış politika ve yine milli bir ekonomi politikası Türkiye açısından çok önemli"

ABD'nin artık bu bölgede eskisi gibi tehdit gücünü kullanamayacağını ifade eden Tantan, şunları kaydetti:

"Türkiye ekonomik açıdan bağımlı bir ülke konumunda. Bu nedenle güvenlik politikalarımızı da tam uygulayamıyoruz. 1946'lı yıllarda cari açık verildiği için bu açık katlanarak devam etti. Türkiye sürekli borç aldı ve tam bağımsız hareket edemedi. Türkiye'de siyaset bu nedenle sıkışmış durumda. Çözüm üretmiyor.
Türkiye 10 yıl içinde cari açık tutsaklığından kendini kurtarmalı. Ekonomide milli politikalara dönülmeli. ABD'deki neoliberal sistemin çökmesi ve orta sınıfın ortadan kalkması ve yine zengin ile fakir arasındaki uçurum ABD'yi iç savaşa sürükler noktaya getirdi. Türkiye'nin bunları çok iyi görmesi gerekiyor.
Böyle bir durum Türkiye açısından çok sıkıntılı olacaktır. Bu nedenle iç siyasette yapıcı olunmalı ve özellikle de siyasilerin söylemlerinde yapıcılık gerekiyor. Türkiye'nin çevresinde bunca önemli dış gelişmeler yaşanırken iç çekişmeleri bırakıp iktidar tarafından Türkiye içinde bütünleşmeyi sağlayacak bir siyaset tercih edilmeli. Halkı bütünleştirici söylemlerle milli birlik sağlanmalı"