Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Sivil şehitlik tamam gözler sivil gazilikte

Biri kulaklarına üflemiş olmalı: - “Yapmayın yahu, bu kadarı da ayıptır. Şu şehit cenazelerini bir utancı gizler gibi sosyete camilerinden kaldırmayın. Milleti böyle kandıramazsınız.” 

Öğüdü veren doğru vermiş de belli ki bunlar lafı çok başka tarafından anlamışlar.
Sinekten yağ çıkaran zihniyet, nihayet pek bir burun kıvırdığı, hatta gizli kapaklı değil, açık açık  “kelle” diye nitelendirdiği ‘şehadet’ meselesine de el attı. 
Belli ki ‘şehitliğe’ yükledikleri anlam da çok farklı bunların; zira son zamanlarda “sivil şehit”  diye bir zırva uydurdular malum. 
Mesela Hrant Dink bir sivil şehit; Uludere’de ‘terörist’ sanılıp öldürülen ancak daha sonra ‘kaçakçı’ oldukları ortaya çıkanlar da sivil şehit.
Devlet baba bu sayede bir takım kişilerin ailelerine ‘şefkat elini’ uzatıp maaş bağlıyor; ‘madalya’ verilecek günlerin de yakın olduğu aşikar.
Devlet dediğin böyle olacak. 
Korsan gösteri yaparken, polis taşlarken, kamu binalarına Molotof atarken iki kardeşten biri düşerse, ‘diğerine’ devlet el uzatacak. 
Yara sarılacak yara, kazara biri düşüverirse eğer diğeri ‘mağdur’ olmasın diye. ‘Sivil şehitlik’ sıfatı garantili; şakası yok bu işin; kimse onlar için “kelle” falan da diyemez artık.

***

Bir bakan bu güzel müjdeyi verirken, bir başka bakan da yeni bir müjdeyi patlatıyor: 
- “Çözüm sürecinde yeni aşamaya geçiyoruz. Terörle sonuna kadar mücadele, siyasi uzantıyla da müzakere edeceğiz.”  
Siyasi uzantı ile kastedilen HDP. 
Neyin uzantısı? PKK’nın. 
Bir cümle içerisinde bin bir çelişkiyi yan yana getirme ’ustalığını’ gösteren cumhurun başındaki hazret, vaziyeti şöyle özetliyor:
- “Tabii kendi iradelerini kullanırlarsa, samimi olurlarsa eğer, müzakere sürer.”  
Bir uzantının ‘kendi iradesi’ nasıl oluyor, belli ki kimse kulağına fısıldamamış; yahut işi laf kalabalığına getirip, ahmaklara yutturacağını sanıyor. 
PKK’yı siyasallaştırma çabasını gizleme çabası içinde, “Terörle mücadele, siyasi uzantıyla müzakere” diyor vatandaşın gözünün içine baka baka. 
İfade aynen kendisine ait: 
- “Hiçbir yerden talimat almadan.”  
İyi de muhterem, o zaman HDP için nasıl  “parlamentodaki uzantı” lafını kullanabiliyorsunuz?
İlle de iyimser bakmak, ‘yemiş gibi’ davranmak istiyorsanız, kendinizi şöyle teskin edebilirsiniz:
- “Sivil şehit oluyorsa eğer, bağımsız siyasi uzantı neden olmasın?”  

***

Vatan için toprağa düşen “kellelerin” naaşları sosyete camilerinden apar topar kaldırılırken, aynı ‘vatana diş bileyen’ kişilerin ölümleri halinde “sivil şehitlik” ile onurlandırılmalarına dünyanın başka ülkelerinde ne ad veriliyor bilmiyoruz?
Bilmediğimiz sadece bu değil. 
Bir ayakları İmralı’da diğeri Kandil’de olan  “Sayın Öcalan” ile yatıp “Sayın Öcalan” ile kalkanların, “Öcalan’sız çözüm olmaz, önce ona özgürlük” naraları atanların ‘ne tür bir siyasi uzantı’ kabul edildiklerini de bilmiyoruz.
Daha da vahimi, iktidar sahiplerinin ‘çözüm süreci’ masalları ile aslında ‘neyin peşinde’ olduklarını çözebilmiş değiliz. 
Gerçekten ülkeyi ‘terör belasından’ kurtarmakla yükümlü olanların, bölücü eşkıya ile devlet güçleri arasında adeta ‘hakemliğe’soyunmuş olmaları bir ’tiyatro’mudur, yoksa ‘el kesesinden’ hovardalık mı?
Zor ve sıkıntılı günlere doğru doludizgin giderken, evlatları boğazlanan vatandaşların dışında herkes rahat.
‘Sivil şehit’ adayları da, giriştiği her müzakere deşifre olduktan sonra ibreyi ‘siyasi uzantıya’ çeviren hükümet de hiçbir endişe, kuşku, hüzün belirtisi göstermiyor.

***

‘Sivil şehitlik’ açılımını, yakında ‘sivil gazilik’ açılımı takip edecek mi bilemiyoruz. 
Öyle ya her eylemci, her vatan haini, her millet düşmanı ’özerklik’ savaşımında nalları dikecek diye bir kaide yok. 
Ya yaralanıp ta ’sakat’ kalanlara ne olacak? 
Onlar için bir şey yok mu?

Yazarın Diğer Yazıları