Siyasette ahlak, yönetimde adalet / Kerim Yılmaz

Siyasette ahlak, yönetimde adalet / Kerim Yılmaz
Kimlik ve değer siyasetinin ahlaksızlığın şalı, vatan, bayrak, ezan sloganı atanların arka planı deşifre oldu...

Ahlak genel kabul ve değerlere uygunluk, adalet de müstahak olunan muameleye muhataplıktır. İçerikleri bağımsız gibi olmasına rağmen, işleyişte yapışık ikiz kavramlardır. Bu yüzden ahlakî olan çoğunlukla adil sayılır, adil olan da acıtıcı olsa bile kabul görür. Son dönemde hukuk düzeniyle hesapsız oynamalar, sistemi yenileştirmek için değiştirmeler genel ahlakilikten uzaklaşınca adaletsizlik kaçınılmaz olmuştur. "Vesayeti yok edeceğiz" diye 2010''da başlayıp ileri demokrasiye geçiş için süregelen tüm anayasa ve yasa değişimleri oldu. Ülke düne göre daha demokrat, daha özgür olmadığı gibi adaletle de yönetilmiyor.

Sistemdeki tıkanıklığın sebebi siyasette ahlaksızlık, yönetimde adaletsizliktir. Son birkaç yılda siyasi parti ve aktörlerin yan ve yol değiştirme, iddialarının tümüyle tersine düşme, ilkesizlik ve tutarsızlıkta nirvana yapma, ülkenin bekası, siyasetin doğası gibi abuk subuk izahlarla tevile kalkışılsa da siyaseten düpedüz ahlaksızlıktır. Bunu görmek, anlamak ve sorgulamak her ahlaklı siyasetçi ve vatandaş için artık bir yükümlülüktür.

Kimliği ve kişiliğinden bağımsız olarak, hukukta en güçlü delil olan ''samimi ikrar'' sayılacak itiraflarla ifşası siyasi düzende şiddetli bir çürümüşlüğü ve kokuşmuşluğu açık etti. İfşa edeni itibarsızlaştırarak bir yere varılamaz. Çünkü artık herkes belediye ya da hükumette organizeli iş takip ve bitirme, komisyonlu rüşvet düzeni, güvenlik ve yargı eliyle korkutmalı nüfuz ticaretiyle mala çökmeler başta olan biteni görüyor.

Bugün için soruşturulamasa da yalanlanamayan kirli ilişki ve işlerin, siyasi ahlaksızlık ve neticesi olan adaletsizliğin, halkın yoksulluğunun sebebi olduğunu izah ve toplumu ikna kolay olacak. Tek adamlığa evrileceği çok belli olan bu sistemin 3 yılda, toplumun çoğunluğunu fakirleştiren, yandaş ve çeperindeki azınlığı haksız biçimde zenginleştiren yanı görünür oldukça bundan kurtuluş hızlanacaktır. Sistem ülkeyi yönetemez hale gelmişse eğer kim bilir derinlerde ne kadar kirlenmiştir? Bunu tam olarak ancak yönetimin değişmesiyle öğrenebileceğiz. Ama görünenden çok daha fazla bozulmanın olduğu da aşikar.

Şu bir gerçek ki dört gözle beklenen videolardaki iddialara cevapsız kalan her soru, toplumun allak bullak olmuş zihnini daha da bulandırıyor. Ahlaksızlık siyasete güvensizliği hızlandırırken, yargısı ve güvenlik bürokrasisiyle devleti de şüpheli hale getiriyor. Halkı aldatma aparatı dış güçler, karanlık odaklar hikayesi de bitti artık. Kimlik ve değer siyasetinin ahlaksızlığın şalı, vatan, bayrak, ezan sloganı atanların arka planı deşifre oldu.

Siyasette ahlaksızlığın yönetimde adaletsizliği, ikisi biraraya gelince de huzursuzluk ve güvensizlik doğurduğu görünür hale geldikçe toplumsal duyarlılık artmaya başladı. Son anketlerde olmayacağını ifade ettiği halde Mansur Yavaş''ın potansiyel cumhurbaşkanı adaylığı talebinin öne çıkması bunun göstergesi. Aksi halde henüz 2 yıllık bir Belediye Başkanının toplumun beklentisine dönüşmesi pek normal bir şey değil.

Ülke sorunlarının sebebi çoğunlukla siyasette ahlak eksiği olsa da çözümü mutlak surette hukuk devletidir. İnsan için akıl, toplum için ahlak, yönetim için adalet zemininde bir devlet inşası için toplumsal talebi yükseltmek gerekir. Aksi halde her geçen gün derinleşen sorunların siyaseten çözülme eşiğini aşmaya evrilen bir duyarsızlık ve umutsuzluk havası hakim olur. Bu da ülke için telafisi mümkün olmayan hasar ve zarara yol açar.