Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Adnan İSLAMOĞULLARI

Adnan İSLAMOĞULLARI

Şah Fırat operasyonu ve itibarsızlığın pozu..

‘Açılım ve çözüm süreci’ adı altında yürütülen ihânet siyasetinin gölgesinde girilen 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesi televizyon ekranlarında ‘dönemin başbakanı’ Tayyip Erdoğan’ın sesinin fondan verildiği ve  “Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma, sakın... siper et gövdeni sürsün bu hayâsızca akın...” la başlayarak İstiklâl Marşı’nın dizelerini seslendirdiği bir reklâm filmi girdi vizyona.
Mide bulandıracak kadar samimiyetsiz ve hamaset yüklü reklâm filmi  “Millet eğilmez, Türkiye yenilmez...”  sloganıyla bitiyordu...
AKP’nin 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde milliyetçi oylara yönelik iştihâsının ağzından akıttığı salyalardan ibâret bu reklâm filminin üzerinden tam olarak üç ay geçmişti...
8 Haziran 2014’te Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bahçesindeki gönderden Türk bayrağını indirdi bir PKK’lı...
28 Haziran’da İstanbul’da ve 16 Temmuz’da Antalya’da 2014’te Antalya’da polis merkezinin iki bayrak indirme hadisesi daha yaşandı...
6 Aralık 2014’te HDP kongresinde PKK paçavrası ile Türk bayrağı yan yana asıldı...
Türkiye’de bu zaman zarfında PKK gösterilerinde defaatle Türk bayrağı yakıldı...
Reklam filminde istismarı yapanlar, indirilen, yakılan Türk bayraklarını ‘çözüm süreci’ne yem ediyorlardı...
***
2015 yılında TRT’de yayınlanacak olan bir dizi film iddialı anonslarla giriş yaptı sezona...
Osmanlı’nın kuruluşunu anlatan ‘Diriliş’ isimli bir filmdi bu...
AKP iktidarının çiftliği TRT’den sâdır olduğu için senaryosunu yazan ve tanımaktan gurur duyduğum sevgili kardeşim Burak Doğu’nun hatırına ancak birkaç bölüm izlediğim ‘Diriliş’ dizisinde bir sahne...
Süleyman Şah, Emir El-Aziz’in yanına gelir... Hiddetlidir... Oğlu Ertuğrul, El-Aziz’in elinde rehindir...
Süleyman Şah:  “Oğlumu serbest bırakın ve veba yüzünden yurt vermediğiniz Kayıların itibarını iade edin...”  der sert, tok ve tehdit eden bir sesle...
Emir El Aziz:  “Bu söylediklerin yapılmazsa ne olacak?”  diye sorar küstah bir uslûp ile...
 Süleyman Şah’ın cevabı gayet açık ve nettir, gereğini yapmaktan hiç tereddüt etmeyecek bir cesâret ve vakarla konuşur:
Süleyman Şah:  “Sizin daha önce bize söz verdiğiniz topraklarda biz yine obamızı kurarız... Fakat oğlum Ertuğrul serbest bırakılmazsa orada bir oba kurulurken burada bir şehir yıkılır, Halep’e yazık olur...” der...
***
31 Mayıs 2010
İsrail’e yardım götüren Türk gemisi İsrail askerlerince basıldı, 9 vatandaşımız katledildi...
Davutoğlu:  “Kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın”  dedi...
23 Haziran 2012
Suriye askerî uçağımızı düşürdü...
Davutoğlu:  “Kimse kudretimizi test etmeğe kalkmasın”  dedi...
27 Temmuz 2013
Somali’de elçiliğimize bombalı saldırı düzenlendi.
Davutoğlu:  “Kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın”  dedi...
24 Nisan 2013
Ermenistan’da Türk bayrağı yakıldı...
Davutoğlu:  “Türkiye’nin gücünü sınayan bedelini öder”  dedi...
11 Mayıs 2013
Reyhanlı’da bombalı saldırı düzenlendi...
Davutoğlu:  “Kimse Türkiye’nin kuvvetini test etmeğe kalkmasın”  dedi...
11 Haziran 2014
IŞİD Musul konsolosluğumuzu bastı, 42 vatandaşımızı rehin aldı...
Davutoğlu:  “Kimse Türkiye’nin gücünü test etmesin...”  dedi...
Yıl 2015...
Bir yıldır IŞİD’in tehdidi altında bulunan ve aylardır askerlerimizin nöbet değişimi yapamadığı vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi’ne Türkiye askerî operasyon yaptı. Türbede bulunan askerlerimizi alarak Türkiye’ye getirdi ve Süleyman Şah türbesini yerle bir etti. Türbede medfun bulunan Süleyman Şah’ın kemiklerini alarak yine Suriye toprakları içinde şimdilik güvenli(!) bir yere nakletti, PKK paçavrasının biraz ilerisine Türk bayrağını dikti, bayrağımız PKK paçavralarıyla yan yana girdi kadraja...
Orada yerle bir edilen Süleyman Şah türbesi değildi aslında...
Vatandı yerle bir edilen, devletin itibarıydı yerle bir edilen, devletin gücüydü yerle bir edilen...
Ahmet Davutoğlu ise yanında komutanlarla birlikte objektiflere poz veriyordu, Amerikan özentisi bir pozdu bu. Masasının önünde vatan toprağını terk edişin, vatan toprağından kaçışın planları, gecenin yorgunluğuna delil olsun diye ceket çıkarılmış, gözler muhtemelen karşısındaki ekrana kilitlenmiş bir poz...
Fakat yalnızca bir poz bu...
Zilletin pozu... Kaçışın pozu... Basiretsizliğin pozu... Güçsüzlüğün pozu...
PKK açıklama yapıyor internet sitelerinden...
“YPG Kobani Komutanlığımızca belirlenen yetkili arkadaşlarımız ile Türk devlet yetkilileri arasında yürütülen 4 günlük tartışmalar ardından operasyon planlaması somutlaştırılmıştır...”
Gücünü tüketmiş bir iktidarın zelîl iş birliğini ifşâ eden açıklama bu...
Yıllardır yazıyorum, bu milletin başına daha AKP’den büyük bir mûsibet gelmemiştir...

Yazarın Diğer Yazıları