Yeni yıl umutlarını nasıl oluşturmalıyız

Yeni yıl umutlarını nasıl oluşturmalıyız
Yeni yıl pandemi nedeniyle pek çok insan için hüzün, kaygı ve korkuyla geçen bir yıl oldu. Durum böyle olunca milyonlarca insan umudunu 2023’e bağladı. Uzm. Psk. Gözdem Özdem Akaydın, pandeminin insanları nasıl etkilediği ve pandemi gölgesinde yeni bir yıla girerken yeni kararların nasıl alınabileceği hakkında önerilerde bulundu.

Hepimiz 2023 yılına büyük umutlarla, keyifli kutlamalar ile girdik. Tıpkı diğer yılları karşıladığımız gibi… Nedeni bu yılın diğer yıllardan daha güzel olacağına olan inancımız ve aslında diğer bir deyişle her seyin yeniden başladığı, tüm olumsuzlukların sıfırlandığı bir yıl olmasını bekleme halimizdir.

“Ben bunu “bal kabağı sendromu” olarak tanımlıyorum. Her 31 Aralık gecesi saat 00.00’dan sonra her şeyin farklı olacağına inanma halimiz sizce ne kadar gerçekçi?” sorusunun yanıtı veren Uzm. Psk. Gözdem Özdem Akaydın şöyle konuştu:

“Belki gerçekçi, belki de değil, kim bilir? Ancak insanoğlunun yeni yıla bu kadar anlam yüklemesinin sebebi ‘kendime yeni bir ben lazım’ ihtiyacından olsa gerek. Herkesin ortak beklentisi; yaşamında eksik gördüğü noktaları tamamlayarak güzelleştirmek. Bir şeyler değişsin istiyoruz ve şimdiki halimizden daha güzel, daha iyi, daha başarılı olalım... Burada unutulmaması gereken nokta; hayatta hiçbir şeyin birden olmadığı gibi birden de değişmeyeceğidir. Demek istediğim şu ki; kilo almak bir süreçti, kimse bir günde 20 kilo almaz öyle değil mi?

Bu satırları okuyanlara sorum “Kendini ne kadar tanıyorsun?” olur. Yıllardır vermeye çalıştığın kilolarını neden veremediğin sorusuna cevap verdiğinde kendini tanırsın. Diyetine neden sadık kalamadığın sorusuna yanıt verdiğinde kendini tanırsın. İngilizce’yi neden öğrenmekte zorladığına yanıt verdiğinde kendini tanırsın ve bunun için kimsenin yeni bir yıla ihtiyacı yok. Sadece şu satırları okumaya ayırdığınız vakit kadar bir vakte ihtiyacınız var.”

Uzm. Psk. Gözdem Özdem Akaydın sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendimize şu soruları sormalıyız:
Yeni yıl için istediğim şey benim için önemli mi? Evet ise ne kadar önemli?
Pandemi beni nasıl etkiledi? Bu süreçte en çok neyi fark ettim?
Gerçekten bunu seviyor muyum? Ya da ihtiyaç duyuyor muyum?
Hayatıma katkısı ne olacak?
Bu konu benim için olumsuz içerikleri de içinde barındırıyor mu?
Ne olursa bu konu kabul edilebilir hale gelir?”

Uzm. Psk. Gözdem Özdem Akaydın pandeminin toplumu nasıl etkilediğini de, “COVID-19 süreciyle birlikte toplumun kaygı düzeyinin yükseldiğinin farkındayız. Güvenli alanımız kalmadı desek yeridir. Salgın sürecinin belirsizliği de korku ve kaygımızı besler konumda.
Belirsizlik durumunu yaşayan bireyler sokağa çıktığında, alışverişe gittiğinde kaygıları yüksek olduğundan ‘ateşim mi yükseldi acaba?’, ‘nefes alamıyor muyum?’ düşünceleri ile yüksek olan kaygı düzeylerini daha da yükseltir ve bu şikâyetleri yaşadığına inanır. Bu duruma “yalancı koronavirüs belirtileri”
denir. Kaygısı ile baş etmek isteyen kişi bu yüzden yeni yılda daha çok beklenti içerisine girecektir.

Yalancı koronavirüs endişesini yaşayan kişilerin hassasiyetleri ‘acaba bana da bulaşır mı?’ ya da ‘bana bulaştı mı?’ düşüncesi üzerine kuruludur.Aşırı kaygı yaşayan birey; çaresizlik ve korku hissi ile işlevsel olmayan önlemlere daha çok başvurur. İşlevsel olmayan baş etme yöntemlerine örnek olarak; ağzına burnuna fön makinesi tutmayı örnek olarak verebiliriz. Bir diğer örnek de dışarıdan eve dönüldüğünde kıyafetlerle içeri girmeden antrede üstünü çıkarma halidir.” diyerek açıkladı.

Büyük değişimlere ulaşmak için küçük adımlara ihtiyacımız var. Biz psikologlar bu küçük adımlara hedef belirleme diyoruz.” Hatırlatması yapan Uzm. Psk. Gözdem Özdem Akaydın nasıl düşünmemiz hakkında şunları söyledi:

Hedef belirlerken dikkat edilecek noktalar da şöyle:

Pozitif üslup: Hedef belirlerken cümlelerinizi olumlu bir dille ifade edin. Örneğin; ‘Tatlı yemeceğim’ demek yerine ‘ Sütlü tatılıları tercih edeceğim’ gibi.

Net tanımlar yapın: Yeni yıl ile ilgili beklentilerinizi tanımlarken net cümleler kullanmaya özen gösterin. Örneğin; Bu yıl kendime daha çok vakit ayıracağım’ demek yerine, ‘Bu yıl, her gün günde en az yarım saat olmak üzere kendime vakit ayıracağım’ gibi.

Gerçekçi hedefler belirleyin: Hedef belirlerlerken kendiniz dışındaki faktörlerin yol açacağı olasılık hesaplarını da göz önünde bulundurun. Mesela; ekonomik durumunuzu, ailenizin ihtiyaçları gibi… Böylece hedefleriniz daha gerçekçi ve ulaşılabilir olur.

Kendinize inanın: Hedeflerinizi sevdikleriniz ile paylaşın, onları konuşulabilir kılın. Konuşma akışının gerçekleşen hedefleriniz üzerinde durmasını sağlayın.

Büyük hedefleri küçük parçalara bölün: Hedeflere ulaşmak her zaman, zaman alır bu yüzden hedefinizi küçük parçalara bölmeyi ihmal etmeyin.

İşbirliği yapın: Hedeflerinizi gerçekleştirme konusunda, çocuklarınızdan, eşinizden ve ailenizden destek alın. Alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkların terk edilmesi istediği varsa mutlaka uzman desteği de alın.

Esnek olun: Rötarlar, aksamalar her zaman olur. Bu durum cesaretinizi ve motivasyonunuzu kırmasın, odaklandığınız hedefinizi lütfen unutmayın. Çabanız er ya da geç yerini bulacaktır.

Kendinizi ödüllendirin: Ulaştığınız her hedef için kendinizi şımartmayı ihmal etmeyin. Kendiniz ile gurur duymaktan vazgeçmeyin. Kendinize nereden yani hangi yönden baktığınız önemli.